Yeni tip koronavirüs ( Kovid-19) salgını, Türk kültürünün vazgeçilmez tadı ve geleneği kahveyi, tüketim biçiminden tedarikçisinin sunum şekli ve fiyat artışına kadar pek çok açıdan etkiledi.
Koronavirüs önlemleri kapsamında belirli bir süre kapanan cafe ve restoranlarda vakit geçirilememesi, kahve üreten ülkelerin başında gelen Brezilya başta olmak üzere pek çok ülkenin salgından büyük oranda etkilenmesi, kahve sektörüne de olumsuz yansıdı.
Türk kahve sektörünün paydaşlarından Kahve Dünyası'nın Genel Müdürü Kaan Altınkılıç, AA muhabirine yaptığı açıklamada, koronavirüs sürecinde mağazalarının geçici olarak kapanmasının, tüketicileri online satışa yönlendirdiğini, ev içi kahve tüketiminin yüzde 25-30 civarında arttığını belirtti.
Altınkılıç, "Yeni normalle, yavaş yavaş da olsa tüketici davranış ve alışkanlıklarının eski seyrine döneceğini tahmin ediyoruz ama kahveseverler bir süre daha online olarak kahve almaya devam edeceklerdir." değerlendirmesinde bulundu.
- Salgın sürecinde paket kahveye talep arttı
Kahve Dünyası'nın hem bir kahve zinciri, hem de paketli ürünleri ile bir perakendeci olduğunu kaydeden Altınkılıç, Kovid-19 salgını sürecinde online mağazalar üzerinden kahveseverlerle buluşmaya devam ettiklerini söyledi.
Kahve tiryakilerinin online mağaza üzerinden yaptıkları alışverişleri de analiz eden Altınkılıç, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Koronavirüs salgınının mart ayının ortasından nisan ayının ortasına kadar olan ilk bir aylık sürecinde, online mağazamızın müşteri trafiğinde yüzde 500'lük bir artış gözlemledik. Online sipariş adedinde de önemli bir artış elde ettik. Neredeyse 10 yıldır e-Ticaret platformumuz faaldi ve hızlı şekilde büyüyordu. Online mağaza operasyonumuzu, beş katı büyük bir alanda devam ettirmeye başladık. Koronavirüs döneminde, paket kahve siparişlerinde çok ciddi bir artış yaşandı. Yani koronavirüs öncesi döneme göre kahve sipariş adedinde çarpan ile tanımlayabileceğimiz bir artış söz konusu oldu."
Türkiye kahve pazarının, zincir kahve mağazaları hariç perakende fiyatlarıyla 2,2 milyar lira ve 50 bin ton civarında olduğunu tahmin ettiklerini belirten Altınkılıç, 50 bin ton satışın yaklaşık 32 bin tonunun mix kahvelerden, 15 bin tonunun Türk kahvesinden ve geriye kalan 3 bin tonunun ise klasik, gold ve kapsül espresso çeşitlerinden oluştuğunu aktardı.
Altınkılıç, "Kahvenin yıllık tonaj büyümesi ortalama yüzde 12 civarında. Değer büyümesi, başta kahve çekirdek fiyatları olmak üzere enflasyon ve enerji maliyetlerine bağlı olarak değişim gösterirken son 2-3 yıl içerisinde yıllık yaklaşık yüzde 20 civarında bir artış olmuştu. Ancak koronavirüsle dünyadaki kahve zincirlerinin geçici olarak kapanması, kahveye olan talebin düşmesine sebep oldu, talepteki düşüş de arzın artmasına yol açtı. Geçtiğimiz günlerde emtia piyasasında yatırımcısına en fazla kaybettiren ürünün yüzde 9,4 ile kahve olduğuna yönelik açıklamaları bu konuyla ilişkilendirebiliriz." diye konuştu.
- Kahve fiyatlarında değişim bekleniyor
Arz artmasına rağmen virüsün düzensiz ve belirsiz etkilerinin, dünyanın farklı ülkelerinde de beklenmedik etkiler yarattığının altını çizen Altınkılıç, şunları kaydetti:
"Dünya kahve üretiminin çok büyük bir bölümünü gerçekleştiren Brezilya'daki vaka gelişimlerine baktığımızda ne yazık ki yakın gelecekte fiyatlarda bir volatilite (finansal oynaklık) görmemizin mümkün olduğunu düşünüyoruz. Ayrıca bu hassas süreçte fiyatlandırmalardan ziyade tedarikteki aksamalar işimizi zorlaştırdı ve zorlaştırmaya da devam edeceğini düşünüyoruz. Tedarik zincirindeki aksamalardan dolayı kahve arzı yüksek olsa da kısa vadede fiyat artışlarıyla karşılaşmak mümkün olacaktır."
Altınkılıç, toplam kahve ithalatının yüzde 20'sinden fazlasını üstlenerek Türkiye'nin kahve pazarının önemli bir oyuncusu olan Kahve Dünyası'nı, ürün ve iş akışlarında eksiye düşmeyecek şekilde yönettiklerini, kahve tutkunlarını kahvesiz bırakmayacaklarını vurguladı.
- Misafirler al-götür ve paket servisle ağırlanıyor
Kaan Altınkılıç, salgın nedeniyle herkesin evinde daha fazla zaman geçirdiğini, sürecin, sektör tarafından bakıldığında özellikle tüketici davranışlarında çok farklı etkilere neden olduğunu dile getirdi.
"Bu dönem bize tüketici karakterinden satın alma alışkanlıklarını analiz etmede farklı deneyimler kazandırdı. Hala bir kafede oturup kahvemizi içmeyi seviyoruz ama masaya servis noktasında daha çekimser davranıyoruz." diyen Altınkılıç, normalleşmeyle birlikte sunumda değişikliğe gittiklerini, artık masaya servis hizmeti sunmadan al-götür veya paket servis hizmetiyle misafirleri ağırladıklarını ifade etti.
Altınkılıç, fiziki teması en aza indirmek ve müşterileri bekletmemek için "Hazır-Al" uygulamasını hayata geçirdiklerini belirterek, müşterilerin mobil uygulamadan mağazalara gitmeden sipariş verebileceklerini, yakında da "Al-Götür" mağaza konseptini kullanıma alacaklarını sözlerine ekledi.