MHP Genel Başkan Yardımcısı Kamil Aydın, Ermenistan'ın Azerbaycan topraklarına saldırısını kınadı.
Aydın, Ermenistan'ın Azerbaycan sınır hattı ihlali ve menfur saldırılarına ilişkin yaptığı yazılı açıklamada, Osmanlı-Rus Harbi sonrası emperyalist devletlerin desteği ile kurgulanan "Büyük Ermenistan" ham hayalinin, bugüne kadar zaman zaman Türkiye sınırları içerisinde, son zamanlarda ise dost ve kardeş ülke Azerbaycan'ın egemenliğindeki bölgelerde aralıklarla yeniden hortlatılmaya çalışıldığına tanıklık edildiğini belirtti.
Bu hayalperest anlayışın bir yansıması olarak, Dağlık Karabağ bölgesinin 8 Mayıs 1992'de Ermeniler tarafından işgal edildiğini, 18 Mayıs'ta ise bölgeyi Ermenistan'dan ayıran Laçin bölgesinin işgale uğradığını, 1993'te devam eden Ermeni saldırıları sonucu işgal hattının Kelbecer, Ağdam, Fuzuli, Cebrayil, Gubatlı ve Zengilan gibi Dağlık Karabağ'ı çevreleyen bölgeleri de içine aldığını anlatan Aydın, 1994'te bir ateşkesin imzalandığını ancak Azerbaycan topraklarının yaklaşık yüzde 20'sinin Ermeni işgalinde kaldığını hatırlattı.
5 Mayıs 1994'te Bişkek protokolü ile sağlanan ateşkesin mütecaviz Ermeniler tarafından sık sık ihlal edildiğini vurgulayan Aydın, şöyle devam etti:
"Saldırgan ve işgalci ruh halinin bir yansıması olarak 13 Temmuz 2020'den bu yana Ermenistan ordusunun yeni bir provokasyon girişimiyle düzenlediği saldırılar ve sınır hattını ihlal etme girişimleri, Azerbaycan tarafının ağır silahlar kullanarak karşılık vermesiyle, Azerbaycan-Ermenistan gerilimi sınır hattında yaşanan çatışmalarla yeni bir boyut kazanmıştır.
Ermenistan'ın Karabağ'ın aksi yöndeki 'Oğuz' olarak isimlendirilen bir Türk yurdu olan Tovuz şehrine yapılan bu hain saldırıyı azmettirenlerin ve gerçekleştirenlerin çok yönlü amaçlarının bulunduğu Türk milletinin dikkatlerinden kaçmamaktadır. Bakü'ye uzanan Gence ve Kazah Rayonu'nu arkasında bulunduran Tovuz, coğrafi olarak alanın dağlık oluşu ve bu yüzden çatışmaya uygun özellik taşımasından dolayı Ermenistan için ikinci cephe hattıdır. Ayrıca bu bölge Türkiye'ye gelen enerji hatlarının bulunduğu bölge olması, Türkiye Gürcistan Azerbaycan tren yolu hattının bulunduğu bölgeyi kapsaması nedeniyle Türkiye için de büyük bir öneme haizdir."
- Azerbaycan Ordusu karşılık verdi
Kamil Aydın, saldırıdan bir gün sonra 14 Temmuz'da Azerbaycan Savunma Bakanlığının devam eden çatışmalarda Ermenistan ordusunun çok sayıda askeri araç ve mevzilerinin imha edildiğini, 100'ün üzerinde Ermeni askerin öldürüldüğü yönünde açıklama yaptığını, 14 Temmuz sabahı meydana gelen çatışmada ise Tümgeneral Polad Heşimov, Albay İlgar Mirzeyev ile bir er, iki binbaşı ve iki astsubayın kahramanca şehit olduğunu hatırlattı.
Aynı günün akşam saatlerinde Azerbaycan'ın Ermenistan'a ait askeri üssü hava saldırısıyla yok ettiğini, buna misilleme olarak Ermenistan saldırılarıyla şehit olan Azerbaycan askeri sayısının 11'e yükseldiğini ifade eden Aydın, 15 Temmuz sabahı Bakü başta olmak üzere Azerbaycan'ın birçok kentinde halkın sokaklara inerek orduya destek yürüyüşleri başlattığını, tam bir seferberlik ilan edilerek işgal altındaki toprakların geri kazanılması yönünde iradesini beyan ettiğini belirtti.
- "Türkiye, kesin tavır takındı"
Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin yetkili makamlarının bu konuda kesin tavır takınarak her şart ve durumda Azerbaycan halkının ve ordusunun yanında olduğunu beyan ettiğini vurgulayan Aydın, "Aziz Türk milletin, dost ve kardeş Azerbaycan halkının varlık ve beka nedenini yüksek değer ve ülkü kabul etmiş Milliyetçi Hareket Partisi olarak bizler de Ermenistan'ın bu hain saldırılarını kınıyor, 'her türlü mütecaviz ve mütehakkim teşebbüs ihanettir, rezalettir, Türklüğün vicdanında yok hükmündedir' düşüncesiyle, hain saldırılarda şehit olan kardeşlerimize Allah'tan rahmet diliyoruz." değerlendirmesini yaptı.