Kırsal Akalan Mahallesi’nde ikamet eden İbrahim Alan, 23 yıl önce yol kenarlarına ve yapılan gölet kenarına meyve ağaçları dikmeye başladı. Her yıl ağaç diken Alan, 23 yılda 300’e yakın meyve ağacı dikti. Ayrıca bölgede sebze de yetiştiren Alan, "hayrat bahçesi" yazılı tabela koydu. İbrahim Alan, yol kenarında elma, armut, üzüm, şeftali, incir, kiraz, vişne, erik gibi meyveler ile domates, salatalık, kabak, biber gibi sebzeler yetiştiriyor. Gölete balık tutmaya veya piknik yapmaya gelen vatandaşlar, Alan’ın yetiştirdiği sebze ve meyvelerin tadına bakıyor.
Daha önce evinin yanına meyve ve sebze ektiğini, ama tanıdıklardan başka yiyen olmayınca aklına böyle bir fikir geldiğini belirten İbrahim Alan, “Buraya çok kişi balık tutmaya ve piknik yapmaya geliyor. Onların faydalanmaları için buraya meyve diktim. Ayrıca yazın da sebze ekiyorum. Buraya kim gelirse meyveler onundur. Buraya masrafları kendi cebimden yapıyorum. Göletin kenarına da meyveler dikmeye başladım. Onlar da büyüyünce balık tutanlar için gölgelik olacak, hem de meyve yiyecekler. Artık yaşım itibariyle zorlandığım oluyor. 2 çocuğum var, onlar da ilgileniyor. Sebze ve meyvelerden yiyenler bana ‘Allah razı olsun’ deseler yeter. Ben buraya geldiğimde, ‘Allah’ım bana su ver, gelen giden içsin’ diye dua ettim. O çeşmeleri yaptırdım. Sonra bir şeyler dikeyim, hayır olsun, hem de gelen giden otursun istedim. Birkaç çeşme yaptıktan sonra etrafına bir iki meyve diktim. Ardından her yerine yapmak geldi içimden. Bu işten çok zevk alıyorum. Gelen gidenden Allah razı olsun. Allah’tan şunu istedim, ‘Burada ne yetişirse bunu bütün canlılara yedir’ dedim. Bakımını kendim yapıyorum. Burada armut, kiraz, erik, elma, ıhlamur var. Bu bölgede yetişen sebze ve meyvelerin hepsini ekerek bütün canlılara bıraktım. Türkiye’nin her yerinden buraya gelenler faydalanıyor. Ben insanlardan sadece ‘Allah razı olsun’ demelerini istiyorum. Başka bir şey beklemiyorum. Din kardeşlerimiz şaşırıyor, ‘Sen bunu nasıl yaptın’ diye soruyorlar. Ben ölene kadar bu devam edecek. Ben öldükten sonra da oğullarım, torunlarım bakacak. Bakmazsan olmaz. Buralarda toprak bile yoktu. Ben traktörle toprak doldurdum, diplerini kazıyorum, sulamasını yapıyorum” dedi.