TÜBİTAK tarafından bu yıl 14. sü düzenlenen Ortaokul Öğrencileri Araştırma Projeleri Yarışması bölge finalinde TED Ankara Koleji Vakfı Özel Ortaokulu toplam 5 ödül aldı. 100 projenin yer aldığı yarışmada Kimya ve Teknoloji Tasarım dallarında birincilik, Biyoloji dalında birincilik ve ikincilik, Algoritma/Mantıksal Tasarım dalında ikincilik ödülleri TED Ankara Koleji’ne verildi.
TÜBİTAK Bilim İnsanı Destekleme Programı Başkanlığı tarafından 13-14 Ekim 2020 tarihlerinde, pandemi nedeniyle çoklu görüntülü sohbet platformu üzerinden düzenlenen 14. TÜBİTAK Ortaokul Öğrencileri Araştırma Projeleri Yarışması bölge elemeleri sonuçlandı. Yarışmada TED Ankara Koleji Vakfı Özel Ortaokulu öğrencilerinden Sena Erdemir; Kimya dalında “Salviaofficinalis (Ada çayı) bitkisi özütü ile klorlu çamaşır suyuna alternatif, sağlıklı ve doğa dostu dezenfektan ve leke çıkarıcı elde edilmesi” adlı projesiyle, Alp Ozan Sarıkan; Teknoloji Tasarım dalında “Su Taşkınlarının Önlenmesi İçin Uyarı Sistemi (SUTOS)” adlı projesiyle, Zeynep Çak ise Biyoloji dalında “Nesli Tükenme Tehlikesi Olan Sevgi Çiçeği'nin (CentaureaTchihatcheffii) Gelişimine Engel Olan Toprak Asitliğinin Kontrolü” adlı projesiyle birincilik ödülünü alarak Türkiye finallerine katılmaya hak kazandı. Yarışmanın ikincilik ödülleri Biyoloji dalında TED Ankara Koleji öğrencilerinden Melis Duman’a, Algoritma /Mantıksal Tasarım dalında ise Selin Su Altıntaş’a verildi.
TED Ankara Koleji Vakfı Genel Müdürü Sevinç Atabay yaptığı açıklamada “Bu yıl pandemi nedeniyle Nisan ayından Ekim ayına ertelenen TÜBİTAK bölge finallerinde, ortaokul düzeyinde 5 projemiz ödül aldı. Okul olarak elde ettiğimiz bu başarı yüz yüze eğitimden, uzaktan öğrenmeye, ardından karma eğitime geçtiğimiz bu 7 aylık süreçte, eğitim modeli ne olursa olsun başarımızın tesadüfi olmadığının da göstergesi. Öğrencilerimiz gerek ortaokul gerekse lise düzeyinde olsun pek çok kez TÜBİTAK’ta, çeşitli ulusal ve uluslararası yarışmalarda önemli dereceler elde ettiler. Öğrencilerimizin sorgulayan, araştıran, çözüm üreten bireyler olmalarını önemsiyor, bu tür yarışmalara katılmalarını da destekliyoruz.” dedi.
Bölge Birincisi Olan Projelerin Özetleri:
Nesli Tükenme Tehlikesi Olan Sevgi Çiçeği'nin (Centaurea Tchihatcheffii) Gelişimine Engel Olan Toprak Asitliğinin Kontrolü
Biyoloji Bölge 1.si 7-G Zeynep ÇAK
Projenin amacı, bir endemik bitki olan ve yaşam alanları Gölbaşı Mogan Gölü civarında bulunan Centaurea Tchihatcheffii’nin (Sevgi Çiçeği) yaşam alanlarında kullanılmak üzere toprak asitlik seviyesinin kontrol edilmesini sağlayan bir sistem tasarlamak, bu sistemi çalıştırarak yüksek pH seviyesine sahip toprak örneğini Sevgi Çiçeği’nin gelişimine uygun pH seviyesine düşürmek ve nesli tükenme tehlikesi olan Sevgi Çiçeği'yle ilgili farkındalık oluşturmaktır. Bir sera denemesi olarak yürütülen çalışmada, yüksek pH seviyesine sahip toprak numunesine yarı otomatik sulama sistemiyle birlikte üç hafta boyunca haftada bir doz olmak üzere kükürt uygulaması yapılmıştır.
Sonrasında deney toprağına 12 haftalık kuluçka süresi uygulanmıştır. Kuluçka boyunca pH seviyesi 7.4 olan suyla toprağın sulanmasına devam edilmiştir. Var olan literatüre aykırı şekilde kuluçka öncesi pH seviyesiyle kuluçka sonrası pH seviyesinin aynı olduğu gözlenmiştir. Bu durumun kullanılan pH ölçerin ölçüm hassasiyetinden kaynaklanabileceği değerlendirmesi yapılmıştır. Önerilen deney düzeneği kullanılarak tekrar deneylerin yapılması, çalışmanın güvenilirliğini artıracaktır. Deney sonucunda, haftalık olarak üç doz uygulanan kükürtün deney toprağının pH seviyesini 0.8 birim düşürdüğü görülmüştür.
Salvia officinalis (Ada çayı) bitkisi özütü ile klorlu çamaşır suyuna alternatif, sağlıklı ve doğa dostu dezenfektan ve leke çıkarıcı elde edilmesi
Kimya Bölge 1.si 8-Ş Sena ERDEMİR
Birçok kişi evlerinde, mutfak ve banyo gibi bölümleri dezenfekte etmek ve çamaşırlardaki lekeleri çıkarmak için klorlu çamaşır sularını (sodyum hipoklorit) kullanır. Ancak çamaşır suları mikropları öldürürken evlerimizde kimyasal bir kirlilik bırakır. Bu projede, klorlu çamaşır suyu gibi mikropları öldüren, lekeleri çıkaran ancak tehlikeli kimyasalları içermeyen bitkisel bir dezenfektan elde etmek amaçlanmıştır.
Bunun için, Muğla yöresinden alınan Salvia officinalis (Ada çayı) yaprakları toz hale getirilmiş ve özütlenmiştir. S. officinalis özütünün mikrop öldürücü etkisini artırmak ve çamaşırlardaki lekeleri çıkarmasını sağlamak için S. officinalis özütü hacimce yüzdesi %25 ve %50 olacak şekilde %3’lük hidrojen peroksit çözeltisi ile karıştırılmıştır. Elde edilen çözeltilerin sınıf zemini ve mutfak süngeri üzerindeki dezenfektan etkisini klorlu çamaşır suyu ile karşılaştırmak üzere, alınan örnekler petri kabı içindeki katı besiyerine (agar) zikzak olarak ekilmiş ve 37 0C’de 5 gün süreyle inkübe edilmiştir.
5. günün sonunda su ile karıştırılan mutfak süngeri parçaları bulunan petri kabında küf kolonisi oluştuğu gözlemlenmiştir. %25 ve %50 S. officinalis özütü içeren dezenfektanların kullanıldığı petri kaplarında, klorlu çamaşır suyunda olduğu gibi üreme olmamıştır. Buna ek olarak, hacimce %25 S. officinalis özütü ve %3’lük hidrojen peroksit çözeltisi içeren karışım, %50 S. officinalis özütü ve %3’lük hidrojen peroksit çözeltisi içeren karışım, %25 klorlu çamaşır suyu ve su içeren karışımın leke çıkarıcı özelliklerinin karşılaştırılması için, kırmızı ve mavi gıda boyalı suların üzerlerine ayrı ayrı bu çözeltilerden eklenmiş ve kolorimetrik yöntemle ışık emilimlerindeki (absorbans) azalma belirlenmiştir. Buna göre, en iyi leke çıkarıcı %25 klorlu çamaşır suyu olmakla birlikte, %25’lik ada çayı özütü içeren dezenfektan da leke çıkarmakta etkili olmuştur.
Su Taşkınlarının Önlenmesi İçin Uyarı Sistemi (SUTOS)
Teknoloji Tasarım Bölge 1.si 8-H Alp Ozan SARIKAN
Sel ve su taşkınlarının insan hayatı üzerindeki en önemli etkileri can kaybı, yaralanmalar, sel sonrası meydana gelen hastalıklar, büyük miktarda maddi zarar vb. şeklinde kendini göstermektedir. Su taşkınları bitkilerin kök gelişimini ve fotosentez kapasitesini olumsuz etkilemektedir. Ek olarak su taşkınları ulaşımın bozulması gibi aksaklıklar sonucu günlük yaşam sekteye uğramaktadır. Bu olumsuzlukların yanı sıra, tarım alanlarının zarar görmesi, köprülerin yıkılması, yolların, binaların, iş yerlerinin tahrip olması sonucu ülke ekonomisini de olumsuz etkilemektedir. Bu zararların azaltılması için sel öncesinde, sırasında ve sonrasında birtakım önlemler alınması gereklidir.
Yaygın bir doğal afet olmasına karşın sel ve taşkınların önlenmesini sağlayacak bir uyarı sisteminin eksikliğinin söz konusu olduğu düşünülmektedir. Bu çalışmanın amacı taşkınların önlenmesini sağlayacak bir uyarı sisteminin eksikliğini gidermek için su taşkınları meydana gelmeden önce yetkili birimleri haberdar eden bir uyarı sistemi tasarlamaktır. Bu tasarıma Su Taşkınlarının Önlenmesi İçin Uyarı Sistemi (SUTOS) adı verilmiştir. Tasarımda su seviyesi ultrasonik sensörler kullanarak ölçülmüştür.
Su bileşik kaplar prensibi ile öncelikle bir süzgeçten geçirilip bir boru vasıtası ile seviyesinin ölçülebileceği tanka aktarılmıştır. Bu tanktaki su seviyesi ultrasonik sensör yardımı ile takip edilmiştir. Su seviyesi belirli bir seviyenin üzerine çıktığında su motoru pompası otomatik olarak açılmış ve suyun boşaltılması yine aynı sensör tarafından mesafe kontrolü ile takip edilmiştir. Bu seviye normale ulaşıncaya kadar motor çalışır durumda tutulmuş, su seviyesi normale döndüğünde ise motor kapanmıştır. Böylece, bu tasarım sayesinde insanlar su taşkını olacağından haberdar olup gerekli tedbirleri alabilecektir.