Arnavutköy’de yeni taşınacağı evinde temizlik yaptığı sırada erkek arkadaşıyla aralarında çıkan tartışmada başından vurulan ve kaldırıldığı hastanede hayatını kaybeden Tuğba Anlak’ın ölümüne ilişkin ilk duruşma geçtiğimiz günlerde görülmüştü. Anlak’ın ailesi ve avukatları, duruşmanın görüldüğü İstanbul 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nin mahkeme başkanı hakkında reddi hakim talebi ile Hakimler ve Savcılar Kurulu’na (HSK) suç duyurusunda bulundu.
HSK’ya sunulan suç duyusu dilekçesinde, mahkeme başkanının davanın güvenilirliğini sarstığı ve adil yargılama ilkesini ihlal ettiği iddia edildi. Reddi hakim talebi ile suç duyurusuna ilişkin Tuğba Anlak’ın ailesi ve avukatları, Çağlayan’daki İstanbul Adalet Sarayı önünde basın açıklaması düzenledi.
“AİLEYE YAŞATILMAMASI GEREKEN ŞEYLER YAŞATILDI”
10 Temmuz’da Tuğba Anlak’ın öldürülmesine ilişkin ilk duruşmasını görüldüğünü belirten avukat Sanem Oğuz, “Celsede maalesef müşteki tarafına yani kardeşi öldürülen bir aileye yaşatılmaması gereken şeyler yaşatıldı mahkeme başkanı tarafından. Konuşmamıza hiçbir şekilde mahkeme başkanı tarafından izin verilmedi. Şöyle ki, tabii ki usul hukuku gereğince taraflar kendilerini çok rahat bir şekilde ifade edebilmelidir. Bizim de istediğimiz budur. Sanık ve müdafileri elbette konuşabilmeli, savunma sınırları çerçevesinde” dedi.
“TUĞBA’NIN KIZI KATİL İLE AYNI DURUŞMA SALONUNA SOKULDU”
Duruşmada müşteki tarafına söz verilmediğini söyleyen avukat Sanem Oğuz, “Söz hakkı verilmemesi durumu tarafımızca tutanağa geçirildi ve aramızda meslektaşlarımızla da bir tutanak düzenledik. Dün reddi hakim talebinde bulunduk ve HSK’ya İstanbul 3. Ağır Ceza Mahkemesi başkanını şikayet ettik. Çünkü asla konuşmamıza izin verilmedi. Müştekinin ablası duruşma salonundan kovuldu. Ve en önemlisi 6 yaşındaki Almira, yani Tuğba’nın kızı annesini gözleri önünde öldüren katil ile aynı duruşma salonuna sokuldu” diye belirtti.
“Katilin alması gereken en ağır cezayı alması için uğraşacağız”
İtirazlarının dinlenmediğini belirten avukat Sanem Oğuz, “Mahkeme başkanı bizi dinleyemeyerek yüz yüze getirdi katil ile çocuğu. Almira ağlayarak duruşmadan çıktı ve korktuğunu söyledi. İtirazlarımız yersiz kaldı, savunma kısıtlandı, iddialar kısıtlandı ve biz de dolayısıyla gereken hukuki işlemleri yaptık. Tuğba öldürüldü. Yine bir kadın cinayeti gerçekleşti ve biz Önce Çocuklar ve Kadınlar Derneği olarak bu dosyanın da takipçisi olacağız. Tuğba’nın ailesinin de yanında olacağız. Ve katilin alması gereken en ağır cezayı alması için uğraşacağız” şeklinde konuştu.
“ALMİRALAR ANNESİZ BIRAKILMASIN”
6 yaşındaki Almira’ya eğitim imkanı sağlamak için çırpındıklarını söyleyen Tüketici Başvuru Merkezi Onursal Başkanı Aydın Ağaoğlu, “Hayırsever bir iş adamı onun üniversiteye kadar olan eğitimini üstlendi. Çocuğun üzerindeki travmayı atlattık diye düşünürken ağır ceza mahkemesinde, annesini yanında katleden katille aynı salona alındı. Ben bugün ilk defa kravatsız çıkıyorum medyanın karşısına. Çünkü kravat taktığı için, hakimin önünde ellerini birleştirdiği için hafifletici neden bulunup bu katiller dışarı salınmamalı. Emsal bir ceza verilmeli ki, yeni Emine Bulutlar, yeni Tuğba Anlaklar olmasın, yeni Almiralar annesiz bırakılmasın” dedi.
Tuğba Anlak’ın ablası Ümmüye Anlak ise, “Mahkemede ben sanığa katil dedim diye, başkan beni dışarıya çıkarttı. Ben bu adama ne demeliydim? Kamera kayıtlarında da belli olduğu gibi giriyor, vuruyor, sağa sola bakıyor yardımcılarıyla beraber. Kardeşimin kafasına sıkıyor. Çocuğunun gözü önünde öldürüyor ve dışarıya çıkıyor. Benim buna ne demem lazım? Sanık mı demem lazım, şüpheli mi demem lazım. Ben ona katil dedim diye, bu kadını salondan çıkartın diyerek bana hakaret ediyor ve kardeşime ‘lan’ diyerek konuşuyor” ifadelerini kullandı.
“HAKİMİN BÖYLE DAVRANMASI ÇOK DERİNDEN YARALAMIŞ VE ÜZMÜŞTÜR”
Konuşmasının devamında Anlak, “6 yaşındaki çocuk o katille göz göze geldi ve ağlayarak dışarı çıktı. Şu an çok ağır bir travma yaşıyor, ilaç tedavisi görüyor. Çocuk dışarıya çıkamıyor, korkudan konuşamıyor. Israrlarımıza rağmen bir pedagog ayarlanmadı. Israrla talebimizi reddetti. Duyarlı hakimlerimiz, savcılarımız var kadın cinayetlerine karşı. Bu hakimin böyle davranması gerçekten beni bir mağdur tarafı olarak çok derinden yaralamış ve üzmüştür” şeklinde konuştu.