Diyanet İşleri Başkanlığı Din İşleri Yüksek Kurulu, Danıştay kararı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın imzaladığı kararla yeniden ibadete açılan Ayasofya Camisi'ndeki resimlerin, burada kılınacak namazların sıhhatine engel olmadığını bildirdi.
Din İşleri Yüksek Kurulundan yapılan açıklamada, Ayasofya'nın yeniden cami statüsüne alınarak Diyanet İşleri Başkanlığına devredilmesiyle birlikte kamuoyunda gündeme gelen bazı sorular üzerine, Kurulun dün toplanarak konuyu değerlendirdiği belirtildi.
İstanbul'un fethiyle birlikte Fatih Sultan Mehmet tarafından ebedi olarak camiye dönüştürülerek vakıf haline getirilen Ayasofya'nın, İstanbul'un en kadim camilerinden biri olduğu vurgulanan açıklamada, Hazreti Peygamber'in müjdelediği İstanbul fethinin sembolü haline gelen Ayasofya'nın, vakıf senedinde geçtiği üzere var olan cami niteliğinin tekrar kazandırılarak yeniden ibadete açılmasının hukukun bir gereği olduğu ifade edildi.
- "Resimler burada kılınacak namazların sıhhatine engel değil"
Açıklamada, şu ifadelere yer verildi:"Ayasofya-yı Kebir Camii Şerifi'nin yeniden ibadete açılması yönündeki büyük özlemin gerçekleşmesi milletimizde ve tüm İslam dünyasında coşkulu bir heyecan ve sevinç meydana getirmiştir. Bu uğurda emeği olanları bütün Müslümanlar daima minnet, şükran ve dualarla yad edecektir. Ayasofya Camisi'nde bulunan resimler, burada kılınacak namazların sıhhatine engel değildir. Bununla birlikte Müslümanların namazlarını huşu içerisinde eda etmelerini sağlamak için uygun yöntemler kullanılmak suretiyle namaz vakitlerinde söz konusu resimler perdelenmeli veya karartılmalıdır."
Açıklamada, insanlığın kültürel birikimi ve tarihsel mirası açısından büyük bir değeri haiz bulunan Ayasofya Camisi'nin ibadet vakitleri dışında ziyarete açık tutulmasında dini açıdan herhangi engel bulunmadığı bildirildi.
Ziyaretçilerin cami adabına riayet etmeleri ve mabedin mehabetine uygun davranmaları konusunda gerekli tedbirlerin alınmasının önemine işaret edilen açıklamada, şunlar kaydedildi:
"İslam dini, camilerin maddi-manevi imar ve ihyasını tüm Müslümanlara bir vazife olarak yüklemiştir (Tevbe, 9/18). Mabedlerin maddi imarı, yapımı, tamiri ve temizliğinin teminiyken, manevi ihyası ise Allah'ın evi olduğu bilinciyle orada sadece Allah'a ibadet edilmesi (Cin, 72/18), camilerin cemaatle doldurulması ve toplumsal fonksiyonlarının canlı tutulmasıyla mümkündür. Bu itibarla ecdadımızın bize miras bıraktığı Ayasofya-yı Kebir Camii Şerifi'ni, diğer camiler gibi maddi ve manevi yönden ihya etmek tüm Müslümanların ortak görevidir."