Çocuğunuzun Geleceğine En Büyük Yatırım: Okul Öncesi Eğitim
Eğitim, sürekli gelişen ve değişen dünyaya ayak uydurmanın mutlak yolu. Okul öncesi eğitim ise hayata hazırlanmanın ilk adımı. Peki, okul öncesi eğitim neden bu kadar önemli? Çocukları geleceğe nasıl hazırlar, onların kişiliklerine nasıl bir katkı sunar? “Okul öncesi eğitim, çocukların geleceği için yapılacak en büyük yatırımdır” diyen GEO Koleji Eğitimden Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Talia Büke, okul öncesi eğitim hakkında önemli bilgiler veriyor.
Eğitim, anne karnında başlıyor ve ömür boyu devam ediyor. Hayatımızın hiçbir döneminde eğitimden kaçamıyoruz. Bir bireyi hayata hazırlamanın en etkili yolu olan eğitim; karakterimizi, kişiliğimizi, sosyal çevremizi ve geleceğimizi dolayısıyla tüm hayatımızı doğrudan etkiliyor ve şekillendiriyor. Eğitimin önemi, okul öncesi eğitimle daha da anlam kazanıyor. Çocukların geleceğe attıkların ilk adım olan okul öncesi eğitime ise talep giderek artıyor.“Eğitim bir gün değil bugün değişecek” vizyonuyla öğrencileri hayata hazırlayan GEO Koleji’nin Eğitimden Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Talia Büke, ebeveynlerle okul öncesi eğitime dair önemli bilgiler paylaşıyor.
Çocuğun gelişimi için sadece ebeveynlerin çabası yetmez
Okul öncesi dönemin, 0-6 yaş aralığındaki bebeklik ve erken çocukluk dönemini kapsadığını belirten Büke, “Çocukların zihinsel, duygusal, fiziksel gelişiminin %90’ı 0-3 yaş arasında tamamlanıyor. Bu süreçte kazanılan davranışlar, yaşam boyunca gelişerek devam ediyor. Eğer bu dönemde, çocukların zihinsel gelişimine gerekli özen gösterilmezse sonraki yıllarda telafisi zorlaşıyor. Bu nedenle, ebeveynlerin bu yaş aralığında çocuklarına yapacakları en iyi yatırım; onların bu gelişimlerine gerekli özeni göstermek olacaktır” diyor.
Okul öncesi dönemi, öğrenmenin en yoğun olduğu dönem olarak ifade eden Büke, yapılan araştırmaların okul öncesi eğitim alan çocukların okula devam oranlarının ve akademik başarılarının daha yüksek olduğunu gösterdiğini ifade ediyor ve ekliyor: “Bu dönemde çocukların gelişimleri için sadece ebeveynler yeterli değildir. Özellikle sosyal ve ekonomik düzeyin düşük olduğu yerlerde, okul öncesi eğitimin yaygınlaştırılması, çocuklarımızı geleceğe hazırlama açısından son derece önemli bir hale geliyor.”
Eğitim yaşı her çocuk için farklı
Her çocuğun özel olduğunu vurgulayan ve okul öncesi eğitim kurumlarıyla tanışma yaşının çocuğun mizacına, çevresine ve ekonomik koşullarına göre farklılık gösterebileceğinin altını çizen Büke, sözlerine şöyle devam ediyor: “Okul öncesi eğitim için öncelikle çocuğun gelişim düzeyine bakılmalı. Çünkü hazır olma yaşı her çocuk için aynı değil. Çocuğun okul öncesi eğitime başlaması için ihtiyaçlarını ifade edebilmesi, tuvalet eğitimini ve günlük temizlik alışkanlığını kazanmış olması, basit komutları izleyebilmesi, yürüme ve koşma gibi kaba motor fonksiyonları gelişmiş olması gerekir. Çocuklarınızın, okula hazır olduğunu gözlemlediğiniz yaşta okul öncesi eğitimine başlatmak doğru olacaktır. Bu kazanımları edinen çocuklar, okul ortamına uyum sağlayıp, keyif alabilir, paylaşımda bulunabilir.”
İkinci bir dil öğrenmek için en uygun dönem okul öncesi
Çocukların, okul öncesi eğitimle girecekleri gelişim sürecinin içeriğinden de bahseden Talia Büke, “Okul öncesinde, çocuklar zihinsel olarak kitapları inceleyerek sözcük dağarcıklarını zenginleştirir, dikkat ve konsantrasyonlarını arttırır. Boyama ve çizimler yaparak hayal güçlerini ve yazma becerilerini; gözlem, ölçme, sınıflandırma yaparak matematik ve bilim becerilerini; sosyal olarak ise iletişim becerilerini geliştirir. Paylaşmayı, iş birliğini, problem çözmeyi, hak ve sorumluluklarını öğrenmeye başlar. Ayrıca ana dillerinin yanında ikinci bir dil öğrenmek için en uygun yaş aralığı bu dönemdir” diyor.
“Çocuklarımızı geleceğe hazırlamak için yapacağımız en iyi yatırım, 0-6 yaş aralığında onların fiziksel, zihinsel, duygusal ve dil becerilerini desteklemek ve okul öncesi eğitimden yararlanmalarını sağlamak olacaktır” diyen GEO Koleji Eğitimden Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Talia Büke, okul öncesi eğitimin çocuklara sağladığı katkıları ise şöyle sıralıyor:
- · Merak ile başlayan öğrenme yolculuklarının aynı şevkle devamı,
- · Öğrencilerin bilişsel, duygusal, sosyal, fiziksel ve dil gelişiminin desteklenmesi,
- · Otonom becerilerin, okul olgunluğunun ve sorumluluk bilincinin gelişimi,
- · Dönüşümlü düşünerek yapabileceklerinin ve sınırlarının farkına varması,
- · Organizasyon becerisi, ekip çalışması, zaman yönetimi gibi becerilerinin kazanılması,
- · Kendine güvenerek etkili bir iletişim kurma gücü.