Op. Dr. Özkul, “Hemoroidden korunmak için özellikle yaz aylarındaki karpuz, kayısı, şeftali gibi bol sulu ve lifli gıdaların bol alınması önerilir” dedi.
Genel Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Faruk Özkul, "Hemoroidal hastalıklar, halk arasında basur veya mayasıl hastalığı olarak bilinir. Kalın bağırsağın son kısmı olan rektumun ve makatın çevresindeki toplar damarların bozukluğundan oluşur. Dolayısıyla hastalar bize en çok makattan kanama ve ağrı şikayeti ile başvururlar. İlk belirti makatta kaşıntı ve rahatsızlık hissi de olabilir. Bu semptomlar hemoroidal damarların anormal genişlemesiyle ortaya çıkar. Makat çevresindeki toplar damarlar adeta balonlaşır. Bu balonlaşma alanına kan pıhtısı çökerse ‘tromboze hemoroid’ dediğimiz bir komplikasyon oluşur. Hastaya verdiği ağrı çok şiddetlidir. Hasta kalçasının üzerine oturamaz. Ağrıdan uyuyamaz mutlaka bir sağlık kuruluşuna başvurur. Eğer hemoroidal damarlardaki genişleme, iç hemoroidlerde ise hasta o zaman karşımıza makattan kanama ile gelir. Bazen bu kanama o kadar önemli olur ki hastanın kan değerlerini düşürür" dedi.
4 EVREDEN İKİSİNDE CERRAHİ ŞART
Hemoroidal hastalıkların 4 evresi olduğunu belirten Dr. Özkul, "Hemoroidal hastalıkların 4 evresi vardır. Birinci evrede hastada sadece makatta rahatsızlık hissi ve kaşıntı oluşur. İkinci evrede ancak doktor muayenesiyle tespit edilebilecek kadar az hemoroidal damarlarda genişleme vardır. Bu iki evrede hastalara koruyucu ve önleyici önerilerde bulunulur. Hastalara ilaç tedavisi yararlı ve yeterlidir. Üçüncü evre hemoroidlerde asıl problem, şişen memelerin ıkınma ile ele gelmesi, kanama ve ağrı yapmasıdır. Bu safhaya gelmiş hastalıkta artık ilaç tedavisi yeterli olamaz. Hastalara bazı cerrahi yöntemler uygulamak gerekir. Evre 4 ise artık hemoroid memelerinin makattan kendiliğinden dışarı çıkması ve elle bile içeri itilememesi şeklindeki durumdur. Bu evredeki hastaların cerrahi tedaviden başka şansı yoktur" diye konuştu.
BAĞIRSAKLARA ALIŞKANLIK KAZANDIRILMALI
Dr. Özkul, "Bu öneriler kişilerin hiç hemoroidal hastalığa yakalanmamaları veya mevcut hastalıklarının evrelerinin ilerlememesi için gereklidir. Hastalara düzenli bağırsak alışkanlığı kazandırılması; yani hastaların günlük olarak yaklaşık aynı saatlerde dışkılama yapması önemlidir. Bağırsaklarımız kolay alışkanlık kazanan organlarımızdır. Hastaların dışkılama hissi geldiğinde hemen bekletmeden tuvalete gitmeleri önerilir. Çünkü bekletmekle gaitanın su kısmı bağırsaklar tarafından geri emilir. Sonuçta dışkı daha sert hale gelir. Bu da kabızlık ve ıkınma ile dışkılamaya yol açar. Aşırı ıkınarak dışkılamak hemoroidal hastalıklara yol açar. Mevcut hastalığın da evresini arttırır. Hastaların diyetinin düzenlenmesi; bunun için bağırsaklarda ve dışkılamada irritasyona neden olan aşırı acılı yemekler, kolalı içeceklerden uzak durmak lifli gıdaların sebze yemeklerinin oranının arttırılması gerekir" dedi.
"SULU MEYVELER VE LİFLİ SEBZELERLE BESLENİN"
Sulu meyve ve lifli sebzelerle beslenilmesi gerektiğini ifade eden Dr. Özkul, "Tüm sebzeler, meyveler özellikle yaz aylarındaki karpuz, kayısı, şeftali gibi bol sulu ve lifli gıdaların bol alınması önerilir. Diyetteki lif oranının sebzelerin arttırılması dışkıyı yumuşatır. Ayrıca lif oranı artan dışkı su çeker ve yoğun yumuşak bir hal alır. Bu da rahat dışkılamaya neden olur. Hemoroid hastalarının bu şekilde beslenmesi hastalığın evresinin artmasını önler. Hastaların her dışkılama sonrası sıcak su ile makat bölgelerine duş tutmaları önerilir; çünkü makat kasları aşırı gergin olması durumunda, dışkı yaparken gevşeyemez ve hemoroidlerin şişmesine hatta makatta yırtıklara neden olur. Spazmın sıcak su ile gevşetilmesi, makat bölgesine sıcak su ile duş tutulması, sıcak banyo ve küvetler, hatta kaplıca tedavileri çok faydalıdır. Beraberinde antiinflamatuar dediğimiz ilaçların kullanılması makat bölgesindeki ağrı ve rahatsızlık hissisini ciddi anlamda rahatlatır" şeklinde konuştu.
HEMORİDAL HASTALIKLARDA LAZER TEDAVİSİ
Op. Dr. Faruk Özkul, "Evre 3. ve 4. hemoroidal hastalıkta koruyucu ve önleyici yöntemlerin kullanılması yeterli gelmez. Özellikle evre 3 hastalarda kullanılan ‘lazer hemoroidopeksi’ ameliyatı çok konforlu üst düzey bir tekniktir. Tecrübeli bir ekip ile yapılan lazer cihazı kullanılarak yapılan ameliyatta herhangi bir doku çıkartılmaz. Hastanın hemoroid memeleri yüksek ısı ve ışık veren lazer çubuğu ile adeta mühürlenir ve söndürülür. Hastaya dikiş atılmaz, kanaması olmaz. Hasta isterse aynı gün taburcu edilebilir. Ameliyat sonrası şiddetli ağrıları olmaz. Hastada cerrahi yara olmadığı için pansumana gerek yoktur. Evre 4 hastalarda ise lazer ile başarı şansı evre 3’e göre azdır. Bu yüzden hastalarımızın ilerlemeden bir an önce uygun merkeze başvurmaları gerekir. Evre 4 hemoridal hastalıkta ise klasik cerrahi yönteme göre daha konforlu olan ‘longo hemoroidopeksi’ tekniği kullanılabilir. Bu teknikte de hasta ertesi günü taburcu edilebilir ve klasik cerrahiye göre daha az ağrılıdır. Pansuman gerektirmez. Günümüzde gelişen teknolojik cihazların hemoroid ameliyatlarında kullanılmasıyla bu hastalıktan kurtulmak artık daha kolay ve zahmetsizdir. Ancak bu hastalıkların tedavisini zorlaştıran en önemli neden hastaların utanma ve sıkılma nedeniyle doktora geç başvurmalarıdır. Hastalığın evresi geç başvurma nedeniyle ilerlemiş ve kronik hal almış olur. Bu da tedavi seçeneklerini azaltmakta ve tedaviyi zorlaştırmaktadır" ifadelerini kullandı.