Ankara İl Sağlık Müdürü Mehmet Gülüm, "Artık yarım saat arayla hasta alabileceğiz. Sadece MHRS (Merkezi Hekim Randevu Sistemi) üzerinden hasta kabulü yapacağız. Burada yarım saatteki mantık hastalar arasındaki temizliği sağlamak. Ayın 1’i itibarı ile de Ankara Eğitim ve Araştırma Hastanesi hizmete başladı. Birer hafta arayla sonradan Dr. Nafiz Körez Sincan Devlet Hastanesi, 29 Mayıs Devlet Hastanesi, Dışkapı Eğitim ve Araştırma Hastanesi ve en sonda bu ayın sonunda Keçiören Eğitim ve Araştırma Hastanesi hizmete girecek. Burada hususiyetine binaen de Gülhane Eğitim ve Araştırma Hastanesinin önemli bir kısmını Covid-19’dan arındırdık, çok kısa süre içerisinde de tamamını Covid-19’dan arındırarak Gülhane Eğitim ve Araştırma Hastanesini de temiz hastane kapsamında ele alacağız” dedi.
Ankara İl Sağlık Müdürü Prof. Dr. Mehmet Gülüm, Ankara’da Covid-19 pandemisinde sağlık alanında normalleşme süreci hakkında bilgiler verdi. Covid-19 pandemisinin kontrol altında olduğuna ama henüz bitmediğine dikkat çeken Gülüm, ”Bir yandan da dün itibarı ile Sağlık Bakanlığı tarafından Covid-19 pandemisi normalleşme sürecinde Bilim Kurulu üyeleri tarafından Sağlık Kurumlarında Çalışma Rehberi yayımlandı. Oldukça güzel ve kapsamlı bir çalışma rehberi. Bizde bu çalışma rehberi ışığında hastanelerimizi yeniden gözden geçirdik ve dizayn ettik. Ayın 1’i itibarı ile de Ankara Eğitim ve Araştırma Hastanesi hizmete başladı. Birer hafta arayla sonradan Dr. Nafiz Körez Sincan Devlet Hastanesi, 29 Mayıs Devlet Hastanesi, Dışkapı Eğitim ve Araştırma Hastanesi ve en sonda bu ayın sonunda Keçiören Eğitim ve Araştırma Hastanesi hizmete girecek. Burada hususiyetine binaen de Gülhane Eğitim ve Araştırma Hastanesinin önemli bir kısmını Covid-19’dan arındırdık, çok kısa süre içerisinde de tamamını Covid-19’dan arındırarak Gülhane Eğitim ve Araştırma Hastanesini de temiz hastane kapsamında ele alacağız” dedi.
“ANKARA’DA PANDEMİ KRİZİNDE PİK YAŞANMADI"
Ankara’da pandemi krizi sürecinin çok iyi bir şekilde yürütüldüğünü kaydeden Gülüm, “Ankara’da pandemi krizinde pik yaşanmadı. Ankara çok ılımlı, oldukça makul bir eğri gösterdi. Halen de öyle. Bu bizim hem servis hem de yoğun bakım yataklarımızın daha ekonomik kullanımını diğer hastalara da hizmet verebilecek şekilde fırsat tanıdı bize. Biz diğer hastalarımızın da pandemi süreci içerisinde tedavilerini yaptık. Onların müdahaleleri yapıldı. Bizim 1 Haziran itibarı ile normalleşme süreci dediğimiz süreç içerisinde yeni normallerimiz de var. Bunu özellikle bugüne kadar Ankaralılar’ın çok ciddi önerilere ve kurallara harfiyen yüksek derecede uyumunu gördük. Bu anlamda da sizler aracılığıyla teşekkür ediyorum ve bu disiplinin bu uyumunun devamını istirham ediyoruz. Pandemi henüz bitmiş değil sadece kontrol altında ve bunun farklı bir sıkıntıya neden olmaması için bu disiplinin devam etmesi lazım” diye konuştu.
“SADECE MHRS (MERKEZİ HEKİM RANDEVU SİSTEMİ) ÜZERİNDEN HASTA KABULÜ YAPACAĞIZ”
Yeni normal dönemde sürekli bahsedilen el temizliği, sosyal mesafe ve maske kurallarına uyulması gerektiğine vurgu yapan Gülüm, ”Biz hastanelerimizde hasta güvenliği ve çalışan güvenliği yönünden tedbirler aldık. Ortak kullanım alanı dediğimiz ofisler, hasta poliklinik odaları, bekleme salonları, yemekhaneler ve asansörler az önce bahsettiğim rehber ışığında yeniden dizayn edildi. Artık yarım saat arayla hasta alabileceğiz. Sadece MHRS (Merkezi Hekim Randevu Sistemi) üzerinden hasta kabulü yapacağız. Bu konuda başkentlilerin azami gayret göstermesini rica ediyoruz. Burada yarım saatteki mantık hastalar arasındaki temizliği sağlamak. Bu hem hastanın hem de sağlık çalışanının güvenliği için önemli. Bunlar için aralıklı oturma düzenleri olacak. Oturma alanları birer ara ile yapılacak. Mümkün mertebe önemine binaen tekrar söylüyorum MHRS haricinde hastaneye giriş yapılmasın. Bütün amacımız en kısa sürede hastalarımızın tedavisini olup hastaneden ayrılmalarını sağlamak. Randevu aldıkları saatten 15 dakika önce hastanede bulunmaları yeterli. Bir de mümkün mertebe eğer imkân dahilindeyse refakatçi ile gelmemeleri, refakatçi ile geliniyorsa refakatçinin hastane dışında bekleyip eğer imkân dahilinde ise sadece hastanın kendisi hastane içine girsin” diye konuştu.
Hasta yakınlarının refakat zorunluluğu durumunda hastaneye girmesine izin verileceğini bildiren Gülüm, refakati zorunluluğu olmayan hastaların polikliniklere girişinde yardımcı görevliler olacağını kaydetti.
Her gelen hastaya hangi sebeple gelirse gelsin Covid-19 sorgusu yapılacak
Her gelen hastaya Covid-19 sorgusu yapılacağını ifade eden Gülüm, ”Her gelen hastamızın Covid-19 gibi değerlendirmelerini yapacağız. Özellikle bu normalleşme sisteminde sağlıklı bir şekilde yönetebilmemiz için MHRS sistemine harfiyen uyulması zorunlu. Bunun yapılması gerekmektedir. Bu konuda da az önce belirttiğim gibi çok değerli başkentlilerimizden önceki kurallara uyumlarının aynısını bu kurallarda da bekliyoruz” dedi.
Zekai Tahir Burak Hastanesinin pandemi hastalarına hizmet vermeye devam ettiğini belirten Gülüm, ”Zekai Tahir Burak’ta Türkiye’nin ilk 14 gün karantinasını başlatmış olduk. Çok şükür oradan hiçbir hastamız olmadan sağlıklı 14 gün sonunda vatandaşlarımız bulundukları şehirlere döndüler. Zekai Tahir Burak’ın bugün de yine biz oraların yoğun bakımlarını geliştirdik. 20’ye yakın yoğun bakım ilave ettik. Daha önceden yoktu bunlar. 20’ye yakın pandemide kullanabileceğimiz tarzda izole yoğun bakımlar oluşturuldu ve 100’ün üzerinde tekli karantina odalarımız var. Buralarda şu an yine hastalarımız var. Covid-19 hastalarımıza hizmet vermeye devam ediyor. Zekai Tahir’in tamamı Covid-19 için ayrılmış değil. Girişleri ayrı olmak üzere ayın 1’i itibari ile de kardiyoloji, cildiye ve göz için poliklinikler de açtık. Bu bahsettiği sosyal mesafe kuralını uygulayabilmemiz için bize yeni fiziki alanlar gerekiyordu. Bundan dolayı daha geniş bir alanda orada da aynı sosyal mesafe kuralları uygulanarak hizmet vermeye devam edeceğiz. COVID-19 hastaları dışında da hizmet veriyoruz” ifadelerini kullandı.
Ankara’da Covid-19 hastaları için ayrılan hem servis yatak hem de yoğun bakım doluluk oranlarının yüzde 65 civarında olduğunu söyleyen Gülüm, ”Doluluğumuz onlara ayırdığımız sayıların ötesine geçmedi. Türkiye ortalamasına benzer bir yoğunlukta devam ediyor. Gittikçe de hasta sayılarımız, yoğun bakım oranlarımız düşüyor. Çoğu gün iyileşen hasta oranlarımız, hasta olanlardan daha fazla. Bu anlamda bir artı durumu var. Bu pandeminin kontrol altına alındığının bir işareti aslında. Eğri aşağı doğru inmeye başladı. Bu kontrol aşamasındayız şu an. Ama dediğim gibi henüz pandemi olayı bitmiş değil. Yine bu virüs azalmakla birlikte hastalık yapma akciğerde tutma oranları önceki aylara göre azalmakla birlikte yine hasta ediyor. Yine yoğun bakım ihtiyacı hissettiriyor ve yine hayatını kaybeden insanlarımız var” şeklinde konuştu.
Pandemi eylem planının detaylarına ilişkin konuşan Gülüm, ”8 tane nitelikli olmazsa olmaz kesilmeyecek sağlık hizmeti var. Organ nakilleri, kemik iliği transplantasyonu, inme, travmalar, acil cerrahiler, kardiyoloji işlemleri. Bunlar şehirde kesinlikle durmayacak yerlerdi. Üniversitelerimiz ile bu hizmetleri paylaştık. Diyelim ki transplantasyonu Başkent Üniversitesi üstlendi. Oraya biz Covid-19 göndermedik. Aynı zamanda 4 tane temiz vardı. 4 tane temiz hastanemiz Atatürk Göğüs Hastalıkları ve Göğüs Cerrahisi Eğitim Araştırma Hastanesi, Dr. Abdurrahman Yurtaslan Ankara Onkoloji Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Ankara Dr. Sami Ulus Kadın Doğum, Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi ve Etlik Zübeyde Hanım Kadın Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi. Bu hastanelerde Covid-19 hastası tutmadık. Buraları temiz tuttuk. Bu şekilde oradaki sağlık hizmetlerinin devam etmesini sağladık. Aynı şekilde üniversitelerimizde de özel sağlık hizmeti olan mesela Başkent’teki transplantasyon gibi orayı da temiz hastane olarak tuttuk. Ama tekrar vurguluyorum. Bu normalleşme bizim 11 Mart’tan önce bildiğimiz sağlık hizmeti değil. Bunu bir miktar daha görmeyeceğiz. Normalleşen hastanelerimizde dahi hastalarımız içeri girdiği zaman bu farkı görecekler. Hem mesafeli oturmayı, maske ile muayeneye gitmeyi bunu özellikle istiyoruz ve maskesi olmayanların hastane girişinde maskelerini vereceğiz. Maskeli şekilde muayeneleri yapılacak. Hastanenin değişik yerlerinde el hijyeni için dezenfektan kullanımını hazır hale getireceğiz” dedi.
Pandemi sürecinde 15 milyon eldiven, 10 milyon maske, 669 bin N95 maskenin hastaneler için temin edildiğini sözlerine ekleyen Gülüm, ”39 bin cerrahi önlük, 36 bin koruyucu gözlük, 35 bin litrede dezenfektan bütün sağlık kuruluşlarına, kamu, özel, üniversite ayırımı yapılmadan bütün hastanelerimize verildi. Ankara’nın Türkiye’den bazı hususlarda farklılıkları da var. Belki bunlardan da bahsedebiliriz” diye konuştu.
Ankara’da pandemi sürecindeki çalışmalara ilişkin bilgiler veren Gülüm, ”Bizi farklı kılan HASKOM üzerinden bizim filyasyon çalışmalarımızda 40 bine yakın filyasyon tarama yapıldı. İl genelinde 400 tane ekibimiz oldu. Her biri üçer kişilik bin 200 tane araçlı ekipler oldu. Bizim filyasyondaki başarımız yüzde 94,4’tür. Ciddi bir başarı elde edildi. Ankara’nın diğer illerden farkını şöyle söyleyebiliriz bizim Ankara’nın nüfusu Türkiye nüfusunun yüzde 6,7’sidir. Fakat bizim öyle gün oldu ki yaptığımız test sayısı Türkiye’nin test sayısının yüzde 18’ine ulaştı. Nüfusumuzun iki buçuk katı daha fazla test yaptık. Bu hem semptomu olanlar hem temasların ötesinde de tarama amaçlı organize yerlerde huzurevlerini 4 defa taradık ve muhtemelen 5. taramayı da önümüzdeki günlerde tekrardan yapacağız. 6 bin civarı, bini personel. Bizim buralarda çok şükür yaş itibarı ile Covid-19 risk grubu olan kişilerin taramalarını sıklıkla yaptık. Aile Çalışma Sosyal İl Müdürümüzün katkıları ile yaptık” dedi.
Sağlık turizmi anlamında 2023’de 2 milyon hasta beklendiğini ifade eden Gülüm, ”Türkiye’nin şu an 40 küsur milyar lira, Ankara’nın 4 milyar sağlık turizminden geliri oldu. Ankara 138 bin hasta hasta diye biliyorum. Bizim bu sistemimize insanların ve dünyanın güveni arttı. Yeni yerler sağlık turizmi için bizler için sağlık çalışanları için de yeni bir ufuk olacak. Ülke için de yeni bir gelir noktası olacak. Bu da çok değerli önümüzdeki zaman zarfında Türkiye’yi çok başka yerlerde göreceğiz. Ben krizin Çince anlamını çok seviyorum ‘weiji’ iki sembolden oluşuyor, wei fırsat demek, ji tehlike demek. Yani siz kriz sürecini düzgün yönetirseniz fırsatlara döner. Kötü yönetirseniz tehlikeye döner. Burada bütün kriz yönetim aşamalarına uyularak çok başarılı bir kriz yönetimi yapılıyor. Ama dediğim gibi bitmiş değil, sürecin içerisindeyiz. Aynı disiplin ve heyecanla bunları korursak sonunda da bu hastalık bütün dünyadan çekip gittiği zaman bir nefes alacağız inşallah” şeklinde konuştu.