Kısırlık yani infertilite sorununun ortaya çıkmasında yanlış kanının aksine erkek faktörü de kadın kadar etkili rol oynuyor. İstatistiklere göre, günümüzde tüp bebek tedavisi için başvuran hastaların yaklaşık yüzde 40-45’inde erkek faktörü bulunuyor. Kadın Hastalıkları ve Doğum, Tüp Bebek Uzmanı Prof. Dr. Erkut Attar, mikroçip uygulamasının erkek kaynaklı kısırlık tedavisi açısından önemli bir adım olduğunu söyledi.
Sperm sayı ve hareketliliğindeki azalma doğal yollardan gebelik şansının ortadan kalkmasına neden olabiliyor. Bu durumu ortadan kaldırmak için pek çok çalışma yürütülüyor. Bunlardan biri de Amerika’da Harvard Üniversitesi Brigham and Woman’s Hospital’da bir Türk bilim adamının imzasını taşıyor. Doğal fizyolojiyi taklit ederek geliştirilen ve Türkiye’de de son 5 yıldır uygulanmaya başlanan mikroçip teknolojisi, erkek kaynaklı kısırlık tedavisi için günümüzde umut verici bir uygulama olarak gösteriliyor.
TEKRARLAYAN TÜP BEBEK BAŞARISIZLIĞINDA ÖNERİLİYOR
Mikroçip yöntemi sayesinde DNA hasarlı spermler, immotil spermler ve morfolojik olarak düzgün olmayan spermler elenerek daha kaliteli spermler seçilebiliyor. Bu sayede sağlıklı gebelikler elde edebilme şansı artıyor. Bu yöntemin özellikle tekrarlayan başarısız tüp bebek denemesi olan, tekrarlayan düşükleri olan, açıklanamayan infertilite hastalarında ayrıca DNA hasarı yüksek olan ve sayı, hareket, morfolojik bozuklukları olan erkek infertil hastalarda kullanımı öneriliyor.
SONUÇLAR KLİNİK ÇALIŞMALARLA GÖSTERİLDİ
“Çip Bebek Tedavisi” veya “Mikroakışkan Çip Yöntemi “ olarak da adlandırılan bu yöntemin birçok vakada uygulanarak sağlıklı gebelikler elde edildiğini söyleyen Yeditepe Üniversitesi Hastaneleri Kadın Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Erkut Attar, “Mikroçip kullanılarak yapılan tüp bebek işlemlerinde mikroenjeksiyon yöntemi sonrası döllenme, embriyo kalitesi ve gebelik oranlarının daha yüksek olduğu bir çok klinik çalışmada gösterilmiştir” diye konuştu.
DOĞAL FİZYOLOJİYİ TAKLİT EDİYOR
Sağlıklı spermlerin seçilmesinde yardımcı olan sperm çiplerinin genişliği yarım milimetreden küçük olan mikro kanalcıklardan oluşuyor. Bu mikro kanalcıkların içine önce özel olarak üretilen bir solüsyon ardından sütunun en üst kanal girişine spermler bırakılıyor.
Mikroçip yöntemi öncesinde herhangi bir ön işlem basamağına gerek kalmadığını söyleyen Prof. Dr. Erkut Attar, uygulamayla ilgili şu bilgileri verdi:
“Spermlerin doğal fizyolojiye benzer şekilde serviks ve tüplerden yumurta hücresine ulaşmaya çalışır gibi bu kanalcıklardan geçişi başlar. Yarım saatin sonunda sağlıksız DNA hasarlı spermler bu kanallarda takılırken, sağlıklı ve DNA kırıkları daha az olan kaliteli spermler mikro kanallardan geçerek karşı bölümde toplanır. Seçilen bu spermler ile yapılan mikroenjeksiyon yöntemiyle elde edilen embriyoların kalitesi ve 5. güne ulaşan blastosist oranı daha yüksektir.”
ÜÇ FARKLI YÖNTEM BULUNUYOR
Hastanın durumuna göre kullanabildikleri 3 ayrı mikroçip yöntemini uygulayabildiklerini söyleyen Prof. Dr. Erkut Attar, hangi durumlarda ve hangi yöntemi kullandıklarını şöyle anlattı: “Bu yöntemlerden ilki aşılama işlemleri için kullanılan sperm sayısı daha iyi olan vakalara uygulanmaktadır. Mikroenjeksiyon işleminde kullandığımız spermleri seçmek için de kullandığımız 2 ayrı mikroçip çeşidi bulunuyor. İlk üretilen mikroçipleri kullanabilmek için yeterli sayıda hareketli sperme ihtiyaç varken en son üretilen mikroçipler çok az sayıda hareketli sperm olsa bile kaliteli spermi seçme imkânı sağlamaktadır.”
DNA HASARI EN AZ OLAN SEÇİLİYOR
Sperm DNA’sında oluşan hasarın embriyo kalitesinde düşmeye ve IVF uygulamalarında başarısızlığa neden olabildiğinin bilimsel yayınlarla da gösterildiğine dikkat çeken Prof. Dr. Erkut Attar, bu nedenle tüp bebek tedavilerinde sperm seçiminin çok büyük önem taşıdığını söyledi. “Mikroakışkan çipler sayesinde sperm kalitesinin ve hareketliliğinin düşük olduğu örneklerde morfolojik olarak daha iyi, hareketli ve DNA hasarı en az olan spermlerin, hareketsiz, olgunlaşmamış ve düşük kaliteli spermlerden süzülüp ayrılarak toplanmasını sağlanabiliyor” diye konuştu.
DENEYİM ÖNEMLİ
Mikroakışkan çiplerin kullanımı çok basit olmasına rağmen doğru hastada ve doğru uygulamanın önemine işaret eden Prof. Dr. Erkut Attar şu bilgileri verdi: “Spermi doğru şekilde mikro kanalcıklara yükleyebilmek ve sonrasında spermleri toplayabilmek, semen (sperm) örneğinin mikroçip yöntemi için uygun olup olmadığı uygulanacaksa hangi mikroçipin hastaya kullanılacağına karar vermek önemlidir.”