Anne rahminde başlayan hayat hikayelerini, henüz olgunlaşma sürecine ulaşamadan tamamlamak zorunda kalan küçük hatta çok küçük parmak bebeklerin günü… İstanbul Okan Üniversitesi Hastanesi, “17 Kasım Dünya Prematüre Günü” kapsamında prematüre bebekler ve ailelerini 2. Kez ağırladı. Farklı yerlerden gelen aileler ve bebekleri, doktorlar ve hemşireler ile keyifli dakikalar geçirdi.
“Çok Özel Bir Etkinlik Oldu”
Etkinliğe katılan ailelerden 3 yaşındaki Rüzgar Yiğit bebeğin annesi Öznur Ertan, “Yiğit 27 haftalıkken 870 gram ağırlığında dünyaya geldi. Erken doğduğu için 103 gün yoğun bakımda kaldı. Çok stresli zamanlar geçirdik. Şenol Hoca dünyanın en iyi doktorlarından birisi, bize tedavi sürecinde çok yardımcı oldu. Kendisine kontrole geliyoruz. Oğlum şu anda çok iyi. Prematüreliğe farkındalık yaratmak için çok güzel bir etkinlikti” açıklamasında bulundu. Etkinliğe geçtiğimiz yıl da aynı şekilde katılan 1 buçuk yaşındaki Ardacan’ın annesi Halime Karacan ise, “Şenol Hoca ile Arda’nın hastalık döneminde tanıştık. Çok özel bir etkinlik oldu” dedi.
Dünyada 13 Milyon Bebek Prematüre”
Etkinlik kapsamında konuşma gerçekleştiren Doç. Dr. Şenol Bozdağ ise, “Bizler bugün burada 17 Kasım Dünya Prematüre Günü’nü kutlamak için toplandık. Bilindiği üzere 37 haftadan önce doğan bebekler, prematüre bebek olarak kabul edilmektedir. Dünyada yaklaşık 13 Milyon bebek, prematüre olarak doğmaktadır. Türkiye’de ise 1 buçuk milyon bebek doğmakta ve yaklaşık olarak bu bebeklerin, yüzde 10’u prematüre olarak Dünyaya gelmektedir. Kısacası her yıl, Türkiye’de 150 bin bebek erken doğarak hayata gözlerini açmaktadır. Türkiye’de özellikle, bin gramın üzerindeki prematüre bebeklerin yaşam oranları, şu anki olanaklar ile yüzde 90’a kadar ulaşıyor. 750-1000 gramın arasındaki bebeklerin yaşam oranı ise yüzde 50 olarak kayıtlara geçmiştir. Niçin prematüre olarak doğuyor bu bebekler? Erken doğumların genellikle, anne kaynaklı olduğu tespit edilmiştir. Birçok annenin gerek gebelik öncesi gerekse gebelikte ortaya çıkan hastalıkları; özellikle hipertansiyon, diyabet gibi metabolik hastalıkları, plasentaya bağlı rahatsızlıklar, anne rahmine ait rahatsızlıklar ve rahim ağzı bozuklukları prematüre doğumun en sık sebeplerinden sayılıyor. Çoğul gebelik durumlarında da, prematüre doğum oranları artmaktadır. Biz sağlık çalışanları olarak; gerek doktorlar gerekse hemşirelerimiz ile birlikte bir ekip olarak, prematürenin meydana getirdiği sağlık sorunlarını, multidisipliner bir anlayış çerçevesinde ve mevcut teknolojinin bize sunduğu olanaklar sayesinde aşmaya çalışıyoruz. Prematüre bebek olarak doğmak; hayata 1-0 geride başlamak gibi olsa bile, asla diğer zamanında doğmuş bebeklere yetişemeyecekleri anlamına gelmez. Zaten burada da görüyorsunuz bebeklerimizi, neredeyse yaşıtlarını yakalamış durumdalar. Gerek fiziksel gerekse psikososyal olarak gayet sağlıklılar” açıklamasını yaptı.