Yabancı ülkelerin Ankara büyükelçileri, yeni tip koronavirüs ( Kovid-19) pandemisi sonrasında uluslararası sistemi, " Pandemi Sonrası Uluslararası Sistem" konferansında tartıştı.
Stratejik Düşünce Enstitüsü (SDE) ile Azerbaycan’ın Ankara Büyükelçiliği iş birliğinde düzenlenen programa TBMM Başkanı Mustafa Şentop ile Ankara’da görev yapan birçok büyükelçi katıldı.
SDE Başkanı Muhammet Savaş Kafkasyalı, açılış konuşmasında, modern uluslararası sistemin mevcut sorunların sebebi olduğuna işaret ederek, "Sistem sorunları çözmek yerine ertelemek ve ötelemeyi tercih etmiş bu yönüyle yetersizliğini göstermiştir." diye konuştu.
Mevcut küresel sistemin sorun ürettiğini öne sürerek daha farklı bir pencereden bakarak çözüm aranması gerektiğini belirten Kafkasyalı, "Sorun sistemin kendisiyse bu sistem ıslah edilemez." dedi.
Kafkasyalı, sistemin adaletten uzaklaştığını ve sorun ürettiğini kaydederek, "Çeşitli sorunlar yoktur, tek bir sorun vardır o da zulümdür. Çözüm ise adalettir. Adalet ütopya değildir, imkansız değildir." ifadesini kullandı.
- "Önümüzdeki pandemiyi tartışmalıyız"
Azerbaycan’ın Ankara Büyükelçisi Hazar İbrahim, salgın sonrası alışkanlıkların değiştiğini belirterek salgın öncesi süreçle bugün arasında denge kurmanın zor olduğunu söyledi.
Salgınla mücadeleyi bir ülkenin tek başına yapamayacağını anlatan İbrahim, "Dünya Sağlık Örgütü gibi uluslararası kurumlarla, Türkiye gibi tecrübeli ülkelerle deneyim paylaşımı yaptık. Küçük bir ülke olsak da diplomasiyle uluslararası alanda katkıda bulunabileceğimizi düşündük." ifadesini kullandı.
Uluslararası sistemin salgın sonrası yaşayacağı değişimle ilgili hiçbir ülkenin bir cevabı bulunmadığını vurgulayan İbrahim, "Güçlüklerle nasıl baş edeceğimizi sormalıyız. Uluslararası güvenlik ve hukuku devreye sokmalıyız. Beklenmeyeni beklemeli ve önümüzdeki pandemiyi ya da dijital kıyameti tartışmalıyız. Hazır olmalı ve bunu bir zümreyle değil, herkesi sürece dahil ederek tartışmalıyız." şeklinde konuştu.
Cezayir’in Ankara Büyükelçisi Murad Adjabi, küreselleşmenin salgın döneminde daha çok hissedildiğini dile getirerek, "Tüm dünya ve ekonomileri böylesine aynı anda etkileyen, daha önce hiç görülmemiş küresel bir sağlık sorunuyla karşı karşıyayız. Salgın bütün dünyayı küresel ve bölgesel olarak birlikte hareket etmeye zorladı." değerlendirmesini yaptı.
"Küresel sorunlar küresel yardımlaşmayı gerekli kılıyor." diyen Adjabi, ülkesinin dünyada yaptığı yardım faaliyetlerini anlattı.
- "Eşitsizlikler ikinci dalgaya yol açar"
Brezilya’nın Ankara Büyükelçisi Carlos Ricardo Martins Ceglia ise konuşmasında tarih boyunca salgınların değil ardından yaşananların dünyayı şekillendirdiğini belirtti.
Dünyanın bugünkü sisteminin 2. Dünya Savaşı sonrası kurulan sistem olduğunu ifade eden Ceglia, "Birleşmiş Milletler (BM) kurulduğunda 51 üyesi vardı ancak bugün 190’ın üzerinde üyesi var. Dünya değişti ama BM’nin üzerine kurulduğu sistem değişmedi. Dünyanın en zengin 7 ülkesinin oluşturduğu G7, 2008 krizinden sonra dünya ekonomisini Brezilya, Türkiye, Çin ve Hindistan’ı dışlayarak yürütemeyeceklerini gördü ve G20 devreye girdi. Şimdi yine uluslararası sistemde yeniden bir değişim yaşanması gerektiği ortaya çıktı." diye konuştu.
Ceglia, ülkesinin yoksul nüfusunun fazla olduğuna da dikkati çekerek şöyle devam etti:
"Virüs Brezilya’ya yurt dışına tatile giden orta ve üst sınıf tarafından getirildi ve oldukça hızlı yayıldı. Eşitsizlikler salgının tırmanmasına katkı sunuyor. İnsanların imkanlara ulaşmasında eşitsizlik söz konusu ve eşitsizlikler ikinci dalgaya yol açar."
Pakistan’ın Ankara Büyükelçisi Syrus Sajjad Gazi de konuşmasında Kovid-19 sonrası düzende hiçbir ülke ve milletin geride bırakılmaması gerektiğini dile getirerek, "Geride bırakırsak bir sonraki pandemi orada başlar ve orada başlayacak pandemi dünyanın başka bir yerindeki refahı tehdit eder." dedi.
- "BM’nin iyileştirilmesi her zaman gündemimizde"
Rusya’nın Ankara Büyükelçisi Aleksey Yerhov da BM’nin küresel sorunlara çözüm olamadığına yönelik eleştirilere değindi.
Yerhov, salgınla mücadelenin bir araya gelerek yapılması gerektiğini vurgulayarak şöyle devam etti:
"BM ve ajansları farklı sorunlara çözüm bulmak için kuruldu. Bu kurumların kaldırılması bütün üyelerin çıkarlarını tehdit edecektir. Reformların ve BM’nin iyileştirilmesi her zaman gündemimizdedir. BM Güvenlik Konseyi de dahil olmak üzere uluslararası kurumlara farklı ulusların ve farklı grupların da katılımı sağlanmalıdır. Dünya elbette 5’ten büyüktür ama dünya 193’ten de büyüktür. Asıl büyük soru, temsil edilemeyenleri nasıl temsil edeceğiz, sesi duyulmayanların sesini nasıl duyuracağız olmalı."
İngiltere’nin Ankara Büyükelçisi Dominick Chilcott da eski Başbakan Winston Churchill’in "İyi bir krizin boşa gitmesine asla izin vermeyin." sözüne değinerek, “Bu şimdi de yaşanacak mı? İki dünya savaşından sonra da uluslararası alanda büyük değişiklikler yaşandı. Birinci Dünya Savaşı sonrası kadın hakları alanında tarihi gelişmeler yaşandı. Dünyadaki sorunları çözmek amacıyla Milletler Cemiyeti kuruldu. İkinci Dünya Savaşı sonrası ise BM kurularak sorunlara uluslararası alanda çözümler arandı." değerlendirmesinde bulundu.
Chilcott, uluslararası sistemin Kovid-19 salgını sonrasında geliştirilebileceğine inandığını da sözlerine ekledi.