bakanlıktan yapılan açıklamada, Libya’nın doğusundaki gayrimeşru silahlı güçlerin lideri Hafter’in, 2259 sayılı BM Güvenlik Konseyi kararıyla onaylanmış bulunan Libya Siyasi Anlaşması’nı tanımadığını ve sözde Libya ulusal ordusunun komutanı olarak ülke yönetiminin başına geçtiğini açıkladığına dikkat çekilerek, Hafter’in bu açıklamasıyla Libya’daki krizin siyasi diyalog yoluyla çözülmesini istemediğini, Berlin Konferansı’nın sonuçları dahil, bu yöndeki uluslararası çabaları desteklemediğini ve ülkede bir askeri diktatörlük oluşturmayı amaçladığını bir kez daha gözler önüne serdiği vurgulandı.
Bu şahsın, bir yılı aşkın süredir herhangi bir ayırım gözetmeden sürdürdüğü saldırılarla Libya’daki insani durumun daha da derinleşmesine neden olduğu kaydedilerek"Bu salgın ortamında petrol üretimine uyguladığı ablukayı devam ettirerek Libya halkının ihtiyaç duyduğu tıbbi malzemenin teminini engellemiş ve suyu baskı aracı olarak kullanmaktan çekinmemiştir.
Libya’da bir cunta rejimi kurma niyeti olduğu konusunda artık herhangi bir şüphe bulunmayan bu şahsa uluslararası toplumun daha fazla gecikmeden gereken karşılığı vermesi gerekmektedir. Öte yandan, demokrasi havariliği yapan bazı ülkeler dahil, kendisine destek verenlerin Libya halkının gözünde onun yaptıklarına ortak olacakları da unutulmamalıdır" denildi.
Türkiye’nin, bölgeyle olan köklü tarihi bağlarının getirdiği sorumluluk anlayışıyla, Libya Siyasi Anlaşması tarafından oluşturulan Ulusal Mutabakat Hükümeti ve tüm diğer meşru Libya kurumlarının korunması için kardeş Libya halkının yanında yer almaya ve siyasi çözüm çabalarını desteklemeye kararlılıkla devam edeceği ifade edildi.