Türk Kızılay’ı dergisi 1868’in Mayıs sayısında, İletişim Başkanı Fahrettin Altun ile Türkiye’nin korona virüs mücadelesindeki iletişim stratejisi üzerine gerçekleştirilen söyleşi yer aldı. Korona virüs (Covid-19) ile mücadele sürecinde de şeffaflık temelli bir iletişim stratejisi izlediklerini belirten Altun, “Tüm gelişmelerle ilgili gerçek ve aydınlatıcı bilgileri hızlı bir şekilde milletimizle paylaştığımız gibi dezenformasyona karşı da çok önemli bir mücadele yürütüyoruz. Devletimiz Kovid-19 salgınının etkisini en az indirebilmek için daha ilk vaka görülmeden önce bile birçok tedbiri hayata geçirdi, tüm imkanları seferber etti. Sürecin hemen başında Sayın Cumhurbaşkanımızın talimatıyla Sağlık Bakanlığımız bünyesinde Bilim Kurulu oluşturularak ulusal strateji belirlendi. Burada alınan tüm kararlar ve ortaya çıkan veriler açık ve net bir şekilde kamuoyuna sunuldu. Test, vaka, vefat ve iyileşme sayılarına ilişkin şeffaf bir şekilde periyodik bilgilendirmeler yapıldı. Vatandaşlarımızdan da Cumhurbaşkanımızın, Sağlık Bakanlığımızın ve İletişim Başkanlığımızın resmi açıklamalarını dikkatle takip etmelerini, açıklanan tedbirlere hassasiyetle uymalarını istedik. Diğer taraftan sosyal medyada kasıtlı bir şekilde dolaşıma sokulan dezenformasyon içerikli haber ve paylaşımlara itibar edilmemesi, Türkiye düşmanlarının krizi kötü emellerine alet etmelerine izin verilmemesi yönündeki çağrımızı sürekli yineledik. Tüm bakanlıklarımızın ve kurumlarımızın uygulamaya aldıkları kararlar, tedbirler ve destekler hızlı şekilde vatandaşlarımıza bildirildi. Salgına ilişkin tedbirler ve veriler konusunda oldukça açık ve şeffaf olduk, olmaya da devam ediyoruz” ifadelerini kullandı.
Covid-19 ile mücadele çerçevesinde alınan her tedbir ve atılan her adımın millet tarafından çok yüksek oranda sahiplenildiğini söyleyen Altun, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Biz Bize Yeteriz Türkiyem” çağrısıyla başlattığı Milli Dayanışma Kampanyası’na verilen desteğin de bunun bir göstergesi olduğunu kaydetti.
Altun, uygulanan hizmetlere karşı vatandaşların memnuniyetlerini CİMER üzerinden ya da sosyal medya üzerinden dile getirdiğini belirterek, şunları söyledi:
“CİMER’e gelen mesajlarda, okulunun bahçesindeki zeytin ağaçlarından elde edilen geliri, emekli bayram ikramiyesini, ek ders ücretini, gazilik maaşını bağışlamak isteyen vatandaşlarımızın mesajları bizleri ziyadesiyle mutlu etti, bir o kadar da duygulandırdı. Yapılan hizmetlere çamur atmak, mücadelede aktif görev alan kurum ve kuruluşlarımızı karalamak isteyenlere de sağduyulu vatandaşlarımız itibar etmiyor. Vefa Sosyal Destek ekiplerimiz her gün binlerce kişiye ulaşıyor. Vefa Sosyal Destek uygulamasıyla başta kıymetli büyüklerimiz olmak üzere birçok insanımıza devletimizin ve milletimizin şefkat eli dokundu. Milletimizin mayasındaki iyilik ve dayanışmanın en güzel örneklerini her zaman olduğu gibi bu zor günlerde de görmek gururu verici.”
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın talimatlarıyla yurt içinde ya da yurt dışında hiçbir vatandaşı yalnız bırakmadıklarının altını çizen Altun, “İsveç’te Kovid-19 testi pozitif çıkan ancak tedavi edilmeyen Emrullah Gülüşken’i ambulans uçak gönderip Türkiye’ye getirmemiz bu yaklaşımımızın son örneği oldu. Mücadelede yer alan tüm kurum ve kuruluşlarımız en insani şekilde hareket ederek, Türkiye Cumhuriyeti devletine sadece vatandaşlarının değil tüm insanların güven duymalarını sağlıyor. Bunu vatandaşlarımızın tedbirlere uymada ortaya koyduğu yüksek hassasiyet de gösteriyor. Çünkü vatandaşlarımız biliyor ki devletimiz, milletine rağmen bir adım atmaz, atmayacaktır. Sayın Cumhurbaşkanımızın hep söylediği gibi ‘Yaratılanı Yaradandan ötürü seviyoruz’ ve ‘İnsanı yaşat ki devlet yaşasın’ diyerek sadece vatandaşlarımıza karşı değil tüm insanlara karşı, dünyanın ortak mücadelesinde insani tavırla hareket ediyoruz” ifadelerini kullandı.
Altun, “Türkiye’nin, ülke içinde salgınla mücadele ederken diğer ülkelere bu zor günlerde verdiği desteğin uluslararası medyada yeterince görüldüğünü düşünüyor musunuz?” sorusuna ise şu cevabı verdi:
“Türkiye, korona virüsle küresel mücadele kapsamında bugüne kadar 57 farklı ülkeye tıbbi malzeme desteğinde bulundu. Bu yardımlar, insani sorumluluk çerçevesinde gerçekleştiriliyor. Türkiye Covid-19 ile mücadelede örnek olduğu gibi, yaptığı yardımlarla da dünyaya öncülük ediyor. Ancak yurt içi ve yurt dışında salgına karşı en etkili mücadeleyi veren ülke olmamıza rağmen uluslararası medya ne yazık ki Türkiye’nin başarısını görmezden gelebiliyor. Bunun yanında uluslararası medya ABD’de seyahat yasağı ya da İtalya’da iş yerlerinin kapatılması gibi haberlerde manipülatif ve kasıtlı şekilde Türkiye’den fotoğraflar kullanarak asla kabul edilmeyecek hatalar yaptı. Yanıltıcı haberlere karşı tepkimizi bu medya kuruluşlarına hemen mektup göndererek gösterdik ve söz konusu fotoğrafların kaldırılmasını sağladık. En son, Covid-19 salgınıyla mücadelede başarılı ülkelere ilişkin başyazısında Türkiye’nin başarısına yer vermeyen Amerikan The New York Times’a bir mektup yazarak, gazeteyi hatasını düzeltmek zorunda bıraktık. Sayın Cumhurbaşkanımız, telefon diplomasisiyle salgına karşı mücadelede küresel girişimlere öncülük ederek bu sürecin uluslararası dayanışmayla başarıya ulaşacağını vurgularken, yabancı basında Türkiye’nin salgına karşı başarısının görülmemesi ya da art niyetli haber ve görsellere yer verilmesi Türkiye düşmanlığının dışavurumundan başka bir şey değildir.”