CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Siz Merkez Bankasının başına bir politikacıyı getirirseniz dünyada Merkez Bankasının itibarı olmaz." dedi.
Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, Kılıçdaroğlu'nu CHP Genel Merkezi'nde ziyaret etti.
Karamollaoğlu ve beraberindeki heyeti, CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Faik Öztrak karşıladı. Ziyarette CHP Genel Sekreteri Selin Sayek Böke ile Öztrak da hazır bulundu.
Kılıçdaroğlu ve Karamollaoğlu, 1,5 saat süren görüşmenin ardından ortak basın açıklaması yaptı, gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Türkiye'nin gündeminde olan konuları görüştüklerini ifade eden Kılıçdaroğlu, Karamollaoğlu'na ziyareti için teşekkür etti.
Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak'ın istifa ettiği iddialarına ilişkin soru üzerine Kılıçdaroğlu, Türkiye'nin içinde bulunduğu şartları herkesin çok iyi bildiğini, ekonomik olarak sıkıntıların olduğunu belirterek, "Böyle bir tabloda ekonomiden, Hazine'den, Merkez Bankası'ndan sorumlu olan, bütçesi parlamentoda görüşülen bir Bakanın bu şekliyle istifası galiba bizim Cumhuriyetimizde bir ilk. Bir devlet kriziyle karşı karşıyayız aslında. Açıklama yapılmıyor. Neden? Toplum bilgilendirilmiyor. Neden? İstifa kabul edildi mi edilmedi mi o da belli değil. Bir grup 'Aman istifası kabul edilmesin, tekrar görevinin başına dönsün' diyor. İyi de istifa eden neden kendi düşüncelerini ifade etmiyor? Hangi gerekçeyle istifa ettiğini veya görevden ayrıldığını ifade etmiyor." değerlendirmesini yaptı.
Türkiye'nin içinde bulunduğu ekonomik krizin derinleşmemesi için neler yapılması gerektiğini 13 madde halinde saydığını dile getiren Kılıçdaroğlu, 2020'nin Mayıs ayında olayın ekonomik kriz olmaktan çıktığını ve buhran halini aldığını, ekonomik buhrandan nasıl çıkılacağını da anlattıklarını söyledi.
Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Türkiye Cumhuriyeti devleti bir aile şirketi midir, ticari işletme midir? Belki diyeceksiniz ki bu istifayla bunun ne ilgisi var? İlgisi şu, 2015'te Erdoğan şunu söylüyor, 'Benim derdim ne biliyor musunuz? Bir anonim şirket nasıl yönetiliyorsa Türkiye de öyle yönetilmelidir. Yoksa bileklerine bağlıyorlar prangayı yürü yürüyebilirsen, bu ülke bu şekilde sıçramaz.' Bana söyler misiniz? Vatandaşlarıma sormak istiyorum. Türkiye Cumhuriyeti Devleti bir anonim şirket midir? Aile şirketi midir? Türkiye Cumhuriyeti Devleti bir aile şirketi tarafından mı yönetiliyor? Ben bu soruyu sormak zorundayım. Berat Bey istifa etmiş. Niye istifa etti? Sorumluluğu var mı Berat Bey'in? Hayır. Neden sorumluluğu yok? Onu da ben söylemiyorum. Onu da Sayın Erdoğan söylüyor, 'Türkiye'nin ekonomisinin sorumlusu benim ben.' Şu anda devletin başında kim var? Tayyip Erdoğan var. Ekonominin sorumlusu var. Eğer bir sorun varsa, bir kriz varsa bu krizi yönetmesi gerekenler krizi yönetemiyorlar ama işin garip tarafı basit bir krizi yönetemeyenler devleti yönetiyorlar. Akıl alacak şey değil, akıl tutulması var."
Türkiye'nin yönetilmediğini, savrulduğunu ifade eden Kılıçdaroğlu, bu duruma üzüldüğünü, Türkiye'nin böyle bir yönetimi hak etmediğini kaydetti.
- "Devlet yönetiminde liyakat, bilgi, birikim esastır"
"Merkez Bankası Başkanının görevden alınması sistemle ilişkilendirilerek tartışılıyor. Keza Gelecek Partisinin güçlendirilmiş parlamenter sistemle ilgili bir toplantısı vardı. Bu konu gündeme geldi mi görüşmenizde?" sorusu üzerine Kılıçdaroğlu, diğer partilerle ilgili konuların gündeme gelmediğini söyledi. Kılıçdaroğlu, bu talebin değişik şekillerde CHP tarafından dillendirildiğini belirtti.
Merkez Bankası'nın bağımsız bir kurum olmadığını öne süren Kılıçdaroğlu, aile şirketinde istenilen kişinin istenildiği yerde görevlendirildiğini, liyakatına, emeğine bakılmadığını, devlet yönetiminde liyakat, bilgi, birikim ve adaletin esas olması gerektiğini kaydetti.
Kılıçdaroğlu, "Siz Merkez Bankası'nın başına bir politikacıyı getirirseniz dünyada Merkez Bankasının itibarı olmaz. Bu bilinen bir gerçektir. Yeni Başkan bankacılık konusunda ne yapmış ben bilmiyorum." dedi.
Merkez Bankası'nın başına mutlaka o işi iyi bilen, dünyada ve Türkiye'de bilinen, işten anlayan kişinin getirilmesi gerektiğini dile getiren Kılıçdaroğlu, "Benim bildiğim liyakat budur, işi ehline teslim etmektir. Bu yapılmadığı sürece Türkiye arzu ettiğimiz şekilde düzelmez." ifadelerini kullandı.
"Berat Albayrak'ın açıklamasında dikkat çeken ifadeler var. Nasıl yorumlarsınız?" sorusuna Kılıçdaroğlu, "Bunu Sayın Erdoğan'a soracaksınız. 'At izi it izine karıştı' çok sert bir eleştiri. Görevi bırakan bir bakan için çok sert bir eleştiri. Bundan Sayın Bakanın neyi kastettiğini de Sayın Bakan bilir. Benim yorum yapmam doğru olmaz" yanıtını verdi.
Kılıçdaroğlu, sorunların büyük olduğunu belirterek, "Söylenecek tek cümle var. Veziri vererek şahı kurtaramazsınız." dedi.
- "Demokrasisi gelişmiş ülkelerde medya özgürdür"
"ABD Başkanı Joe Biden'ı tebrik konusunda aceleci davrandığınız yönünde eleştiriler var. Değerlendirmeniz nedir?" sorusuna karşılık Kılıçdaroğlu, diğer devlet başkanları seçimi kazandıklarında da aynı süre içerisinde kutlama mesajı gönderdiğini, özel bir ayrıcalığın kimseye yapılmadığını kaydetti.
Albayrak'ın istifa iddialarına medyanın yaklaşımına ilişkin bir soruya ise Kılıçdaroğlu şu yanıtı verdi:
"Demokrasisi gelişmiş ülkelerde medya özgürdür, bağımsızdır, haber olması gereken her şeyi haber yapar. Ama Türkiye'de medya maalesef bizim havuz medyası olarak tanımladığımız medya saraydan talimat geldiği zaman haberi haber yapar. Eğer talimat gelmezse haber yapmaz. Bu da işin bir başka gerçeği. Hazine ve Maliye'den sorumlu bir bakanın istifasının uzun süre görülmemesi, duyulmaması, gerçekten medya açısından kabul edilecek bir tablo değil. Ama bu tabloyu kim yarattı ona bakmak lazım. Tablonun sorumlusu kim, Türkiye'yi bu hale getiren kim ona bakmak lazım."
- Karamollaoğlu'nun açıklamaları
Temel Karamollaoğlu da Kılıçdaroğlu'na yeni dönemde başarılar diledi. Türkiye'nin zor bir dönemden geçtiğine işaret eden Karamollaoğlu, problemlerin üstesinden gelinmesi ihtiyacının bulunduğunu, bunun için de diyaloğa gerek olduğunu söyledi.
Karamollaoğlu, "Problemler karşısında farklı politikalarımız, düşüncelerimiz olabilir. Siyasi partiler olarak bu düşünceleri paylaşmak bizim bir zenginliğimiz olarak kabul edilmeli. Farklı düşünceler karşısında biz de kendi fikir ve düşüncelerimizi yeniden tarif etmeye zaman zaman ihtiyaç duyabiliriz. Bundan dolayı ben gösterdikleri ev sahipliğinden dolayı Sayın Kılıçdaroğlu'na teşekkürü bir görev biliyorum." diye konuştu.
Memleketin değişen şartlarda alacağı şeklin önemli olduğunu vurgulayan Karamollaoğlu, bütçe hazırlığı olduğunu, geleceki günlerin hem iktidar hem de muhalefette bulunan partiler yönünden bir diyalog ortamının oluşmasına vesile olmasını beklediklerini dile getirdi.
Bütün dünyanın değiştiğini ifade eden Karamollaoğlu, şöyle konuştu:
"Garip bir dönemden geçiyoruz. Amerika'da yeni seçimler yapıldı. Netice kesinleşmiş gibi gözükmesine rağmen hala orada da problemler var. Avrupa yeniden şekilleniyor. İngiltere'nin ayrılmasıyla ayrı bir hava doğdu. Bizim tabii en önemli konumuz, şu sıralarda bir zamanlar Libya öne çıkmıştı. Mavi Vatan öne çıkmıştı. Şu anda Azerbaycan'da meydana gelen hadiseler, işgal edilen toprakların yeniden kazanılması büyük bir önem taşıyor. Türkiye'nin bu coğrafyada daha etkili olma mecburiyeti var. Bunu da yerine getirecek politikaların oluşturulması gerekiyor."
Albayrak'ın istifa ettiği iddialarına ilişkin bir soru üzerine Karamollaoğlu, "İnşallah hayra vesile olur. Böyle bir inisiyatifin kullanılmış olması Sayın Berat Albayrak tarafından bence müspet bir gelişmedir. Ancak biraz garip bir gelişme. Onu da hemen ifade edelim. Özellikle Sayın Cumhurbaşkanının bu konuda hiçbir değerlendirmede bulunmaması dikkat çekiyor. İnşallah hayırlı olur. Belki de bu ekonomide yeni dönemin başlangıcı olacaktır. Bunun da ülkemizde hayırlara vesile olmasını niyaz ediyorum." dedi.
Karamollaoğlu, şunları kaydetti:
"Bu istifanın hükümet politikalarında ciddi bir değişime vesile olma ihtimali yüksek. Şöyle veya böyle. Bundan sonra ancak bunu zaman içerisinde göreceğiz. Artık politikaların oluşmasında Sayın Berat Albayrak'ın bir etkisi olmayacak. Bundan önce ne kadar vardı onu bilemem. Sırf bu değişiklikten dolayı biraz ümit var. Bir tavır ortaya koyuyorum. Çünkü bugüne kadar uygulanan ekonomik politikalar, Türkiye'yi perişan bir hale getirdi. Bunda Sayın Berat Albayrak'ın etkisi, katkısı ne kadardı onu bilmiyorum. Yeni bir dönem başlıyor gibi, ben bunu bir erken seçim vesilesi diye düşünmem. Politikalarda çok ciddi değişiklik meydana gelebilir diye bir ümidim var. Onu da açıkça ifade edeyim. Türkiye'nin hem içeride hem dışarıda güvene ihtiyacı var. Güven olmadan Türkiye'de yatırımların artması, yeni istihdam alanlarının oluşturulması, bozulan ekonomik dengelerin düzelmesi mümkün değil. Bunu sağlarsa bu istifa faydalı bir girişim olarak nitelendirilebilir."