CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun avukatı Celal Çelik'in, " Fetullahçı Terör Örgütü'ne ( FETÖ) üye olmamakla birlikte yardım", "zincirleme şekilde hakaret", "kamu görevlisine alenen hakaret" ve "silahlı terör örgütü propagandası" suçlarından 11 yıl 5 aydan 40 yıla kadar hapis cezası istemiyle yargılandığı davanın dosyası yetkisizlikle Ankara'ya gönderildi.
İstanbul 27. Ağır Ceza Mahkemesindeki ilk duruşmaya tutuksuz sanık Celal Çelik katılmadı. Çelik'in avukatları Çağlar Çağlayan ve Ertuğrul Aydoğan'ın hazır bulunduğu duruşmada, müşteki Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı avukatı Abdulsamet Aydın temsil etti.
Sanık avukatı Çağlayan, müvekkiline bronşit tanısı konulduğunu, hastalığının ayrıca yeni tip koronavirüs ( Kovid-19) şüphesi barındırdığını belirtti. Müvekkilinin hem kendi hem de salondakilerin sağlığı için duruşmaya katılamadığını ifade eden Çağlayan, bu duruma ilişkin mahkemeye rapor sundu.
Avukat Aydoğan, müvekkillinin üzerine atılı iddiaların Ankara'da gerçekleştiğini belirterek, "Müvekkil uzun yıllardır Ankara'da yaşamaktadır. Savunmasının talimatla alınmasını istiyoruz. Ayrıca yetkisizlik talebimiz vardır." dedi.
Müşteki Erdoğan'ın avukatı Aydın ise şikayetlerinin sürdüğünü ifade ederek, davaya katılan sıfatıyla kabul edilmelerini istedi.
Mahkeme heyeti, iddianameye konu sosyal medya paylaşımlarının 2013 ve 2016 arasında yapılması, bu yıllar arasında sanığın Ankara'da ikamet etmesi, kapatılan Yargıçlar ve Savcılar Birliğine (YARSAV) bağışta bulunması ve Dijitürk aboneliğini sonlandırması eylemleri bir bütün olarak değerlendirildiğinde eylem yoğunluğunun Ankara'da gerçekleştiğine karar verdi.
Suçun işlendiği yerin Ankara olmasını gerekçe gösteren ve sanığın savunmasının henüz alınmamış olmasını dikkate eden heyet, dava dosyasının yetkisizlik kararıyla Ankara ağır ceza mahkemesine gönderilmesine hükmetti.
- İddianameden
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu tarafından hazırlanan ve FETÖ'nün yapısının anlatıldığı iddianamede, sanık Celal Çelik'in kullandığı tespit edilen "@celalcelik2" adlı Twitter hesabından, 2 ve 16 Mart 2014'te, o dönem Başbakan olan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a yönelik hakaret içeren, FETÖ üyelerinin kullandığı terimleri kullanarak paylaşımlar yapıldığı belirtiliyor.
Çelik'in Digitürk üyeliğini iptal ettirdiği, 26 Temmuz 2017'de bir televizyon kanalındaki programda yapılan tartışmalar sırasında, 15 Temmuz darbe girişimiyle ilgili "kontrollü darbe" tabirini kullandığı belirtilen iddianamede, "Sanığın haklarında 'FETÖ/PDY'ye üye olmak' suçundan soruşturma ve kovuşturma yürütülen kişilerle, olağanın ötesinde yoğun ilgi ve irtibatının bulunduğu anlaşılmıştır." deniliyor.
İddianamede, Çelik'in, MİT tırları durdurulmadan, 19 Ekim 2013'te Twitter hesabından, FETÖ'nün amacı doğrultusunda ve "MİT'in terör örgütlerine silah gönderdiği" algısını oluşturacak şekilde paylaşımda bulunduğu, bunun FETÖ üyelerinin söylemleriyle ayniyet gösterdiği aktarılıyor.
İddianamede, Celal Çelik'in, "silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüte yardım etme" suçundan 5 yıldan 10 yıla, zincirleme şekilde "hakaret" suçlarından 9 aydan 6 yıla, zincirleme şekilde "kamu görevlisine hakaret" suçundan 1 yıldan 3 yıla, zincirleme şekilde "kamu görevlisine alenen hakaret" suçundan 1 yıl 2 aydan 3 yıl 6 aya ve zincirleme şekilde "terör örgütü propagandası yapmak" suçundan da 3 yıl 6 aydan 17 yıl 6 aya kadar olmak üzere toplam 11 yıl 5 aydan 40 yıla kadar hapis cezasına çarptırılması talep ediliyor.