Ülkemizin hatta dünya tarihi mirasının en nadide yerlerinden olan Efes Antik Kenti, Türkiye’nin dünya çapında en meşhur ve en çok turist akınına uğrayan tarihi yerleri arasında gösterilmektedir. Zira dünyanın 7 harikasından biri olarak kabul edilen Artemis Tapınağı’na da ev sahipliği yapan Efes Antik Kenti, kurulduğu günden günümüze uzanan tarih dolu bir yolculuğun da fiziksel kalıntıları olarak kalmaya devam etmektedir.
Antik çağların en önemli uygarlık, kültür, bilim ve sanat merkezlerinden biri olarak kabul edilen Efes Antik Kenti, dönemin metropolü olarak nitelendiriliyor. Günümüzde her yıl ortalama 1,5 milyon kişinin ziyaret ettiği Efes, Türkiye’nin de dünyaca ünlü turizm mekanlarından biri olmasıyla öne çıkıyor. Yılın her döneminde yerli ve yabancı turist akınına uğrayan Efes’te günümüzde bile kazıların devam ettiği biliniyor. Oldukça geniş bir alana kurulan bu antik şehir yaklaşık 100 yıldır kazılarak her geçen gün tarihe ışık tutan yeni bir gelişmenin gün yüzüne çıkması sağlanıyor.
Efes Antik Kenti’nde her biri mimari açıdan benzersiz olan Celcus Kütüphanesi, Yamaç Evler, Antik Tiyatro, Kral Yolu, Roma Hamamı gibi pek çok sayıda arkeolojik eser bulunuyor.
Efes Antik Kentin Kuruluşu
Kuruluş tarihi milattan önce 9 binli yıllara uzanan Efes’te yapılan kazılar sonucunda Cilalı Taş Devri’ne ait buluntulara bile ulaşılmış. Antik Çağlarda doğu ve batı dünyasının kesişme noktasında konumlandırılmış olan kent, aynı zamanda bir liman kenti olma özelliği de gösteriyor. Zaman içinde politik ve ticari gelişmelerin yaşanmasının ardından Roma İmparatorluğu’nun Asya vilayetlerinin başkenti konumuna yükseltilen Efes, antik çağın uygarlık merkezi olarak kalabalık nüfusuyla da tam bir metropol özelliklerine kavuşmuş.
Dünyanın 7 harikasından biri olarak kabul edilen Artemis Tapınağı’nın Efes’te yer alması kentin turizm alanında sahip olduğu cazibeyi daha da artıran özelliklerden biri olarak öne çıkıyor. Nitekim UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi’ne 1994 yılında girdikten 1 yıl sonra da asıl listeye geçirilen Efes Antik Kenti, bu süreçten sonra yıl içinde çok daha fazla turiste de ev sahipliği yapmayı sürdürüyor.
Efes Antik Kenti, günümüzde Panayır ile Bülbül dağları adı verilen dağların arasında oluşan vadiye milattan önce 300 yılı civarında kurulmuş. Kurulduğu dönemin dünya üzerindeki en büyük limanlarından birine sahip olan Efes, yine milattan önce 133 yılında Roma İmparatorluğu’nun hakimiyeti altına geçmiş. Zira bu gelişmeden sonra da Asla eyaletinin başkenti konumuna yükseltilerek, 5. ve 6. yüzyıllarda önemli bir politik, ticari ve dini merkez haline gelmiş.
Helenistik dönemin en gözde şehirlerinden biri haline gelen Efes Antik Kenti’nin nüfusunun 200 binden fazla olduğu kabul ediliyor. Nitekim oldukça geniş bir alana kurulu olan kentin bugün bile gezilme süresi en az 3 saat sürüyor.
Efes Antik Kenti’nin Önemli Merkezleri
Yıl içinde farklı dönemlerde toplam 1,5 milyon ziyaretçi çeken Efes Antik Kenti’nde turistik açıdan gezilecek pek çok farklı merkez bulunuyor. Dini, ticari, siyasi ve sanatsal açıdan birçok mimari eser barındıran Efes’in gezilmesi baştan sona 3 saatten fazla bir süre alıyor. Kentin en çok ilgi çeken noktalarını yazımızın devamında bulabilirsiniz.
Liman Caddesi
Antik çağlarda Arkadiane olarak adlandırılan Liman Caddesi, Odeon ile büyük limanı birbirine bağlamasıyla öne çıkıyor. Efes Antik Kenti’nin en uzun caddesinde yürüyüş yolunun iki yanında görkemli sütunlar yer alıyor. Antik çağlarda kralların karşılandığı ve dini törenlerin düzenlendiği bu cadde günümüzde bile ihtişamlı bir şekilde mistik havasını barındırıyor.
Meryem Kilisesi
Meryem Kilisesi, Liman Caddesi’nin kuzeyinde yer alıyor. Dünyada Hristiyanlığın ilk 7 kilisesi arasında gösteriliyor. Bununla birlikte Katolik mezhebinin de kurulduğu yer.
Celsus Kütüphanesi
Efes harabeleri içinde formunu en iyi koruyabilmiş görkemli yerlerden biri de Celsus Kütüphanesi. Romalı senatör Celsus’un ölümünün ardından anısına yaptırılan bu kütüphanede zamanında 14 bin kitabın bulunduğu düşünülüyor. Antik dönemin en büyük düşünürlerinden biri olan Heraklit’in de yetişmesinde bu kütüphanenin payının büyük olduğu biliniyor.
Büyük Tiyatro
Roma İmparatoru Cladius döneminde inşasına başlanan ve milattan sonra 177 yılında tamamlanan Büyük Tiyatro, 24 bin kapasiteli oturma basamaklarıyla antik dünyanın en büyük tiyatrosu olması sebebiyle Efes Antik Kenti’nin en görkemli mekanlarından biri olarak öne çıkıyor.