TBMM’de gazetecilere açıklamalarda bulunan Şentop, darbelere ilişkin olarak bir daha böyle günlerin yaşanmamasını temenni ederek, İstanbul’un fethinin 567. yıl dönümünü kutladı. Yassıada’da yargılananlara iade-i itibar noktasında çalışma olduğuna dair soru üzerine Şentop, “27 Mayıs 1960 darbesinden sonra kurulan Yassıada’daki mahkemeler ve onların verdiği kararlar sonucu mahkum olanlar, bilhassa Sayın Başbakan Menderes, iki bakan arkadaşı idam edildi. Ama sadece idamlar üçten ibaret değildi, 15 idam cezası vardı. Başta Cumhurbaşkanı Bayar olmak üzere, Meclis Başkanı Refik Koraltan olmak üzere toplam 15 idam cezası vardı. 3 tanesi Milli Birlik Komitesince tasdik edildi. Ama bunun dışında müebbet hapisler, farklı hapis cezaları vardı. Bu süreçte cezaların verilmesinden sonra Demokrat partililerin affıyla ilgili pek çok siyasetçinin, pek çok siyasi görüşten siyasi partinin girişimleri olmuştur. 1962, 1966’da, 1969 seçimleri öncesi bir Anayasa değişikliği teşebbüsü vardı Demokrat partililerin siyasi haklarının iadesine dair. O zaman bir askeri darbe hazırlığı söz konusudur. 20 Mayıs 1969. Anayasa değişiklik teklifi hemen hemen bütün partilerin desteği ile Türkiye Büyük Millet Meclisinden geçer, Cumhuriyet Senatosu’nda görüşülecektir. Askeri darbe hazırlığı bilgisi üzerine vazgeçilir. Seçim yapılır, seçimden sonra bu değişiklik yapılır, Anayasa Mahkemesi iptal eder. 1974’te afla birlikte siyasi hakların iadesi gerçekleşmiş olur. Daha sonra 1987 yılında rahmetli Özal’ın başbakanlığı döneminde çıkarılan 3374 sayılı bir kanunla merhum Menderes ve iki bakan arkadaşının mezarlarının İmralı’dan taşınmasına ve bazı kamusal mekanlara isimlerinin verilmesine ilişkin kanun var. Ama mezarların taşınması gerçekleşmemiştir. 1990’da, 1987’deki kanunu değiştiren bir kanun çalışmasıyla kanunun başlığı da değiştirilmiş, hukuken itibarlarının iadesine dair bir başlığa ekleme yapılmış. Hukuken iade-i itibarları yapılmış. 1990 yılında bu kanundan sonra 11 Nisan 1990‘da kanun çıkmış, nakil yapılmış. Yassıada’da verilmiş olan ve Milli Birlik Komitesi kararlarının o zaman Meclis kapatılmış olduğu için Meclis adına Milli Birlik Komitesi kararlar alıyor, kanunlar çıkartıyor, parlamento mahiyetinde kararlar alıyor. Bu bağlamda bu konunun en son 27 Mayıs’ta darbenin 60. yıl dönümünde değerlendirmesi yapıldı. Bu konuda atılabilecek adımlar var gibi gözüküyor. Çalışma netleştikten sonra ben bunu farklı siyasi partilerle de görüşmeyi düşünüyorum” ifadelerini kullandı.
Siyasi Partiler Kanunu’nda değişiklik ile ilgili soru üzerine Şentop, “En temel seçim kanunumuz 1961 tarihlidir. Seçimlerin Temel Hükümleri ve Seçmen Kütükleri Hakkında Kanun, Milletvekili Seçimi Kanunu, Mahalli İdareler Kanunu. Birisi 1982, diğeri 1983 tarihlidir. Çok değişiklikler yapılmış ama bütünlüğü yok. Türkiye’nin tam bir bütünlük içinde, tek bir metin halinde tek kod olarak seçim kanunlarını güncelleyerek bir araya getirmesi lazım diye düşünüyorum. Siyasi Partiler Kanunu 1982 Anayasası’na göre hazırlanmış kanun. Daha sonra 1995’te Anayasa’da yapılan değişiklikler var. Mesela Siyasi Partiler Kanunu’na bakarsanız, partilerin kapatılma sebepleri uzun uzun sayılır ve içlerinde uygulanamayacak olanları vardır. Siyasi partilerin kapatılmasıyla ilgili sebepler Anayasa değişikliği ile daraltıldı. Bu anlamda Anayasa’ya aykırı, Anayasa Mahkemesi’ne götürülmediği için tespitin yapılmadığı maddeler de var. Hükümet sistemi değişikliğinden sonra temel konuları düzenleyen kanunlarda bir çalışma yapılabilir” dedi.