Erdoğan, Azerbaycan'a yapacağı resmi ziyaret öncesinde, Esenboğa Havalimanı'nda düzenlediği basın toplantısında açıklamalarda bulundu, gazetecilerin sorularını cevapladı.
Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev'in davetine icabetle Azerbaycan'a resmi bir ziyaret gerçekleştireceğini ifade Erdoğan, şanlı Azerbaycan ordusunun Ermenistan'ın 27 Eylül'de başlattığı saldırıların ardından işgal altındaki Karabağ ve etrafındaki topraklarını kurtarmak üzere başarılı bir harekat yaptığını anımsattı.
Erdoğan, Azerbaycan'ın kendi topraklarında verdiği 44 günlük destansı bir vatan muharebesi sonucunda Azerbaycan ordusunun Dağlık Karabağ'ı işgalden "azad" eylediğini söyledi.
Cumhurbaşkanı Aliyev'in dirayetli liderliği ve Azerbaycan ordusunun gösterdiği kahramanlığın bu zaferin kazanılmasındaki başlıca etken olduğunu vurgulayan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bu süreçte Azerbaycan halkı tam bir dayanışma sergileyerek hiçbir fedakarlıktan kaçınmamıştır. Ermenilerin sivilleri ve sivil yerleşim yerlerini hedef alan kalleş saldırılarına rağmen, Azerbaycan haklı mücadelesine gölge düşürmemiştir. Savaş şartlarında dahi Türk ve Müslüman olmanın gerektirdiği asaletten taviz vermeyen Azerbaycanlı kardeşlerimi şahsım, milletim adına tebrik ediyorum. Canları pahasına Karabağ'ı işgalden kurtaran aziz şehitlerimize Allah'tan rahmet, kahraman gazilerimize acil şifalar diliyorum.
44 gün süren çetin mücadeleler neticesinde hamdolsun bugün yıldız ve hilal Karabağ semalarında gururla dalgalanıyor. Milletimiz ve Azerbaycanlı kardeşlerimiz birlikte tüm Türk dünyası 30 yıllık adaletsizliğe son verilmiş olmasının sevincini yaşıyor."
Erdoğan, Türkiye olarak ilk günden itibaren Azerbaycan'ın haklı mücadelesine ellerindeki tüm imkanlarla destek verdiklerini dile getirdi.
- "Azerbaycan halkının haklı sevincine birlikte ortak olacağız"
Ortak tarih, kültür, inanç ve dil birliğinin gereği neyse onu yaparak, Karabağ ve işgal altındaki Azerbaycan topraklarının özgürlüğüne kavuşmasına katkı sağladıklarına dikkati çeken Erdoğan, "Böylece milletimizi tek Parti CHP'sinin 1944 yılında Boraltan Köprüsü'nde ülkemize yaşattığı utançtan da kurtarmış olduk. Can Azerbaycan'a olan desteğimiz, bundan sonra da devam edecektir. Yarın Bakü'de düzenlenecek zafer törenlerine iştirak ederek, Azerbaycan halkının haklı sevincine birlikte ortak olacağız. Ziyaretim sırasında gerçekleştireceğimiz görüşmelerde önümüzdeki süreçte atılacak adımlara ilişkin fikir alışverişinde bulunacağız." değerlendirmesinde bulundu.
Erdoğan, Azerbaycan'ı son olarak 25 Şubat 2020'de Yüksek Düzeyli Stratejik İşbirliği Konseyi toplantısı vesilesiyle ziyaret ettiğini anımsattı. Aradan geçen süre zarfında ikili ilişkilerde kaydedilen aşamaları, mevcut durumu Aliyev ile ele alacaklarını anlatan Erdoğan, bu süre içinde Aliyev ile sık sık telefon diplomasisi ile bir arada olduklarını aktardı.
- "Salgınla ortak mücadele çalışmalarını gözden geçireceğiz"
Azerbaycan ile savunma sanayii alanındaki iş birliğinden güvenliğe, terörle mücadeleye, enerjiden, ekonomi ve ticarete kadar çok geniş bir yelpazede ilişkilerin olduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Azerbaycan'ın kazandığı zafer ikili ilişkilerimizi ve iş birliğimizin daha da ilerletilmesine zemin hazırlamıştır. İşgal edilen topraklarının yeniden imarı sürecinde de Azerbaycanlı kardeşlerimizin gerek altyapı gerek üst yapıya yönelik çalışmalarda yanında olacağız. Bu vesileyle salgınla ortak mücadele konusundaki çalışmaları da gözden geçireceğiz. Tüm bu alanlarda iş birliğimizi geliştirmenin yollarını ele alırken ileriye dönük zemin teşkil edecek değerlendirmelerde de bulunacağız. Ziyaretin, tek millet iki devlet şiarını temel alan ülkelerimiz için hayırlara vesile olmasını diliyorum."
- CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu'nun adaylık açıklaması
Erdoğan, bir gazetecinin, "Günlerdir kamuoyunda CHP'deki taciz ve tecavüz skandalları konuşuluyor ama CHP yönetiminden bu çerçevede bir yanıt gelmedi ama CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun adaylık açıklaması geldi. Bu açıklama gündem değiştirmeye yönelik midir? Şayet aday olursa Kılıçdaroğlu'nun adaylığına ilişkin değerlendirmeniz nedir?" sorusuna şu yanıtı verdi:
"Kılıçdaroğlu'nun nasıl bir adım atacağı konusu bizim derdimiz değil. Bu onun kendi derdidir. Yapmış olduğu açıklama da verdiği cevap da zaten çok sulandırılmış bir cevaptır. Eğer aday olacaksa gerçekten böyle bir şey düşünüyorsa bu partisi için de ülkemiz için de isabetli olur."
- AB Liderler Zirvesi
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "10-11 Aralık'ta ya Avrupa Birliği Liderler Zirvesi'nde Türkiye'ye bir yaptırım çıkarsa tavrınız ne olur. Zirve öncesi liderlere bir çağrınız olur mu?" sorusu üzerine, şunları kaydetti:
"Türkiye'ye yönelik yapılacak herhangi bir yaptırım kararı, Türkiye'yi çok fazla da ırgalamaz. Biz, resmi olarak 1963'ten bu yana AB bize zaten sürekli yaptırım uyguluyor. Hiçbir zaman AB dürüst davranmamıştır. Hiçbir zaman AB verdiği sözün arkasında durmamıştır. Ama biz o günden bugüne hep sabrettik. Hala da sabrediyoruz. Şu anda atacakları adımlar, verecekleri kararlar nedir bunların hepsini göreceğiz ama samimi olan, dürüst olan liderler zaten bu sürece yönelik gayet dik duruyorlar ve Türkiye'ye karşı yapılacak bu tür yaklaşımlara da sıcak bakmıyorlar."
Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Yargının işine müdahale etmek tabii benim haddime değil ama şunu herkesin bilmesi lazım ki yani biz özellikle Selahattin Demirtaş gibi bir teröristin bu noktada varsa sözde hakkını koruyacak değiliz ki böyle bir şey yok. Ben inanıyorum ki bizim yargımız Selahattin Demirtaş gibi bir teröriste böyle bir imkan hazırlamaz. Kaldı ki Kobani'nin faili odur, Diyarbakır'ın faili odur, Yasin Börü'nün faili odur." dedi.
Erdoğan, Azerbaycan'a yapacağı resmi ziyaret öncesinde, Esenboğa Havalimanı'nda düzenlediği basın toplantısında açıklamalarda bulundu, gazetecilerin sorularını cevapladı.
Yunanistan Başbakanı Kiryakos Miçotakis'in açıklamalarının hatırlatılması üzerine Erdoğan, "Aslında sürekli masadan kaçanlar bunlar. Hiçbir zaman bunlar masada durmadılar." ifadelerini kullandı. NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg'in Yunanistan'ı tekrar masaya çağırdığını ancak yine masadan kaçtıklarını söyleyen Erdoğan, şöyle devam etti:
"Ondan önceki süreçte de sürekli masadan kaçtılar. Özellikle de bir farklı adım da örneğin 'Arnavutluk-Türkiye-Yunanistan arasında bir adım atılsın' dendi bunda da yine ne yazık ki masaya gelmediler. Bu tür hep masadan kaçma, hep yalan üzerine siyaset, böyle bir yaklaşımın içerisindeler. Biz ise dünden bugüne nasıl dik durduysak bundan sonra da dimdik yolumuza devam ediyoruz. Doğu Akdeniz'le alakalı olarak da bizler oradaki haklarımız neyse bu haklarımızı korumaya devam edeceğiz, bunun yanında Kuzey Kıbrıs'ın haklarını sonuna kadar korumaya devam edeceğiz, buralardan taviz vermemiz asla mümkün değildir. Ama eğer Yunanistan gerçekten bir komşu olarak dürüst davranırsa bizler de masada olmaya devam ederiz."
- "Dünyada siyaset maalesef çok çirkin ilerliyor"
Erdoğan, bir gazetecinin ABD seçimleri sonrasında yeni yönetimle birlikte Türkiye-ABD ilişkilerinde nasıl bir süreç beklediğini sorması üzerine, "Ben Biden'la yabancı birisi değilim. Biden'la Obama döneminden de gayet iyi tanışan birisiyim." karşılığını verdi.
Rahatsızlığı döneminde Joe Biden'ın kendisini evinde ziyaret ettiğini anımsatan Erdoğan, şunları kaydetti:
"Dünyada siyaset maalesef çok çirkin ilerliyor. Yani aklına herhangi bir şey gelen, bakıyorsunuz hemen masaya yaptırımı getiriyor. Yani Türkiye ile Amerika arasında nasıl bir süreç var, yani biz NATO'da beraber değil miyiz? NATO'da iki önemli ülke değil miyiz? Yani bugün Amerika'dan sonra ilk 5'in içerisinde yer alan NATO ülkelerinden bir tanesi Türkiye'dir ve bunu kendileri de hep itiraf etmişlerdir. Şu anda ise maalesef bizim silah alımlarıyla alakalı konularda attıkları adımları veya ifadeleri doğrusu şık bulmuyoruz. Özelliklede şu anda Suriye'nin kuzeyinde, Fırat'ın doğusunda yaklaşımları doğru bulmuyoruz. Ben şu anda yaptığımız, yapacağımız açıklamaları da erken buluyorum. Sayın Biden şöyle görevi bir üstlensin, görevi üstlendikten sonra herhalde Sayın Biden'la da oturup bazı şeyleri konuşacağız. Geçmişte gerek Türkiye'de gerek Amerika'da bir araya gelip oturup konuştuğumuz gibi yine bunları konuşacağız. Biliyorsunuz uluslar arasında özellikle hele hele siyasette çatışma olmaz, diplomaside özellikle bu konular görüşülerek, anlaşarak bir yol bulunur. Sizin ülkenizden birileri oralara negatif bazı şeyler sufle edebilir o önemli değil, onlar siyasetin acemileridir zaten ama biz Amerika'yla bu süreci çok daha farklı bir şekilde işleteceğimize inanıyorum."
- "Bir teröristin asla önünün açılmasına yol vermeyiz"
Bir gazetecinin yargıda reformun gündeme gelmesi sonrasında Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) üyelerinin yeniden mülkiyet hakkı, malların geri iadesi gibi söylemleri ile eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'ın serbest bırakılması gibi söylemlere ilişkin düşüncelerini sorması üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu değerlendirmede bulundu:
"Yani yargının işine müdahale etmek tabii benim haddime değil ama şunu herkesin bilmesi lazım ki yani biz özellikle Selahattin Demirtaş gibi bir teröristin bu noktada varsa sözde hakkını koruyacak değiliz ki böyle bir şey yok. Ben inanıyorum ki bizim yargımız Selahattin Demirtaş gibi bir teröriste böyle bir imkan hazırlamaz. Kaldı ki Kobani'nin faili odur, Diyarbakır'ın faili odur, Yasin Börü'nün faili odur. Yani bunları görmezden mi geleceğiz, yargımız bunları görmezden mi gelecek? Biz ne gerekiyorsa sonuna kadar bu mücadeleyi verir ve böyle bir teröristin asla önünün açılmasına yol vermeyiz."
Mülkiyet hakları söylemlerine de değinen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Mülkiyet hakları noktasında da durum aynı. Yani bunların mülkiyet hakkı diye bir şeyi yok ki bunların bir defa bu millete, bu garip gurebaya, bu fakir fukaraya ödemesi gereken çok büyük hesapları var. Yani bunca insanlar öldürüldü onların mülkiyet hakları ne olacak? FETÖ de aynı şekilde bunca insanlar öldürüldü, şu anda İngiltere'ye kaçmış olan zat, İngiltere'de bulunan zat acaba bunun bedelini nasıl ödeyecek? Niye kaçak? Gel o zaman ülkende dur. Biz bunun mücadelesini veriyoruz, vermeye de aynı şekilde devam edeceğiz." şeklinde konuştu.
- "Bu yaklaşım asla affedilemez"
Medipol Başakşehir'in UEFA Şampiyonlar Ligi H Grubu altıncı haftasında Paris Saint Germain ile oynadığı maçta dördüncü hakemin yardımcı antrenör Pierre Webo'ya ırkçı ifadelerde bulunmasına ilişkin değerlendirmesi sorulan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Fransa'daki, Başakşehir- Saint Germain maçında meydana gelen bu hadise, Fransa'nın son dönemlerdeki özellikle ırkçı yaklaşımlarının, ırkçı söylemlerinin yeni bir ifadesidir ve buradaki bu yaklaşım asla affedilemez." yanıtını verdi.
Irkçı söylemle ilgili kendisinin ve Cumhurbaşkanlığı ile AK Parti yetkililerinin de açıklamaları olduğunu hatırlatan Erdoğan, Medipol Başakşehir'in sahadan çekilerek çok kararlı bir duruş sergilediğini vurguladı.
UEFA'nın, ırkçı söylemde bulunan maçın dördüncü hakemini görevden almasına rağmen Medipol Başakşehir yöneticilerinin karara direnerek "Bizim için bu yeterli olmaz" dediklerini ve UEFA'nın maçın dört hakeminin de değiştirilmesi yönünde karar verdiğini aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, UEFA'nın verdiği karar sonrası maçın tekrarının kabul edildiğini belirtti.
Medipol Başakşehir'li Demba Ba ve diğer oyuncuların, bu noktada kararlı duruş sergilediğini bildiren Erdoğan, "Fransa maalesef ırkçı söylemlerin, ırkçı yaklaşımların yoğunlaştığı bir yer haline geldi ve temenni ederiz ki bu akşamki bu maç gayet suhuletle biter ve böylece de yola aynı şekilde devam ederiz." dedi.
- "Asgari ücret çalışmaları"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Asgari ücret konusunda işçi temsilcileri ve muhalefet partileri beklentilerini açıkladı. Bu konuda hükümet nasıl bir çalışma yürütüyor?" sorusunu şöyle cevapladı:
"Asgari ücret ile ilgili görüşmeler devam ediyor. Aile, Çalışma ve Sosyal Politikalar Bakanlığımız bu görüşmeleri işveren ve işçi kesimleriyle yürütecek ve bu görüşmelerden sonra tabii durum bizim de önümüze gelecek. Ondan sonra adımları birlikte atacağız, temennimiz odur ki isabetli, hayırlı bir karar çıkar ve yola devam ederiz."