İnanılmaz İşkencelere Uğrayarak Şehit Edilen Kıbrıs Kahramanı : Cengiz Topel
Uçağı arızalanınca paraşütle atlayan Topel Rumların kontrolündeki bölgeye iner. Rumlar barış gücü askerlerinin gözü önünde onu esir aldıktan sonra Lefkoşa'ya götürürler. Türkiye Lefkoşa BE aracılığıyla Yüzbaşının serbest bırakılması istenir. Rumlar Yüzbaşı Cengiz Topel'in hayatta olduğunu ve sorgulandığını bildirirler. Fakat beş gün sonra cesedini Birleşmiş Milletler barış gücü askerleri vasıtasıyla Türk yetkililere gönderirler. Ceset üzerinde işkence gördüğü anlaşılır. Rumlar Cenevre Sözleşmesi'ni hiçe saymışlar, genç Yüzbaşıyı korkunç işkencelere tâbi tutarak öldürmüşlerdir.
Cesedi inceleyen Eşref Düşenkalkar'ın ifadesi gerçeği bütün çıplaklığıyla ortaya koymaktadır. Eşref düşenkalkar derki Türk doktorların ve Birleşmiş Milletler askerlerinin huzurunda Topel'in cesedini dikkatle incelediğimde, sol gözünün Rumlar tarafından tahrip edilmiş ve her iki kolunun pazusunun matkapla delinmiş olduğunu gördüm. Edep yerleri ezilmiş, kafatasının sol tarafına bir beton çivisi çakılmıştı. Sol ayağı da kırılmıştı. Bunlar yetmezmiş gibi, boğazından göbeğine kadar göğsü yarılmış ve çuval diker gibi yeniden dikilmişti. İç organlarını çalmışlardı, akciğeri ve kalbi noksandı der.
İşte birçoğumuzun ismini bildiği fakat nerede ne şekilde şehit edildiğinin bilinmediği Yüzbaşı Cengiz Topel'in öyküsü. Allah tüm şehitlerimizin şehadetlerini kabul etsin...
Cengiz Topel'in hayatı
Cengiz Topel, 2 Eylül 1934, İzmit doğumlu - 8 Ağustos 1964 yılında hayatını kaybeden , Türk pilot yüzbaşıdır. 1964'te Türk Hava Kuvvetleri'nin Kıbrıs'ta gerçekleştirdiği uyarı uçuşunda, uçağı Rum uçaksavarlar tarafından vurulunca paraşütle atladı ve esir düştü. Rumlar tarafından hastanede öldüğü belirtilen Topel'in naaşı iade edildi. Türk Hava Kuvvetleri'nin Kıbrıs'taki
ilk pilot kaybıdır.
Trabzonlu Tekel tütün eksperi Hakkı Bey'in oğludur. Babasının görevli olduğu İzmit'te 2 Eylül 1934 tarihinde doğdu. Annesi Mebuse Hanım'dır. Ailede dört kardeşin üçüncüsüdür.
İlkokula Bandırma II. İlkokulu'nda başladı, babasının Gönen, Balıkesir'e tayini ile Ömer Seyfettin İlkokulu'nda öğrenimine devam etti. Babasını kaybettikten sonra ailesi Kadıköy, İstanbul'a yerleşti. Kadıköy Yeldeğirmeni Okulu'nda ilk ve orta öğrenimini tamamladı. Lise öğrenimine, Haydarpaşa Lisesi'nde başlayıp Kuleli Askeri Lisesi'ne devam ederek 1953 yılında
bitirdi. 1955 yılında Kara Harp Okulu'nu bitirip asteğmen olarak ordu saflarına katıldı.
Küçük yaşlardan beri havacılığa olan merakı sonucu hava sınıfına ayrıldı. Pilotaj eğitimi için Kanada'ya gönderildi. Kanada'daki eğitimini başarıyla tamamlayarak 1957 yılında yurda dönüp Merzifon 5. Ana Jet Üs Komutanlığı'nda
göreve başladı. 1961 yılında Eskişehir 1. Hava Ana Jet Üssü'ne atandı. 1963 yılında yüzbaşılığa terfi etti.
8 Ağustos 1964 tarihinde Kıbrıs Harekatı sırasında Eskişehir'den Kıbrıs'a, dörtlü kol komutanı olarak gönderildi. F-100 uçağıyla uçuş esnasında uçağı yerden isabet alarak düşürüldü. Paraşütle atlamayı başardı, fakat Rumlar tarafından esir alındı. Uluslararası savaş hukukunun esirleri kapsayan maddelerine aykırı olarak yapılan işkenceler sonucu öldüğü iddia edilir.
Kıbrıs'taki ilk Türk hava harp kaybı olan Cengiz Topel'in hastanede öldüğü açıklandı, ancak naaşı ısrarlı girişimler sonucu 12 Ağustos 1964 tarihinde Rumlar'dan alınabildi.
Cengiz topel'in uçağının düştüğü yer güzelyurt'a yakın (yeşilyurt kasabasına çok yakın olan) bir yerdir. paraşütünün yere düşmesinin ardından cengiz topel, rumlar tarafından yakalanır ve esir düşer. rumlar o tarihten itibaren cengiz topel'e inanılmaz işkenceler yaparak öldürürler ve türk tarafına birleşmiş milletler aracılığı ile cesedi gönderirler.
Cengiz topel'in cesedini görenler arasında bulunan eşref düşenkalkar şöyle diyor: ''birleşmiş milletler askerlerinin temsilcileri önünde aziz şehidimizi gördüğüm gün, hayatımın en ıstıraplı günü idi. ana vatanla yavru vatan arasına çelik kanatları ile köprü kuran topel'imize son bir defa daha baktım. baktım ki; kahpe rumlar sol gözünü tahrip etmişler, pazılarını matkapla oymuşlar, kafatasının sol tarafına beton çivisi çakmışlar, sol ayağını kırmışlar, bu yetmiyormuş gibi boğazından göbeğine kadar göğsünü yarıp çuval diker gibi dikmişler. (bir doktorumuzun beyanına göre iç organlarını çalmışlar, kalp ve ciğerlerini) bir ara yumruklarını sıkmış, dişlerini kenetlemiş, ideal vücutlu cengiz topel'imize kahpece yapılanları düşündüm ve o an allah'ın bana lütfetmiş olduğu tebessümü rumların çaldığına inandım ve yemin ettim: yunan sözü lügatlerde durdukça, bu kin benden vallahi de gidemez.''
(vehbi zeki serter, kıbrıs'ta rum - yunan saldırıları ve soykırım, ataşe, s.231-236)
Cengiz topel'in işkence gördüğü yer kıbrıs yeşilyurt'ta bulunan cengiz topel kışlası'ndadır. günümüzde işkence gördüğü oda müze haline getirilmiştir. Oda restore edilmeden önce işkencenin izleri odanın duvarlarında görülmekteymiş. anlatılanlara göre esir alındıktan sonra müze olan odaya getirilmiş ve işkenceye maruz kalmıştır. Matkapla sol omzu ve sol gözü oyulmuş (ingiliz bir hemşire tarafından bu halinin fotoğrafı çekilmiş), acımasızca işkence edilmiş ve son olarak da bilinci açıkken kalbi çıkarılarak şehit edilmiştir.