İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun dün #SağlıkİçinHepimizİçin etiketiyle twitter hesabından yaptığı paylaşımda, tüm Türkiye’de salgın ile ilgili bugüne kadar yapılan en yoğun denetimin gerçekleştirileceğini ve Valiler, Kaymakamlar, Belediye Başkanları, Esnaf ve Ticaret Odaları’nın da sahada olacağını bildirmesinin ardından Ankara Ticaret Odası (ATO) Başkanı Gürsel Baran harekete geçti. Baran, salgına karşı maske, mesafe ve hijyen tedbirlerinin ticaret hayatında uygulanıp uygulanmadığını Ankara’nın en eski ticari merkezi olan Ulus-Çıkrıkçılar Yokuşu’nda yerinde inceledi.
ATO Başkanı Gürsel Baran, Başkan Yardımcısı Halil İbrahim Yılmaz ile birlikte Çıkrıkçılar Yokuşu’nda bulunan ATO üyesi mağaza ve ticari işletmeleri tek tek ziyaret ederek, Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın her konuşmasında salgına karşı ilk önlem olarak dile getirdiği maske, mesafe ve hijyen kurallarını hatırlattı. İşletme sahipleriyle sohbet eden Baran, bu süreçte, işveren, çalışan ve müşterilerin karşılıklı duyarlılık göstermesi ve tedbirli davranması gerektiğine dikkat çekti. Türkiye’nin salgınla ne kadar başarıyla mücadele ederse, ticari hayatı canlandırmasının o ölçüde mümkün olacağını vurgulayan Baran, şunları söyledi:
“Öncelikli konumuz sağlık. Sadece kendimiz için değil evde bizi bekleyen aile üyelerimiz, gittiğimiz bir işletmedeki çalışan veya çok değer verdiğimiz dostlarımız için bütün tedbirlere harfiyen uymamız şart. İleride birbirimize daha sıkı sarılmamız için pandemi sürecinde mesafemizi korumamız gerekiyor. Fakat bu süreçte ekonomiye mesafe değil yalnızca tedbir koymalıyız. Artan vaka sayılarını unutmadan sosyal hayatımıza devam etmemiz gerekiyor. Alınan her tedbir ve gösterdiğimiz bütün çabalar bize daha güzel bir gelecek sağlayacaktır. Desteğe ihtiyacı olan tüm sektörlerin, aylardır durağan ekonomiye karşı gönlünü alma vakti geldi. Bu konuda biz ATO olarak her zaman üyemizin yanındayız ama vatandaşlarımıza da bazı sorumluluklar düşüyor. Mesafemizi koruyarak, maskemizi takarak ve hijyen kurallarına uyarak sosyal hayatımıza devam edebilir, ekonomimize katkı sağlayabiliriz. Salgını önce çevremizden ardından ekonomimizden silmeliyiz. İş yeri sahipleri ve çalışanları da alınan tedbirlere bağlı olduğu sürece korkusuz bir ticari hayatın temelini oluşturacaklardır”