Bahçeli, kongre süreçlerinin tamamlanmasının ardından il başkanları ile ilk toplantısını parti genel merkezinde yaptı.
Toplantının ardından il başkanlarına hitap eden Bahçeli, daha sonra gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu.
MHP'nin 14 Mart 2021'de yapacağı 13. Olağan Büyük Kurultayı için demokratik hazırlıklarını tamamladıklarını belirten Bahçeli, " salgın aman verirse" 14 Mart'taki demokrasi şölenlerini muazzam bir katılımla gerçekleştireceklerini söyledi.
Bahçeli, salgın izin vermezse sadece delegelerin irade ve iştirakiyle kurultayı huzur ve sükun içinde, sağduyunun rehberliğinde, engin bir milliyetçi şuur ve vizyon çerçevesinde yerine getireceklerini kaydetti.
Partilerinin büyük kongreyi yaptıktan sonra tarihi yolculuğuna yeni bir dinamizm ve donanım ile devam edeceğini vurgulayan Bahçeli, "Aziz milletimizin sadece bugünün değil, geleceğinin de partisi olan Milliyetçi Hareket, bütün hedeflerine ulaşmak için insanüstü bir çabayı ant olsun gösterecektir." dedi.
Oldukça üzücü, sarsıcı, biteviye hazin olaylarla geride bırakılan 2020'nin ne milletin hatırından ne de insanlığın ortak hafızasından asla silinmeyeceğini belirten Bahçeli, Kovid-19 hastalığının yoğun fırtınasının bu yıla damga vurduğunu, doğal afetler, terör eylemleri, insani trajediler, hastalıklar, ekonomik sancılar, siyasi ve diplomatik açmazların adeta üst üste yığıldığını hatırlattı.
Bahçeli, salgında dünya genelindeki vaka ve vefat sayısının endişe verici seviyelere tırmandığına dikkati çekerek, salgının neden olduğu sosyal ve ekonomik zorlukların giderek boyut ve zemin kazandığını söyledi.
- " Türkiye ön almış, öncü olmuştur"
Bütün ülkelerin salgınla mücadeleyi önceliğine aldığını, "İnsanı yaşat ki devlet yaşasın" felsefesinin artık bütün dünyanın gündeminde olduğunu ifade eden Bahçeli, "Pek çok ülke yeni tip koronavirüs karşısında çaresizliğin kuytusuna gizlenmişken Türkiye ön almış, öncü olmuş, örnek davranış sergilemiş, nitekim güçlü sağlık altyapısıyla, özellikle şehir hastanelerinin donanımıyla ve sağlık çalışanlarımızın kahramanca mücadelesiyle sivrilmiş, öne çıkmıştır." diye konuştu.
Türkiye'nin bununla da kalmayıp sağlık diplomasisiyle ihtiyaç sahibi ülkelere yardım eli uzattığını kaydeden Bahçeli, Kovid-19 aşısının uygulanmaya başlamasıyla "maske-mesafe-temizlik" şartlarına riayetle, bunun yanında sabır, dua ve tıbbın müktesebatıyla bu kötü günlerin aşılacağına işaret etti.
Küresel sefaletin ve kargaşanın hüküm sürdüğü, teknolojik ve ekonomik uçurumların büyüdüğü bir dünyada insanlığın ortak birikimlerini ve değerlerini koruyup yaşatmanın herkes adına bir görev olduğunun altını çizen Bahçeli, "Evrenin geniş boşluğunda dönüp duran dünyanın daha adil, çevresiyle daha barışık, paylaşmanın erdemlerini fazlasıyla bilen, hakkaniyetli, vicdanlı ve müşfik insan ve toplum modeline tartışmasız ihtiyacı olduğu artık gün gibi meydana çıkmıştır." dedi.
- "Yıkıcı eleştiri muhalefet değildir"
"Dünyanın yorumlanması yerine insani formatla değiştirilmesi, yeni bir dünyanın tefekkür-tezekkür denkleminin kurulması şarttır, esastır." diyen Bahçeli, Türk milletinin bunu yapacak tarihsel ve kültürel derinliğe sahip olduğunu vurguladı.
"Lider ülke Türkiye" hedefine ortak akıl ve iradeyle odaklanmak, hep birlikte ulaşmak yerine, bu hedefi kösteklemek, bu hedefe zehirli hançer sallamak maksadıyla canını dişine takan sefil siyaset anlayışlarının varlığının büyük bir pürüz olduğunu ifade eden Bahçeli, Türkiye'nin en önemli sorununun iç cephesinde açılan gedikler olduğuna dikkati çekti.
Salgın dünyayı kasıp kavururken bu olağanüstü ve hassas dönemde istismarı paravan yapanların, yaşanan zorluklara sevinenlerin, böylesi bir halde bile iktidar devşirmek için çırpınanların "ya ar damarlarının çatladığını ya da kansızlıklarının dillerine vurduğu"nu kaydeden Bahçeli, şöyle konuştu:
"Bakınız CHP'ye, bakınız İYİ Parti'ye, bakınız HDP'ye, bakınız diğer siyasi ucubelere, emin olunuz görüp göreceğiniz bu olacaktır. Yangından mal kaçırmayı düşünmek korkaklığın alametidir. Ülkesine, milletine, vatanına namlu çevirenlerle, kefen biçenlerle can ciğer kuzu sarması olanlar, üstelik onlardan medet ve menfaat umanlar, iç işgal cephesinde mevziye giren ruhsuz ve uğursuz zillet kafilesidir. Yıkıcı eleştiri muhalefet değildir. Yalana kul köle olmak onurlu bir siyaset hiç değildir. Zalimlere el sallayıp 'Görün bizi' demek adamlık değildir, mertlik değildir, insanlık değildir, erdemli bir tavır hiç değildir, vatan ve millet sevgisiyle de asla bağdaşmayacaktır. Bilinmelidir ki el atına binen tez inecektir."
- "Bahçede mi toplandı, tarlada mı buluştu?"
Siyasetin dost ve düşman cephelere ayrılmasının 1930'lu yıllarda dünyayı felakete sürükleyen vahim bir hata ve saplantı olduğunu belirten Bahçeli, "Dikiz aynasına bakarak gelecek iddiasında bulunanların yeniden bu saplantıdan nemalanma istekleri hayret edilecek bir gaflettir." dedi.
Devlet Bahçeli, şunları ifade etti:
"CHP Genel Başkanı tutunacak dal ararken İP'nin Başkanı, demirlediği limandan ayrılıp yenisine yelken açmanın küçük ve kurnaz hesabı içindedir. İttifak yerine yeni bir masa kurma teklifinin esbabı mucibesi bize göre budur. Memleket masası kuramayanlar, mihnet masası kurmanın peşindedir. Aslında nazlana nazlana bulundukları muhitten kirişi kırmanın arayışına girmişlerdir. Bizim nazarımızda masa kurma teklifi ciddiyetsiz ve itibarsız bir tekliftir. Masalar boştur, oturacak masa pek çoktur. İsteyenin istediği masaya günün 24 saati oturmasında bizce bir sakınca yoktur. Buna engel olan da yoktur. 'Dur' diyen yoktur, 'Niye oturuyorsunuz?' diyecek yoktur. Buyursunlar otursunlar, fiskos yapsınlar, olmadı birbirlerini çekiştirsinler, bu da olmazsa kısır yiyip keyiflerine baksınlar. Bildiğimiz kadarıyla zillet partileri uzun süredir ya masa altındadır ya da zaman zaman masanın üstüne çıkmaktadır. Sormak isterim ki gündemdeki ağırlığını hala koruyan meşum anayasa taslağını kimler, nerede hazırladı? PKK anayasasının taslak metni kaleme alınırken CHP, HDP, İP, Saadet masaya oturmadıysa bahçede mi toplandı, tarlada mı buluştu?"
Bahçeli, söz konusu taslak metni eleştirerek, "Anayasadan Türklüğü çıkaracak kadar gözü ve gönlü kararan bu ayıplı siyaset temsilcileri, ihanet masasına yeni ortak bulalım derken meşruluk mu arıyorlar, daha da meşhur olmayı mı amaçlıyorlar? Biz Türk milletiyiz, milli ve manevi değerlerimize saldıranların, şaşı bakanların alınlarını santim santim karışlamasını biliriz." diye konuştu.
- "Düştükleri zillete kafa yorsunlar"
"Türklüğü, Atatürk'ü, Türk milletini, mevcut vatandaşlık tanımını anayasadan çıkaracak bir melun henüz dünyaya gözlerini açmamıştır. Aksini denemek isteyen varsa hodri meydan. Buna teşebbüs ederlerse görürler dünyanın kaç bucak olduğunu." ifadelerini kullanan Bahçeli, sözlerini şöyle sürdürdü:
"HDP'ye zeytin dalı uzatıp terörist Demirtaş ile kahvaltı programı rezervasyonu yapanlar, masa kurmadan önce içine düştükleri zillete kafa yorsunlar. Tavsiyemiz, iyileştirilmiş ve güçlendirilmiş parlamenter sistem çalışmalarıyla vakit kaybetmesinler. Millet kararını vermiştir. İş bitmiştir. Perde kapanmıştır. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi Türkiye'nin geleceğidir. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi parlak Türk asırlarının yol haritası, milli birlik ve kardeşliğin, devletin istikrar ve dengesinin yegane güvencesidir.
Muhatabına 'Masa kur' demedik, 'Evine dön' dedik, hala zaman vardır, bu önerimiz geçerliliğini korumaktadır. Diyorum ki 'Dön evine, bitsin bu çile.'"
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin (AİHM), eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'la ilgili kararına ilişkin, "Son kararı tanımıyoruz, takmıyoruz, milli vicdanda hükümsüz olduğunu da buradan haykırıyoruz. Milli iradeye ve Türk mahkemelerine hakareti reddediyoruz." ifadelerini kullandı.
Bahçeli, kongre süreçlerinin tamamlanması sonrasında partisinin il başkanları ile ilk toplantısını MHP Genel Merkezi'nde gerçekleştirdi.
İl başkanlarına hitabının ardından gündeme ilişkin açıklamalarda bulunan Bahçeli, CHP siyasetinin kriz siyaseti olduğunu savundu. Bahçeli, şu değerlendirmede bulundu:
"Kılıçdaroğlu'nun istikameti şaşmış, iradesi şanzıman dağıtmıştır. Konuştukça batıyor, battıkça da dibe iniyor. Gaf mıdır, asıl maksadı mıdır bilemem ama Kılıçdaroğlu'nun geçtiğimiz salı günü grup toplantısında dile getirdiği sözleri feci bir çakılmadır. Diyor ki, 'Asıl vergiyi uyuşturucu ticareti yapan adamdan alacaksın, organ ticareti yapan adamdan alacaksın, kara parayla devleti dolandıranlardan alacaksın.' Partisindeki skandal taciz ve tecavüz vakalarının patlamasına ses çıkarmayan Kılıçdaroğlu, su kaynatmıştır. Vah ki vah, kim nasıl bakıyorsa öyle görür, kimin aklından ne geçiyorsa diline vuran odur."
Bahçeli, MHP "kara paracılarla mücadele edilsin" derken, Kılıçdaroğlu'nun "vergi alınsın" dediğini belirterek, "Biz uyuşturucunun kökü kazınsın diyoruz, Kılıçdaroğlu 'vergi alalım' diyor. Biz organ mafyasının kafasına balyoz gibi inilsin diyoruz, Kılıçdaroğlu vergi diye tutturuyor. İşte bizim onlarla farkımız da budur." ifadelerini kullandı.
"CHP yönetimi teröristlerle düşüp kalkmasının, mafyanın ve HDP'nin ruhuna kolon atmasının bedelini siyasetiyle ödemeye başlamıştır." diyen Bahçeli, "Uyuşturucu kaçakçılarıyla ittifak yapanlar, vergi peşine düşmüştür. İşte asıl mafya, asıl organize suç şebekesi bu zihniyettir. Yazıklar olsun, bu hesabı sormazsak da gök girsin kızıl çıksın." değerlendirmesinde bulundu.
Devlet Bahçeli, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun Türkiye'nin koronavirüs salgınını yönetemediği iddiasına şöyle karşılık verdi:
"Daha ne bekliyorsun? Ne istiyorsun? Ne yapalım diyorsun? Virüs mutasyona uğramış, bulaş hızı yüzde 70 artmış, ülkemiz adı konulmamış seferberlik haline geçmiş, şu işe bakınız ki Kılıçdaroğlu başka havalarda, başka telden çalıyor. Dünya, Türkiye’ye gıptayla bakıyor, Dünya Sağlık Örgütü takdir ediyor, ne var ki Kılıçdaroğlu bayat eleştirileriyle ters köşeye yatmaktan, komik durumlara düşmekten kurtulamıyor."
- "HDP'nin kapatılması kararımızın arkasındayız"
MHP Genel Başkanı Bahçeli, HDP'nin açılmamak üzere kapatılması çağrısını yineleyerek, "Bu kararımızın cesaret ve inanmışlıkla arkasındayız. Hazine yardımlarının terör örgütüne gitmesini istemiyoruz. TBMM'de PKK'lı istemiyoruz. Teröristleri kucaklayıp TBMM'ye gelen bölücülere tahammül edemiyoruz. Biz Demirtaş'a bakınca terörist görüyoruz, bebek katilinin heykelini dikmek isteyen cani görüyoruz, 6-8 Ekim olaylarında katledilen 53 vatandaşımızın acısını görüyoruz." şeklinde konuştu.
AİHM'in Demirtaş'ın derhal serbest bırakılması yönündeki kararını da değerlendiren Bahçeli, "AİHM'in son kararını tanımıyoruz, takmıyoruz, milli vicdanda hükümsüz olduğunu da buradan haykırıyoruz. Milli iradeye ve Türk mahkemelerine hakareti reddediyoruz." dedi.
Bahçeli, AB üyesi İspanya'da teröre bulaşmış Batasuna'ya ne yapılmışsa hukuki ve ahlaki tutarlılık gereğince Türkiye'de de aynısının yapılmasını talep ettiklerini belirtti.
PKK'yı terör örgütü görmeyen AİHM'in iç hukuk yollarının tükenmesini beklemeden önyargı ve çifte standartla hareket ettiğine dikkati çeken Bahçeli, şunları kaydetti:
"Mezkur karar esastan da usulden de sakattır, evrensel hukuk kurallarına aykırıdır. Nitekim İspanya'da ETA terör örgütünün destekçisi parti hakkında verdiği kararla bütünüyle ters düşmüştür. Avrupa'ya gelince hukuk diyenler, bize gelince terörist hukuku icat etmişlerdir. Biz HDP kapatılsın derken haklıyız, halkın tercümanıyız. Kılıçdaroğlu buna karşı çıkıyor. Onun nezdinde terörist Demirtaş'ın hakkındaki somut iddialar göğsünde taşıması gereken madalya olarak görülüyor. HDP'nin kapatılma çağrımızın üzerinden Cumhur İttifakı'nda rehinli aklınca bir çatlak oluşturmanın amacına kilitleniyor. Bizim, Cumhur İttifakı'ndan ayrılma zemini aradığımızı utanmadan söylüyor. Kılıçdaroğlu acınacak haldedir, baltası taşa çoktan inmiştir."
- "Cumhur ittifakı Türkiye'dir"
Kılıçdaroğlu'na yönelik "Cumhur İttifakı'nı anlayacak, özümseyecek, kabullenecek ne bir yüreği vardır ne de buna dünya görüşü yetecektir." diyen Bahçeli, şunları kaydetti:
"Cumhur İttifakı, Türkiye'dir. Cumhur İttifakı, Türk milletidir. Cumhur İttifakı, milli mücadeledir. Cumhur İttifakı zulme hasım, mazluma hısımdır. Cumhur İttifakı, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde Irak Başbakanı'nın onuruna verilen resmi bir yemeği propaganda malzemesi olarak şerefsizce CHP'ye ulaştıran kriptoların can düşmanıdır. Cumhur İttifakı tarlasında çiftçi, tezgahında işçi, dairesinde memur, kalan ömründe emekli, dükkanında esnaf, fabrikasında iş adamı, sınırda Mehmetçik, sokakta bekçi ve polistir."
Bahçeli, sözlerine şöyle devam etti:
"Sayın Kılıçdaroğlu bilesin ki Cumhur İttifakı 2023'de tekrar iktidar olacak, Sayın Recep Tayyip Erdoğan da cumhurbaşkanı seçilecektir. Aklın varsa hesabını buna göre yap, basiretin varsa siyasi pozisyonunu buna göre al, alimallah yaklaşan şiddetli demokrasi rüzgarı seni bulunduğun yerden koparıp savuracaktır. Zillet ittifakı ne derse desin, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi bütün kurum ve kurallarıyla yerleşip günbegün güç kazanacaktır."
İyileştirilmiş ve güçlendirilmiş parlamenter sistem taleplerine de tepki gösteren Bahçeli, "Su tersine akmaz, aynı ırmakta iki defa yıkanılmaz, tarih geriye sarmaz, dünün yağmurundan bugünün toprağına damla düşmez. Parlamenter sistem çağrıları boşa kürek çekmek, boşuna nefes tüketmektir. Biz başkent Ankara’dan dünyaya Türkçe bakacağız, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'yle alemi kavrayacağız." şeklinde konuştu.
Bahçeli, "Devir değişti, taşlar yerinden oynadı, boyun eğen değil, dik duran bir Türkiye tarihteki yerini aldı." ifadelerine yer vererek, şu değerlendirmeyi yaptı:
"Ne ABD'nin yaptırımları ne AB'nin yaptırım tehditleri ne FETÖ'nün ayak oyunları ne PKK'nın kanlı emelleri ne Yunan tahrikleri ne Fransız tacizleri ne Ermeni kumpasları ne de zalim senaryoları bize sökmeyecek, işlemeyecektir. Alevi İslam inancına mensup canlarımızı istismar eden Batı planları, Aleviliği Almanya'nın bir eyaletinde ayrı bir din olarak tanıma rezaletleri, Müslüman Türk milleti tarafından ademe mahkum edilecektir. Bizi koparamayacaklar. Bizi bölemeyecekler. Kirli, kinli ve krizli üsluplarıyla bizi düşüremeyecekler."
- "S-400 aldıysak bihakkın kullanacağız"
Ayrıştırıcı, kutuplaştırıcı, karıştırıcı emellere karşı Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin kazanımlarıyla karşı koyacaklarının altını çizen Bahçeli, "S-400 aldıysak, bihakkın kullanacağız. Hangara koymak yerine, bataryaları muhasım çevrelere karşı konuşlandıracağız." diye konuştu. Devlet Bahçeli, sözlerini şöyle sürdürdü:
"İHA'larımız, SİHA'larımız, Dağlık Karabağ'da Ermeni çetelerini nasıl mahvetmişse, vatanımıza göz diken alçakları da öyle mahvedeceğiz. Belçika Temsilciler Meclisi'nin, Dağlık Karabağ'da Azerbaycan'ı kınayan, Türkiye'yi eleştiren kararını da yırtıp atıyoruz. Binlerce şükürler olsun ki 2020'nin zafer imzası Karabağ'da atılmıştır. Bu zafer gölgelenemez, inkar edilemez. 15 Temmuz'u unutmayacağız. İşgal teşebbüslerini unutturmayacağız. Terörizme diz çökmeyeceğiz, tam tersine imanla mücadeleyi sürdüreceğiz."
Cezaevlerinde çıplak arama yapıldığı iddialarına da değinen Bahçeli, "İddiaların sosyal medyadan servis edilmesiyle başlayan iftira kampanyasına aldanan, bunu da hayasızca siyaset konusu yapanlar 15 Temmuz’un rövanşını almak için kuyruğa giren Türkiye muhalifleridir." açıklamasını yaptı. Bahçeli, şu ifadeleri kullandı:
"FETÖ'nün telkin ve tembihiyle siyasi mücadeleyi sürdüren kokuşmuşların aidiyet merkezleri Türkiye değil Pensilvanya'dır. Biz, Cumhur İttifakı’nı kararlılıkla devam ettireceğiz. Denizden geçtik, derede boğulmayacağız. Siyasi söylem ve mesajlarımızın sınırı Cumhur İttifakı'yla ihata edilecektir. Tekraren ifade ediyorum, Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan 2023'de cumhurbaşkanı adayımızdır. Seçimler zamanında yapılacaktır. Hiç kimse boş hayale kapılmasın, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin gelişmesi, güçlenmesi ve iyice kökleşmesi için hangi reforma ihtiyaç duyuluyorsa o yapılacaktır."
Bahçeli, 2021 yılının reform, huzur, sükunet ve milli hedeflere biraz daha yaklaşma yılı olacacağını söyledi.
Bu zamana kadar milli politikalar geliştirip Türk siyasetinde yeni ufuklar açmak yerine, MHP'yi hedef seçmeyi yeğleyenlerin yine hüsrana uğrayacağını vurgulayan Bahçeli, şunları kaydetti:
"Çünkü sığ ve çarpık zihniyet sahipleri, Türk insanının artık içi boş ve tutarsız politikalar ile seviyesiz ve kavgacı üsluplara itibar etmediğinin hala farkına varabilmiş değillerdir. Türkiye'de milli birlik ile toplumsal dayanışma ruhu bozulmadan demokratik hukuk devletinin gelişip yerleşeceğine, insan hakları standartlarının yükseleceğine samimiyetle inanıyoruz. Böyle bir yükselişin ancak hassas ve önemli meseleler karşısında samimi, sorumlu ve milli davranabilen siyasetçilerin ve partilerin omuzlarında gerçekleşeceğini, yani bunu da MHP ile AK Parti'nin yapacağını düşünüyoruz."
Bahçeli, ayrıca 747'inci Vuslat Yıl dönümünde Hz.Mevlana'yı rahmet ve hürmetle andı.
İstanbul'da, "Mevlevi Mukabelesi" adı altında Türkçe ezan ve Kur'an okutulmasının Türkiye'yi yeni bir sorun alanına, yeni bir cepheleşme girdabına sürükleme niyeti taşıyan "maksatlı" ve "marazi" bir girişim olduğuna dikkati çeken Bahçeli, "Allah'ın kelamıyla oynamanın, kapanan tartışmaları yeniden açmanın gerçekten de ağır sonuçları olacağını muhataplarına buradan ifade ediyorum." şeklinde konuştu.
Bahçeli konuşmasının sonunda herkese iyi yıllar temennisinde bulundu.
- Gazetecilerin sorularını cevaplandırdı
Toplantının ardından gazetecilerin sorularını da cevaplandıran Bahçeli, Türkiye'nin Can Dündar'ın iade edilmesi talebi sonrasında Almanya'dan gelen olumsuz cevabı, "Almanya yanılıyor, yakında onların da başına bela olurlar." sözleriyle değerlendirdi.
Bahçeli, CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu'nun MHP'nin kurucu genel başkanı merhum Alparslan Türkeş'in eşini ziyaret etmesinin sorulması üzerine, "Birbirlerini ziyaret serbestisi vardır. Özgür bir ülkeyiz, isteyen istediği yeri ziyaret edebilir. Bizim konumuz o değildir." ifadelerini kullandı.
HDP'nin kapatılması çağrısının tekrar hatırlatılması üzerine de Bahçeli, "Dağlardaki terörle mücadelede çok üstün bir başarı elde edildiği süreçte özellikle bütçe görüşmeleri sırasında HDP sözcülerinin ortaya koymuş olduğu görüşler, tavırlar, duruşlar dikkate alındığı vakit dağda temizlenen terör Meclis'te de temizlenmelidir." diye konuştu.
Bahçeli, HDP'nin kapatılması için bir başvurunun yapılıp yapılmayacağı yolundaki soruya karşılık, "Önce sırasıyla ifade ettiklerinizi görelim. Ortaya nasıl bir tavır koyuyorlar? Ondan sonra MHP durduğu sözün arkasında, arkasında durduğu sözün de gereğini yapacak cesarettedir. Kimse merak etmesin." değerlendirmesini yaptı.