24 Ocak 2019 tarihinde Erzurum - Erzincan karayolunda uygulama noktasında şüphe üzerine durdurulan tırda yapılan aramada 1 ton 535 kilogram eroin ele geçirilmişti. Olayın ardından Emniyet Müdürlüğü ekiplerince derinleştirilen tahkikatta yakalanan 7 sanık bugün Erzurum 1. Ağır Ceza Mahkemesinde 2. kez hakim karşısına çıkarıldı.
Erzurum Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, zanlıların "Suç işlemek amacıyla örgüt kurmak, kurulan örgüte üye olmak", " Uyuşturucu veya uyarıcı madde ithal etmek", "Uyuşturucu veya uyarıcı madde ithal etmek" ve "Ruhsatsız ateşli silahlarla mermileri satın alma, taşıma veya bulundurma" suçlarından 169 yıl 6 aya kadar hapisle cezalandırılması isteniyor.
Cumhuriyet tarihinde tek operasyonda ele geçirilen en yüksek miktardaki eroin olarak polis kayıtlarına geçen olayla ilgili olarak uyuşturucu şebekesinin lideri olduğu öne sürülen tutuklu sanık Mehmet Zeki Fidan ile Saruhan Özçelik, Ali Yıldırım, Mahmut Mısır, Ahmet Özdemir, Erdal Ergi ve tutuksuz sanık Mazlum Özdemir polisin yoğun güvenlik önlemleri altında Erzurum Adliyesine getirildi. Tutuklu sanıklardan Hacı Karahan ise Elazığ Ruh Sağlığı ve Sinir Hastalıkları Hastanesinde olduğu için mahkemeye katılamadı.10.10 sıralarında başlayan duruşmaya sanıkların yakınları da izleyici olarak katıldı.
2. duruşmanın ilk bölümünde tanıklar dinlendi. İlk tanık Muhammet Bulut, kendine Mehmet Zeki Fidan tarafından bir telefon verildiğini ve yurt dışından gelen bir telefon olduğu için bu telefonu kullanamadığını söyledi.
İkinci tanık Osman Koç ise kendisinin bir dövizci olduğunu elebaşı olarak yargılanan Mehmet Zeki Fidan’ın sıradan bir müşteri olduğunu küçük miktarda paralar bozdurduğunu söyledi.
Tanıkların ardından söz hakkı alan tutuklu sanık Mahmut Mısır ilk duruşmadaki ifadelerini yenileyerek kendisini tehditle bu işe dahil ettiklerini kendisinin korktuğundan dolayı ses çıkartmadığını söyledi.
Diğer sanık Ali Yıldırım ise Mahmut Mısır’ın bütün işlerde parmağının olduğunu her işinde birilerini dolandırdığını hatta Yüksekova’da bir maden işiyle uğraşacağını bunun için PKK’yı dahi devreye soktuğunu iddia etti.
Tutuklu sanıklardan Saruhan Özçelik de ilk duruşmada baskı altında olduğunu bu yüzden yeni bir savunma yapmak istediğini söyledi. Yaptığı savunmasında söz konusu olan sevkiyatla alakası olmadığını sadece arkadaşı olan Hacı Karahan’a florit madeni işinde yardımcı olmak istediğini aktardı. Söz konusu maden ticaretinde dahi taraf olarak bulunmadığını kaydetti.
Elebaşı olarak yargılanan tutuklu sanık Mehmet Zeki Fidan ise suçlamaları reddederek kendisine iftira atıldığını yeniledi. Fidan sözlerine şöyle devam etti:
“Buradaki sanıklar her celsede farklı konuşuyor. Bana aşiret diyorlar. Ben aşiret olsam buradaki saçmalayan insanlarla mı bu işi yaparım. Gider aşiretimden 10 kişi alır yaparım. Benim sırf sabıkam var diye bunların hepsi suçu benim üzerime atıyor. Bana mafya diyorlar korkutuyor muşum ben eğer bunları korkutsaydım herkes beni suçlamazdı. Bu bir korku değil bu bir tezgah. Delil yok, ispat yok, saçma sapan suçlamalar var. Ben size suçsuzluğumu ispatlamak zorunda değilim sizin benim suçluluğumu ispatlamak zorunluluğunuz var. Ben buradakiler uyuşturucu işini yapmışlar diyemem. Ama bunu bende yapamadım” dedi.
Sanıklardan Erdal Ergi ve Ahmet Özdemir ise ilk duruşmadaki savunmalarını kabul etti. Mahkemenin son bölümünde ise sanık avukatları savunmalarını verdi.