İş Mahkemesi’ne müracaat eden döner - kebap ustası, 9 yıldır çalıştığı restorandan kovulduğunu belirterek, kıdem ve ihbar tazminatı, yıllık ücretli izin, fazla mesai, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarını talep etti. Mahkemede savunma yapan işletmeci ise ’kendi istifa etti’ diyerek davanın reddini istedi. Mahkeme, tanık anlatımlarını dikkate alarak kebapçı ustasının kendiliğinden istifa ettiğine hükmederek davayı reddetti. Davacı kebapçı, kararı temyiz edince devreye Yargıtay 22. Hukuk Dairesi girdi.
Yargıtay: Kıdemli işçinin istifası hayatın olağan akışına ters
Mahkemenin, kıdem ve ihbar tazminatı reddine yönelik verdiği kararın yasalara aykırı olduğuna dikkat çekilen Yargıtay kararında; "Mahkemece varılan sonuç tarafların iddia ve savunmaları ve dosya kapsamı ile örtüşmemektedir. Davacının davalı iş yerinde dokuz yıldan fazla süre ile çalışması sonrası iş sözleşmesini gerekçe göstermeksizin ve yazılı istifa dilekçesi olmaksızın salt davalı tanık beyanlarına itibarla eylemli olarak feshettiği kabulünün hayatın olağan akışına uygun olmadığı ortadadır. Somut olayın özelliğine göre iş sözleşmesinin işverence haklı bir sebep olmadan feshedildiği anlaşılmakta olup, davacının kıdem ve ihbar tazminatı taleplerinin kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile reddine karar verilmesi hatalıdır. Açıklanan sebeplerle davacının bu yöndeki temyiz itirazının kabulü ile usul ve yasaya aykırı kararın bozulmasına karar vermek gerekmiştir. Kararın oy birliği ile bozulmasına karar verilmiştir." denildi.