KKTC Başbakanı Ersin Tatar, Yunanistan Başbakanı Kiriakos Miçotakis’e çağrıda bulunarak, "Vazgeçiniz mevcut garanti sistemine saldırmaktan. O bizim güvenliğimizdir ve biz onun mutlaka devamını istiyoruz" dedi.
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Ulusal Birlik Partisi (UBP) Genel Başkanı ve Başbakan Ersin Tatar, Rum- Yunan ikilisinin mevcut tutumları ile Kıbrıs’taki iki taraf arasında bir anlaşma sağlanmasının imkansız olduğunu belirtti. Tatar, Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’nın yarın görüşeceği Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres’e bu durumu anlatması ve Kıbrıs Türkü’ne yapılan haksızlıkları gidermek üzere harekete geçmesini istemesi gerektiğini kaydetti. Rumlar tarafından silah zoruyla yıkılan Kıbrıs Cumhuriyeti’nin garanti anlaşmasıyla birlikte 20’nci yüzyılın yarısından sonra BM üyesi olduğunun unutulmaması gerektiğini ifade eden Tatar, garantörlük 19’ncu yüzyıldan kalma eski bir model olsaydı BM’nin bunu 1960 yılında onaylamayacağını söyledi. Tatar, “Almanya Büyükelçisi’nin bir görüşmede açıkladığı üzere AB, 21’nci yüzyılın başında, yani 2004 yılında haksız bir şekilde Rum tarafını tek yanlı olarak tam üye yaparken garanti anlaşmasını müktesebatının bir parçası haline getirmezdi. Yunan Başbakanı garanti sistemine saldırmakla aslında, ‘Bize Kıbrıs’ı Helen yapmamız için gerekli zemini yaratmazsanız anlaşma olmaz’ demek istiyor. Ama ben de Yunan Başbakanına sesleniyor ve vazgeçiniz mevcut garanti sistemine saldırmaktan, o bizim güvenliğimizdir ve biz onun mutlaka devamını istiyoruz diyorum. Kıbrıs Türk halkı aklını kaybetmedi. Türkiye’nin etkin ve fiili garantisinden vazgeçip Rum tarafı ile federasyon kurmanın esaret ve katliama maruz kalmak olduğunu iyi bilir” dedi.
Rum lider Nikos Anastasiadis ile Yunanistan Başbakanı Kiriakos Miçotakis’in BM konuşmalarına ilişkin de Tatar, “Anastasiadis ile Miçotaki’in konuşmaları bir kez daha gösterdi ki Rum-Yunan ikilisinin Enosis hayalleri 21’nci yüzyılın gerçeklerine, Türkiye’nin gücü ve kararlılığına, KKTC’nin varlığına yaşanan onca şeye rağmen devam ediyor. İşte bu noktada görev BM’ye düşüyor; BM artık Rum-Yunan ikilisinin niyetini anlamak zorundadır. BM’nin görevi Rum tarafına hizmet eden bugünkü statükoyu ve verimsiz görüşme sürecini devam ettirmek değil, hak ve adaleti gözeterek Kıbrıs Türk halkının Rum uyuşmazlığı dolayısı ile uğradığı mağduriyetlerin giderilmesini sağlamaktır. Aksi takdirde halkınızın BM’ye duyduğu, giderek azalan güven tamamen yok olacaktır. Cumhurbaşkanı Sayın Akıncı’dan beklentimiz ise BM Genel Sekreteri ile yarın yapacağı görüşmede net bir şekilde Türkiye’nin garantörlüğünün devamının Kıbrıs Türk halkı için kırmızıç izgi olduğunu, bu yöndeki Meclis kararını da göz önünde tutarak kendisine bildirmesidir” diye konuştu.
(İHA)