Sırt çantasıyla uçağa atlayıp tek başına tatil yapan 22 yaşındaki Grace Millane'nin cesedi, bir ormanda toprağın altına gömülü bir şekilde bulunmuştu. Doğum gününde ortadan yok olan genç kadının cinayetiyle ilgili yeni detaylar paylaşıldı.
Olaydan iki hafta önce Yeni Zelanda'nın Auckland şehrine gelerek bir pansiyonda konaklayan Grace, İnternet aracılığıyla erişilen bir uygulama sayesinde bir adamla tanışıp randevulaşmıştı.
22 yaşındaki genç kadın, Cumartesi gecesine kadar ailesi ve arkadaşlarıyla mesajlaşıp, sevdiklerinin kendisi için endişelenmemesi açısından onları bilgilendirmişti.
2 Aralık Pazar günü ise genç kızın doğum günüydü. Fakat doğum gününde onu tebrik etmek için arayan hiç kimse genç kadına ulaşamadı.
Kayıp ilanı verilen genç kızı her yerde aramaya başlayan polis ekipleri son görüntüsüne ulaşmayı başardı.
Polis tarafından yayınlanan görüntülerde İngiliz turist 2 Aralık Pazar günü sabah saatlerinde bir kumarhaneden çıkarken kameralara yakalanmıştı. Kızın üzerinde ise günlük bir siyah elbise bulunuyordu.
Grace'in milyoner müteahhit babası da kızını aramak için Yeni Zelanda'ya gitmiş ve kızının cesedini bulamadan bir basın toplantısı yapmıştı.
Korkulu baba kameralar önünde gözyaşlarına boğulmuştu.
Grace Millane'in cansız bedeni, bundan yaklaşık 1 yıl önce bir bavulun içerisinde bulunmuştu. Doğum günü gecesinde canice öldürülen genç kızın davası, ölümünden geçen 1 yılın ardından görülmeye başladı.
Mahkemede bulunan jüri üyeleri, Grace'in kurban gittiği cinayetin korkunç detaylarını ilk kez dinlediler.
İsmi açıklanmayan katil zanlısı, kendisine yöneltilen cinayet suçlamasını reddederken, Grace'in ilişki sırasında "zanlıdan kendisini boğmasını" istediğini ileri sürüyor.
Zanlı, genç kadının "Grinin 50 Tonu" filmini çok sevdiği için kendisinden böyle bir şey istediğini ileri sürüyor. Tüm dünyada hasılat rekorları kıran ve aynı adlı kitaptan uyarlanan film, edebiyat öğrencisi olan toy genç bir kızın, çekici ve zengin bir iş adamıyla yaşadığı tuhaf, şiddete meyilli ve saplantılı ilişkisini konu alıyordu.