“EVDE KAL VE DESTEK OL ANKARA”
Ankara Kent Konseyi Başkanı Halil İbrahim Yılmaz, tüm dünyayı etkisi altına alan koronavirüsün sınıf, statü ayrımı yapmadan bütün kesimleri eşitlediğini belirterek, virüse karşı verilen mücadeleden başarıyla çıkmanın tek yolunun toplumsal dayanışma olduğunu söyledi.
Ankaralılara “dayanışma” çağrısında bulunan Yılmaz, “(Evde kal) Ankara diyerek virüs riskine karşı önlem alırken, işyeri faaliyeti durdurulan, gelir sağlayamayan kesimlerin zorunlu giderlerini karşılayamama riski karşısında da hep birlikte sorumluluk üstlenmeliyiz.” dedi.
Yılmaz, yazılı bir açıklama yaparak, Türkiye’nin koronavirüse karşı verdiği çetin mücadeleden başarılı çıkmasının tek şartının virüsten korunmak olduğu kadar, tüm kesimlerin birbirini ekonomik ve sosyal olarak desteklemesinden geçtiğini söyledi. Koronavirüsün sınıf, tabaka, zengin, yoksul ayrımları yapmadan tüm insanların sağlığını tehdit ettiğini, büyük bir tıbbi ve ekonomik maliyetle karşı karşıya kalınacağına dikkat çeken Yılmaz, “Birlikte yaşamak için birlikte mücadele etmemiz gerekiyor. Mücadelenin ilk şartı da insani değerlerimizi ön plana çıkarmaktır.” dedi.
Virüse karşı mücadelenin ilk şartı sağlığı koruyarak hayatta kalma olduğunu kaydeden Yılmaz, “Kamu bu süreci kolaylıkla atlatmak için çeşitli tedbir ve destekler açıklamış olsa da bu mücadeleden hep birlikte moralle çıkmak için birbirimize ihtiyacımız var.” diye konuştu.
Yılmaz, virüsün yayılmasının engellenmesi için “Evdekal” çağrısı yaptıklarını hatırlatarak, şunları söyledi:
“Evinde kalarak virüsün yayılmasına engel olmaya çalışan herkese teşekkür ediyoruz. Bu çaba virüsün tıbbi maliyetini azaltacaktır. Virüsün bir de ekonomik maliyeti ortaya çıkacak. (Evde kal) Ankara diyerek virüs riskine karşı önlem alırken, işyeri faaliyeti durdurulan, gelir sağlayamayan kesimlerin zorunlu giderlerini karşılayamama riski karşısında da hep birlikte sorumluluk üstlenmeliyiz. Hayatlarımızda artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak. Bizler Milli Mücadelenin kalbi Başkentimiz Ankara’da hem gönüllü karantina sürecinin sağlıkla atlatılması hem de ekonomik maliyetin paylaşılması, insanlarımızın bu süreçte büyük mağduriyetler yaşamaması için birbirimize destek olmalı, toplumsal dayanışma anlayışımızı ortaya koymalıyız. Faaliyetine ara verilen işyerinin kirası kadar, o işyerinde çalışan personelin de geçim derdi bizim de derdimiz olmalı. Sağlığımızı korumak için korunma çabamızda tek başınayız ama bu süreçte hayatta kalma çabamızda birlik içinde, manevi olarak omuz omuza olmamız gerekiyor.”