Güzel ve estetik gülüşlerin sırrı, inci gibi dizili dişlerdir. Dişlerdeki çapraşıklıklar, yer fazlalıkları ve konum bozuklukları kusursuz gülüşleri gölgeler. Estetik olmayan görüntünün yanı sıra diş eti ve çevre dokulara da zarar vererek çene eklemini de olumsuz yönde etkileyen sorunlara karşı çözüm ortodontik tedavidir.
Bilinen kanının aksine ortodonti tedavisinde yaş sınırı olmadığını söyleyen Türkiye İş Bankası İştiraki Bayındır Alsancak Diş Kliniği, Ortodonti Uzmanı Uzm. Dt. Çağrı Şibal; “Çocukların yanı sıra yetişkinlerde de uygulanan ortodontik tedavi ile yüz güldürücü sonuçlar elde edilir. Son dönemde gelişen teknoloji ile dişin iç tarafına uygulanan ortodontik tedaviler ya da şeffaf plaklar, tellerin görünme kaygısını ortadan kaldırarak, estetik bir gülüş sağlar.”
Güzel bir gülümsemeye sahip olmak yüz estetiğinin en önemli parçası olarak gösteriliyor. Amerika’da yapılan araştırmalara göre ideal dental estetiğe sahip olanların olmayanlara göre toplum içerisinde daha pozitif karşılandıkları belirtiliyor. Sabah uyandığımızda aynaya bakarken, iş toplantılarında, okulda ya da akşam yemeği yerken bile insanların büyük bir çoğunluğunun ilk baktıkları yer dişler ve gülüşümüz oluyor.
KİŞİYE ÖZGÜ TEDAVİ PLANLANIR
Dişlerde oluşan çapraşıklıkları ve konum bozukluklarını düzeltmek için uygulanan ortodontik tedavi; hasta tarafından takılıp çıkarılabilen basit apareylerden, dişlerin üzerine hekim tarafından yerleştirilen sabit brakerlere ve hatta bazı özel durumlarda ortognatik cerrahi ameliyatlarına kadar geniş bir skalayı kapsıyor. Hastanın ilgili sorununa ve beklentilerine göre hekimin belirlediği sorun listesi hasta ile beraber konuşularak en ideal tedavi opsiyonu belirleniyor, kişiye özel tedavi planı sayesinde ortodontik tedavi sağlıklı bir temel üzerinde aylık rutin kontroller ile başarıyla uygulanıyor.
ORTODONTİ İLE ESTETİK GÜLÜMSEYİN
Dişlerin estetik görünüşü bozan negatif bir durum söz konusu olduğunda çoğu hastanın öncelikli olarak ortodonti uzmanına başvurduğunu belirten Türkiye İş Bankası İştiraki Bayındır Alsancak Diş Kliniği, Diş Hekimi Dt. Çağrı Şibal; “Dişlerdeki çapraşıklıklar, yer fazlalıkları ve konum bozuklukları gibi dental sorunlar ile çene kemiklerinin izole problemleri yıllardır ortodontik tedavi ile başarıyla düzeltilmektedir. Estetik olarak göze güzel gözüken bir diş dizisi ile beraber gülümsemeye sahip olmak için dişler çene kemiklerinin içerisinde düzgün bir harmoni ile dizilmeli ve buna güzel bir diş formu ile sağlıklı diş etleri mutlaka eşlik etmelidir. Durum böyle olunca ortodontik tedavi dişler ve çenedeki sorunları düzelterek estetik olarak önemli bir çözüm oluşturmaktadır.” dedi.
GÜZEL BİR GÜLÜMSEME SADECE DİŞLERİN ŞEKLİ İLE İLGİLİ DEĞİLDİR
Hastaların gülümsedikleri zaman gördükleri estetik olmayan görüntünün, dişlerinin şekil bozukluklarından kaynaklandığını düşündüklerini, aslında durumun çok farklı olduğunu ifade eden Uzm.Dt. Çağrı Şibal; “Bunun nedeni ise ideal pozisyonda olmayan bir dişin ideal estetiğe sahip olamayacağı gerçeğidir. Basitçe açıklamak gerekirse; diş dizisi içerisinde geride konumlanmış bir dişin her ne kadar şekli mükemmel bile olsa perspektif kuralları gereği güzel gözükmez. Durum böyle olunca ortodontik tedavi dişler ve çenelerdeki sorunları düzelterek estetik olarak önemli bir çözüm oluşturur, hatta çoğu hastada multidisipliner olarak çalışmak şarttır” dedi.
GÖRÜNMEYEN TELLER İLE KUSURSUZ GÜLÜŞLER
Ortodontik tedavi her ne kadar çocuk hastalara yapılsa da son yıllarda özellikle yetişkin hastalarda estetik ihtiyaca cevap verebilmek adına yeni teknolojiler konvansiyonel braketlere eşlik ediyor. Estetik tedavilerin başında yer alan lingual tedavinin özelliği, dişlerin ön yüzeyi yerine arka yüzeyine yapıştırılan lingual alana özel olarak tasarlanmış braketlerle tellerin görünme kaygısı olmaksızın tedaviye imkân tanımalarıdır. Özellikle gün içerinde diş tellerinin görünmesinden rahatsız olan ya da ortodontik tedavi gördüğünün anlaşılmasını istemeyen hastalarda optimal sonucu elde etmek için lingual tedavi Amerikan Ortodontistler Cemiyeti’ne göre de altın standart olarak kabul ediliyor. Bunun haricinde takılıp çıkarılabilen şeffaf plaklar da yetişkin hastalar tarafından oldukça sık tercih edilmektedir. Şeffaf plaklar dişlerin üzerinde hiçbir tel yada braket olmaksızın ortodontik tedavi yapabilmemize imkan tanıyor.
ÇAPRAŞIK DİŞLERİN TEDAVİSİ İÇİN YAŞ SINIRI YOK
Ortodontik tedavinin yaş sınırı aslında yoktur. Büyüme ve gelişim döneminde uygulanması gereken bazı ortopedik çene problemleri hariç dişlerdeki konum ya da yer sorunları her yaş kategorisindeki hastaya uygulanabiliyor, bu sebeple ortodontik tedavi için herhangi bir alt ya da üst yaş limiti yoktur. Toplumumuzda ise ‘ortodontik tedavi sadece çocuklar içindir’ ya da ‘yaşım çok geç tel ile dişlerim düzelmez’ gibi yargıların sebebi ise bilgi alış – verişinin hatalı olmasından kaynaklanıyor.
TEDAVİ EDİLMEYEN ÇAPRAŞIK DİŞLER İLERİDE ÇENE EKLEMİNE DAHİ ZARAR VEREBİLİR
Çoğu hasta dişlerindeki çapraşıklıklar ya da diastemalar ile uzun yıllar herhangi bir sağlık sorunu oluşturmadan yaşarlar fakat dişlerdeki konum bozukluklarının dişeti ve çevre dokularının sağlığını olumsuz etkilediği ispatlanmıştır. Bu görsel bozukluklar sadece diş etini değil, ilerleyen safhalarda ısırma ve çiğneme performansını etkileyerek çene ekleminde sorunlara sebep oluyor. Çoğu hastanın dişlerde ağrıya neden olmayan bu sorunları ‘zararsız’ görmesinin sebebi kısa dönemde ciddi bir semptoma sebep olmaması ya da oluşan problemin kısa zaman içerisinde ortaya çıkmamasından ötürüdür. Bu gibi ciddi sorunların ortaya çıkmaması ve gerekiyor ise basit girişimlerle tedavi edilebilmesi adına daimî dişlerin sürmeye başladığı 6-7 yaşlarından itibaren rutin yıllık kontrol öneriliyor.