MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisince Antalya'nın Manavgat ilçesindeki bir otelde düzenlenen "İl Başkanları ve Belediye Başkanları Toplantısı"nda yaptığı konuşmada, terör örgütlerini küresel çıkarları için kullananlarla, teröre karşı savaş verenlerin aynı mihraklar olduğunu bildirdi.
Bu mihrakların kanlı gündemlerinde Türkiye'nin olduğunu aktaran Bahçeli, "Tavşana kaç, tazıya tut." diyenlerin aynı odaklar olduğunu söyledi.
Milletleri kendi coğrafyalarında, kendi beşeri ve ekonomik kaynaklarından vazgeçmeye zorlamanın siyasetin yeni ismi olduğuna işaret eden Bahçeli, şöyle konuştu:
"Türkiye, bu kirli oyunun içine çekilmek istenmektedir. Zilletin ortakları, yeni emperyalizmin dayatmalarına Türkiye'yi hazırlama görevini içeriden üstlenen tam bir 'Truva atı' haline gelmişlerdir. Türkiye uluslararası ilişkilerde baskıya, hakarete, tehdide, aşağılamaya maruz kalırsa bunlar mutlu olmaktadır.
İşsizlik, faiz, döviz kurundaki artışlar yegane sevinç kaynaklarıdır. Buna karşılık Cumhur İttifakı, dünyadaki gelişmeleri doğru okuyabilen bir görüş derinliğinden, insanlığın yaşadığı ahlak ve değer buhranını analiz eden manevi olgunluktan, milli bekayı koruyan, milli birliği savunan sorumlu ve duyarlı anlayıştan, mazlum toplumlara ait emek, değer ve kaynakların nasıl sömürüldüğünü gören sorgulayıcı bakıştan, beşeriyeti bir rakip gibi değil, Allah'ın emaneti bir kutlu paylaşma vasıtası olarak yorumlayan adalet duygusundan ve bunları akıl, sabır, vizyon, bilgi, dikkat ve sevgi ile oluşacak bir terkibin oluşmasından beslenmektedir.
İşte bu ilkelerle çıkılacak yol bizi önce Cumhuriyetimizin 100. yılı olan 2023 yılında 'lider ülke Türkiye'ye' ulaştıracaktır. Cumhur İttifakı olarak inancımız budur. Ardından ise çağ açan İstanbul'un fethinin 600. yılı olan 2053 yılında 'süper güç Türkiye'ye' ulaştıracaktır. Elbette ortak ülkümüz de bu olacaktır. İşte buna eriştiğimizde, ne bizi kapı arasında tutmak isteyen Avrupa’ya ihtiyacımız kalacaktır ne de bize ikide bir parmak sallayan, devamlı sabrımızı test eden ABD dayatmalarına katlanılacaktır.
Unutuldu sanılmasın, inşallah milletimiz o günleri gördüğünde, kimin kimi kapısında bekleteceğine, kimin başına kimin çuval geçireceğine, kimin masalarda yüz süreceğine, kimin, zulmün hesabını vereceğine, kimin ev ödevleri dağıtacağına tarih şahitlik edecektir. Cumhur İttifakı bu tarihi misyonla varlığını idame ettirmektedir. "
Kendileri için önceliğin belediye değil, milli beka olduğunu, Cumhur İttifakı'nın Türkiye'den asla vazgeçmeyeceğini, milli hedeflerden sapma göstermeyeceğini belirten Bahçeli, "siyasetin eskileriyle yeni sayfa açmak isteyen zalimlerin, Cumhur İttifakı'nın kristalize ruhunda çatlaklar oluşturmaya çalışanların heveslerinin kursaklarında kalacağını" ifade etti.
"Leş avcılarına izin yoktur. Kavga bekleyenlere müsamaha yoktur. İhtilaf bekleyenlerin, itilaf gözleyenlerin şansı yoktur." diyen Bahçeli, şöyle devam etti:
"Türkiye'yi teslim almak için Cumhur İttifakı'nın zaaf anını kollayanlara ant olsun göz yummak söz konusu olmayacaktır. MHP ile AK Parti çelikten iradedir, bu irade Türkiye düşmanlarına göz açtırmayacaktır. Hiç kimse boşuna beklemesin, boş yere hayal kurmasın, Cumhur İttifakı Türkiye'yi 2023'e taşıyacaktır.
CHP'nin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı 31 Mart'tan 17 gün sonra, yani 17 Nisan'da mazbatasını almış, görevine şimdilik başlamıştır. Musakka edebiyatından veri tabanı ve alt yapıyı kopyalama teşebbüsüne kadar mazbatalı şahıs gizli bir gündem çerçevesinde faaliyetlerini hızlandırmıştır. Ancak olağanüstü itiraz süreci de çalışmaktadır. İstanbul'daki seçimlere şaibe karışmıştır. İstanbul'daki seçimlere derin ve delilli usulsüzlükler hakimdir.
Büyükçekmece ve Maltepe'de gün yüzüne çıkan vahim iddialar yenilir yutulur türden değildir. Şimdi söz sırası Yüksek Seçim Kurulunundur. Biz demokrasiye ve hukuka saygılıyız. Millet iradesine elbette bağlıyız ve saygı duyarız. Ancak sandık hilelerine tahammül göstermemizi de hiç kimse beklememelidir. Henüz her şey bitmiş değildir. Adalet son mercidir. Fakat son söz söylenmemiştir."
Bahçeli, "En doğru, en makul kararı Yüksek Seçim Kurulu verecektir. Bize göre İstanbul'daki seçimin yenilenmesi maşeri vicdanı rahatlatacaktır. 17 gün boyunca mazbatayla yatan mazbatayla kalkan, toplumu kutuplaştıran, siyasi tartışmaları stadyumlara kadar taşıyan sayın İmamoğlu ve partisi büyük bir yanlışın faili olmuşlardır. Mazbata almakla iş bitmemiştir. Süreç sonlanmamıştır." değerlendirmesini yaptı.
"Seçimlerde Türk milleti MHP'ye çok değerli bir destek verdi"
Milliyetçi Hareket Partisi'nin ve Cumhur İttifakı'nın itibar ve iradesini asla lekeletmeyeceklerini anlatan Bahçeli, "Geçmişimiz şereflidir, geleceğimizin teminatıdır. Gelecek geçmişimizin istikametinde tecelli edecektir. Hamdolsun dünümüz temiz, yarınımız emindir. Buna layık olmak, bunun gereğini yapmak boynumuzun borcudur. Dikkat ediniz, belediye haksız kazanç kapısı, ulufe dağıtım kaynağı değildir. "dedi.
Belediyenin "partizanlık, yandaşlık, yağcılık, yardakçılık, dar kadroculuk, beleşçilik, bencillik, beş yıllık saltanat, 'Devletin malı deniz' deme"nin olmadığını vurgulayan Bahçeli, Allah korkusu olmayan belediye yönetimlerinin sonunun karanlık olduğunu söyledi.
Geçmişte bu yola sapanların aralarından birer birer ayrılıp gittiklerine değinen Bahçeli, vatandaşla empati yapamayanın, dertlere deva olamayan, sorun ve şikayetlere kulak veremeyen belediye yönetimlerinin akıbetinin kayıp olduğunu dile getirdi.
Mütemadi ilerleyişin ve irade görülmeden mutlak bir muvaffakiyetin vuku bulamayacağını aktaran Bahçeli, "İkbal düşkünü değil, siyasi iffet düşkünü olmak lazımdır. Çıkarların ikmaline değil, haysiyetin ifasına, hidayetin ifadesine, hizmetin idamesine dört elle sarılmak, önem ve öncelik sıralamasında en önde yer almalıdır. Seçimlerde Türk milleti MHP'ye çok değerli bir destek verdi. Bu desteği heba ve heder etmememiz gerekiyor." diye konuştu.
Milletin güvenini sarsmamaları ve hayal kırıklığına uğratmamaları gerektiğine işaret eden Bahçeli, şöyle devam etti:
"MHP, tuzakları boza boza bugünlere gelmiştir. MHP engelleri aşa aşa, manşetleri yene yene, adeta düştüğü yerden dev gibi doğrularak müstesna bir başarıya imza atmıştır. Bu başarının altında hepinizin payı vardır. İnandık, ihanete birlikte direndik. 'İman varsa, imkan vardır' dedik. Kenetlendik, mücadelenin gereğini beraberce gerçekleştirdik. Yolumuza çıkan sırtlanları kenara ittik, sırtımızdaki keneleri el birliğiyle temizledik.
İmkansızlıklara teslim olmadık, ilkel saldırılara boyun eğmedik. 'Vatan bölünmeyecek, bayrak inmeyecek, ezan susmayacak, Türkiye sonsuza kadar var olacak.' dedik. Milli bekamız üzerinde oyun oynayanlara sonuna kadar direnç gösterdik. Yapamayacağımızı söylediler, öyle bir yaptık ki, şaşkınlıklarından şoka girdiler, köşe bucak kaçacak yer aradılar. Bilmiyorlardı ki küllerimizden yeniden doğarız.
Kalın kafaları basmıyordu ki üç hilali gölgelemeye hiçbir menfur ve menhus emelin gücü yetmez. Toparlanamaz demişlerdi, toparlanmak şöyle dursun iddia ve iftira sahiplerini iman dolu nefesimizle devirdik, azgınlaşan nefisleriyle birlikte yerle yeksan ettik."
"Sadağından çıkan ok hedefine varmıştır"
Bahçeli, MHP'nin bir büyükşehir, 10 il, 58 metropol ilçe, 78 ilçe, 89 belde olmak üzere toplam 235 belediye başkanlığını kazanmasının tesadüfi olmadığını, tarihi bir başarı olduğunu belirterek, şöyle konuştu:
"Adana Kozan'da hakkımız yenmiştir. Iğdır'da hakkımız gasbedilmiştir. İstanbul Maltepe'de önümüz kesilmiştir. Ne var ki başarıya duyduğumuz inancı, bir türlü engelleyemediler. Ulaştığımız başarı, günbegün yoğunlaşan bir mücadelenin eseridir. Bu başarı milletimizin bize duyduğu güven duygusunun müessir esenliğidir.
31 Mart'ta 1389 belediyenin 987'si Cumhur İttifakı'nın siyasi sorumluluğuna teslim edilmiştir. Belediye başkanlıkların yüzde 72'si Cumhur İttifakı'nı oluşturan MHP ve AK Parti'nin yönetimine geçmiştir. Samanlıkta iğne arayanlar, çalı dibi yoklayanlar, karanlıktan aydınlığa taş fırlatanlar, harman yeri dişleyenler bu gerçeği örtemezler, hakikatin ışığını perdeleyemezler. Bir önceki seçime göre bu seçimde belediye sayısını oransal düzeyde en çok arttıran MHP'dir. Sadağından çıkan ok hedefine varmıştır.
Attığımız her doğru adım günden güne hızlanarak menziliyle buluşmuştur. Seçimlerde 3 bin 658 belediye meclis üyesi, partimizin listelerinden seçilmiştir. 188 il genel meclis üyesi, partimizi temsilen seçilmeyi başarmıştır. Kara kampanya faillerinin ne uydurup, neyi servis ettiğine aldırmıyoruz. Biz, millet ne diyor ona bakıyoruz. Biz, tarih ne diyor, ecdad ne diyor, istikbal haklarımız neye ihtiyaç duyuyor, onu hissediyor, ona kulak veriyoruz. Bunların dışında kim ne söylüyorsa fuzuli laf kalabalığıdır. Müfterilerin isnatları, müfsitlerin ithamları, münafıkların ilkesizlikleri ayaklarımızın ta altındadır, kuşkusuz çiğnenmeye müstahaktır.
Türkiye muhaliflerinin itibarsız ve iradesiz sözleri, yok hükmündedir. Bir adama bakarız adam mı diye, bir de lafa bakarız laf mı diye. Karşımızda saf saf dizilen ihanet ve iftira mangasının ne adamlıktan nasipleri, ne de laflarının en ufak kıymet-i harbiyesi vardır. Cumhur İttifakı, 31 Mart'tan zaferle çıkmıştır. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi güçlü şekilde tescillenmiştir. Kıskanan varsa buyursun kıskansın. Çekemeyen varsa durmasın çatlasın. 31 Mart'ta beka için milli karar, cumhur için istikrar anlayışı galip gelmiştir. 31 Mart'ta sağduyunun birlikteliği açık ara öne geçmiştir."
"Emel sahiplerinin maskeleri düşmüştür"
Siyaseti zaman doldurmak, meşgul olmak için değil, zamanın rotasını Türk milletinin lehine dönüştürmek için yaptıklarını aktaran Bahçeli, hak edenle ekmeklerini bölüşeceklerini, haksızlığa tevessül edenin ise yakasından tutup, hesabını soracaklarını bildirdi.
31 Mart seçimlerinden sonra kötü niyet ve hedef sahiplerinin daha da gün yüzüne çıktığını anlatan Bahçeli, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Özellikle Cumhur İttifakı'nı karalamak ve siyasi hesaplarla yaralamak için organize bir şebeke tedavüldedir. Bilhassa partimizin il genel meclis seçiminde aldığı yüzde 18,81 oy oranını diline dolayıp Cumhur İttifakı'nın hisarlarında gedik açmak için el ovuşturan fırsatçılar, fitne nöbetine girmişlerdir. Halep oradaysa arşın sandıkta, YSK'nin tespitlerindedir ve oy oranımız yüzde 18,81'dir. 18,81 ise 1881'dir O da Atatürk'ün doğumudur. MHP'ye AK Parti'den kayış olduğunu söyleyerek Cumhur İttifakı'na suikast düzenleyen, muazzez birlikteliğimizi sabote etmeye kalkışan nifak yuvaları, şu işe bakınız ki oldukça faaldir.
Emel sahiplerinin maskeleri düşmüştür. Biz bunların alayını biliyor ve tanıyoruz. Ne yapmak istediklerini, nereye varmayı planladıklarını az çok fark ediyoruz. Mesela FETÖ'nün 'Fehmi'si, Pensilvanya'nın 'Koru'su, alenen husumet aşılamaya çalışmaktadır. Öteden beri kronik MHP düşmanı olan bu zat, anlaşılan 15 Temmuz'un rövanşını almak için kuyruğa girenler arasına adını çoktan yazdırmıştır. Bu şahsın hala elini kolunu sallayarak geziyor olması hayret verici bir garabettir.
31 Mart’ta Zillet İttifakı'nın kısmi mevzi kazanmasından ümitlenen ihanet lobisinin yüzüne kan gelmesi, cüretkarlıkta merhale kaydetmesi, ibretlik bir tablodur. Pensilvanya korosunun eski gazeteci kadrosundan olan melun şahıs, Cumhur İttifakı içinde MHP'nin AK Parti'nin altını oyduğunu iddia etmiştir. AK Parti'nin ittifakta eridiğini alçakça ileri sürmüştür. Hıyanetin Koru'su, AK Parti'nin, eski güzel günleri canlandırmaya yarayabilecek daha az zararlı bir müttefik bulmasını utanmadan sıkılmadan teklif edebilmiştir.
Hatta AK Parti'nin kendisine daha yakın, ülkeyi birlikte daha rahat yönetebileceği bir müttefik bulmasını önermiştir. Kızarmayan yüzlü, yaşarmayan gözlü, malum görevli devrededir. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimindeki organize usulsüzlüklerin ve sandık yolsuzluklarının üstünü örtercesine sonuçların hiç uzatılmadan kabulünü söyleyen bu köksüzün tekrar başını kaldırması, 15 Temmuz şehitlerine büyük bir haksızlık ve hakarettir."
Türkiye'yi yöneten partinin, hükümetin belli olduğunu, Cumhurbaşkanı ve Bakanlar Kurulunun görevinin başında olduğunu belirten Bahçeli, Milliyetçi Hareket Partisi'nin ise TBMM'de denge ve denetleme görevini icra konusunda sorumluluk üstlendiğini söyledi.
"FETÖ'nün gazeteci kisvesindeki elamanı, eğer yanlış değerlendirmiyorsak, AK Parti'nin, bizatihi kuyusunu kazanlara kucak açmasını, yani eski müttefikleriyle tekraren beraber olmasını dilemektedir. Bu çürük yumurta, bu husumet odağı, ne hakla, hangi yüzle yazıp çizmekte, bunları nasıl söyleyebilmektedir? Bu ne şerefsizliktir? Puslu ortamların, bulanık dönemlerin kalemşörü olan bu şahsın nedametini duyan, geçmişinden dolayı utanç duyduğunu gören var mıdır?" diyen Bahçeli, şu ifadeleri kullandı:
"FETÖ'nün Koru'su kime ne anlatıyor, hangi kripto mesajları veriyor? MHP ile AK Parti'nin ittifakından rahatsız olanlar, Türkiye'den rahatsız olan mihraklar, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ni yıkmak isteyen müptezellerdir. Cumhur İttifakı'nı hazmedemeyenler, 15 Temmuz'da yarım kalan hıyanetlerini tamamlamak isteyen rezillerdir. Bizim ittifakımız konjonktürel değildir. Bizim ittifakımız pazara kadar değildir. Bizim ittifakımız çıkar ve pazarlığa dayalı değildir. Bizim ittifakımız siyasi alışveriş üzerine bina edilmiş değildir. Cumhur İttifakı, Türk milletinin muhteşem iradesiyle temellenmiştir. Cumhur İttifakı, Türk tarihinin mirasıyla harcı karılmıştır. 7 Ağustos Yenikapı ruhunun müktesebatıyla çatısı örülmüştür. 16 Nisan Halk oylamasının muzafferliğiyle pekişmiş, 24 Haziran seçimlerinin mecmuyla güçlenmiştir. Cumhur İttifakı Türkiye'dir, ihanete karşı engel, işgale karşı direniş, yerli ve yabancı şer cephesine karşı muhkem siperdir. Biz gelecek seçimleri değil, gelecek nesilleri düşünüyoruz. Aklımızda sadece 'Türkiye var' diyoruz. Cumhur İttifakı'nın Türkiye'nin kurtuluş umudu olduğuna inanıyoruz. Eğer gevşersek, eğer taviz verirsek, eğer oyuna gelirsek Türkiye'nin ödeyeceği çok ağır bedeller olacağını biliyoruz."
Terörü önleme adı altında kendilerine soğuk savaş sonrası yeni bir öteki yaratmış olan küresel güçlerin, açıkça Türkiye'nin çevresini kuşattığını anlatan Bahçeli, şunları kaydetti:
"Sudan, Yemen, Filistin, Cezayir, Libya, Suriye, Venezuela ağır sorunlarla boğuşmaktadır. S-400 krizi, F-35 gerilimi, ABD'nin terör örgütlerine verdiği destek şirazesinden çıkmış durumdadır. Aynı merkezden tertip ve kontrol edilen çok şiddetli siyasi ve ekonomik operasyon dalgası Türkiye'yi hedef almaktadır. İngiltere menşeli bir gazete her gün zehir kusmaktadır.
Ekonomimiz üzerinde kara bulutlar dolaştırılmakta, kabus senaryoları alçakça dolaşıma sokulmaktadır. FETÖ'cüler İstanbul Büyükşehir Belediyesi seçimi üzerinden ganimet avcılığına soyunmuşlardır. Afrika ülkelerinde FETÖ'cülerin tezgahıyla mazbata koroları kurulmaktadır. Mazbatayı Türkiye aleyhtarı mevziye dönüştüren gafiller, küresel kullanıma hazır olduklarını göstermek için her yola müracaat etmektedir.
Döviz kurlarındaki dalgalanmalar, siyasi sürece adeta çivilenmiştir. Türkiye çok tehlikeli bir girdaba yuvarlanmaktadır. Sokaklar karıştırılmak, kaos dinamikleri harekete geçirilmek istenmektedir. Ekonomik saldırılara mihmandarlık yapan siyasetçilerin gözünü kin ve nefret bürümüştür. CHP, İP, HDP, PKK ve FETÖ ortaklığı çok vahim boyutlara ulaşmıştır. Ekrem İmamoğlu terörist Demirtaş'a methiyeler düzmekte, Ermeni'sinden Rum'una ne var ne yok selam göndermektedir."
Konuşmasının ardından Devlet Bahçeli, 31 Mart yerel seçimlerinde MHP'nin adayları olan Adana Büyükşehir Belediye Başkan adayı Hüseyin Sözlü, Mersin Büyükşehir Belediye Başkan adayı Hamit Tuna ve Tarsus Belediye Başkan adayı Şevket Can'ı sahneye çağırdı.
Bahçeli, "Belediye başkanlıklarında büyük hizmetleri bulunan bu dava arkadaşlarıma teşekkür ediyorum. Kendileri Milliyetçi Hareket Partisi'nin gönül belediye başkanlarıdır. HDP, CHP, İP bugün için önünü kesmiş olabilir, ama hepsi yerle bir olduklarında bunlar Türkiye'yi yöneteceklerdir" dedi.