Bebek hijyeninin püf noktaları!

Doğum öncesi dönemde bebekler, kendileri için en hijyenik ortam olan anne karnında bulunurlar. Zayıf bir immün sistem, hassas ve ince bir cilt ile kendisine yararlı veya zararlı birçok canlının bulunduğu dünyaya gözlerini açarlar. Burada bebeğe hijyenik ortam başta olmak üzere en uygun ortam koşullarını sağlamada, aşıları da dahil gerekli sağlık bakımlarını temin etmede temel görev; ebeveynlere düşmektedir!

İstanbul Okan Üniversitesi Hastanesi Çocuk Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Dr. Serkan Atıcı, aileleri bilgilendirdi.

Hijyenik Ortam Bilinçli Ebeveynler İle Oluşturulabilir!


Bebekler yeni doğan döneminden itibaren en çok, anne ve babasıyla etkileşim içerisindedirler. Bebeklerin sağlıklı gelişimleri açısından anne babanın hem kendi hem de bebeklerinin sağlıkları ile ilgili temel hijyen kurallarını bilmeleri ve bu bilgilerini pratik de uygulamaları gerekmektedir.

Burada dikkat edilmesi gereken en önemli hususlardan birisi de; hijyenik ortam ile steril ortamın birbirine karıştırılmaması ve bu iki farklı durumun iyi anlaşılmasıdır. Bağışıklık sisteminin gelişmesi bakteri, virüs gibi bir takım mikroorganizmalarla karşılaşmakla veya bu mikroorganizmaların zayıflatılmış hali ya da bazı parçacıkları ile hazırlanmış aşıların uygulanması ile sağlanmaktadır. İmmün sisteminin gelişmesi için mikroorganizmalara ihtiyaç duyulduğunu söylemek mümkündür. Bu açıdan hiç mikroorganizmanın bulunmadığı ortam anlamını taşıyan steril ortam, bebek sağlığı için yararlı olmayıp; yapılan bazı çalışmalarla, en başta otoimmün hastalıkları arttırması gibi bir takım zararlarına işaret eden tezler de tartışılmaktadır.

Bebeklerin Hijyeni ve Sağlığı Açısından Öneriler:

* Hijyen açısından en önemli kural, el hijyenidir. Çocuklarla en çok teması olan ebeveynler ve çocuğa bakım veren diğer kişiler başta olmak üzere çocuğa teması olan herkesin, ellerini sık sık yıkamaları gerekmektedir. El yıkamanın dışında tırnaklar da, zamanında kesilmelidir.

* Özellikle emziren annelere; göğüs ve vücut hijyeni açısından günlük duş almalarını önermekteyiz. Kullanılıyorsa göğüs pedleri sık değiştirilmeli, göğüs kalkanlarının kullanım koşulları doğrultusunda uygun yöntemlerle ve sık aralıklarla temizliği yapılmalıdır.

* Bebeklerin banyosu da önemlidir. Göbek bağı düşene kadar bebeğe banyo yaptırılmamalıdır. Bu sürede, temiz bir bez yardımıyla bebeğin vücudu ılık suyla silinebilir. Göbek bağı düştükten sonrada hem bebeğin hijyenini sağlamak hem de bebeği sakinleştirmek, rahatlatmak için sık sık banyo yaptırılabilir.

* Banyoda dermatolojik olarak onaylanmış, hassas olan bebek cildine uygun; alkol, ethylparaben, sodyum hidroksit ve sodyum loril sülfat (SLS) gibi göz ve cildi tahriş edici maddeleri içermeyen bebeklere özel şampuan ve sabunlar kullanılmalıdır.

* Anne, baba ve varsa kardeşlerin kıyafetleri belli aralıklarla temizlenmeli, özellikle okula veya kreşe giden kardeş varsa eve geldiğinde okul kıyafetleri mutlaka değiştirilmelidir.

* Bebek kıyafetlerinin temizliği de önemli olup bunun için bebeğin kıyafetleri de sık sık yıkanmalı ve günde en az 2-3 kere kıyafetleri değiştirilmelidir. Aileler bebekleri için yanında temiz yedek kıyafetler bulundurmalıdırlar. Bebeklerin kirli sepeti ayrı olmalı ve kıyafetleri bebeklere uygun deterjanlarla ayrı yıkanmalıdır.

* Soğuk havalar dışında bebeklerin abartılı sıkı giydirilmelerinden kaçınılmalıdır.

* Alt temizliğine dikkat edilmeli, altı sürekli kontrol edilerek kirlenmiş bezler hemen değiştirilmelidir.

* Bebeğin odası sık sık havalandırılmalıdır. Oda ısısı bebeğin ayına göre değişmekle birlikte 20-24 derece arasında tutulmalıdır.

* Özellikle emekleme ve yürüme döneminde ortam temizliği önemli olup, bebeğin temas edeceği çevre kimyasal olmayan maddelerle temizlenmelidir. Çamaşır suyu, arap sabunu gibi ağır temizlik malzemelerinin gereksiz kullanımları hem gereken bakteri seviyesini azaltır hem de alerjik reaksiyonları meydana getirebilir. Bu yüzden temizlik malzemelerinin kullanım alanlarına, dozuna ve kullanım sıklığına dikkat edilmelidir.

* Gereksiz antibiyotik kullanımı bebeklerin cilt, bağırsak ve boğaz florasını bozar, dirençli bakterilerin oluşmasına zemin hazırlayabilir.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Sağlık Haberleri