Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Şahap Kavcıoğlu, "Baz senaryomuzda nisan ayı enflasyonu verisinin zirveyi oluşturacağını öngörüyoruz. Bu aydan sonra enflasyonun aşağıya doğru geleceğini tahmin ediyoruz." dedi.
Kavcıoğlu, "Enflasyon Raporu 2021-II" çevrim içi bilgilendirme toplantısında, ekonomistlerin ve gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Bu yıl içerisinde faiz indiriminin olup olmayacağına ilişkin soru üzerine Kavcıoğlu, daha önce yaptığı açıklamada nisan ve sonrasındaki aylarda Para Politikası Kurulu (PPK) kararlarıyla ilgili hemen faiz indirecek şekilde önyargılı bir yaklaşımı doğru bulmadığını açıkladığını anımsattı.
Kavcıoğlu, para politikası kararlarının PPK tarafından makro ekonomik gelişmelere yönelik mevcut bilgi ve veri seti dikkate alınarak verildiğini ifade ederek, şunları kaydetti:
"Kurulumuz eskiden olduğu gibi kararlarını şeffaf, öngörülebilir ve veri odaklı bir çerçevede almaya devam edecektir. Piyasayı izliyoruz, piyasa bizi izliyor, kurumsallık içerisinde kararlarımızı vereceğiz. Hükümetle belirlenen orta vadeli yüzde 5 enflasyon hedefine sıkı sıkıya bağlıyız ve bunun da sürdürülebilir bir büyüme için ne kadar önemli olduğunun farkındayız. Bu kapsamda son PPK kararında 'enflasyonda kalıcı düşüşe işaret eden güçlü göstergeler oluşana ve orta vadeli yüzde 5 hedefine ulaşıncaya kadar politika faizi güçlü dezenflasyonist etkiyi muhafaza edecek şekilde enflasyonun üzerinde bir düzeyde oluşturmaya devam edilecektir' cümlesiyle yönlendirme açısından net bir duruş sergiledik ve bunu da sürdürmeyi düşünüyoruz."
Kur geçişkenliğine yönelik soru üzerine Kavcıoğlu, yaptıkları analizlerin döviz kurunda fiyatlara geçiş etkisinin yüzde 20'nin bir miktar üzerinde olabileceğine işaret ettiğini aktararak, "Yakın döneme odaklanan kısa zaman aralıkları için yapılan analizler, geçişkenlik katsayısının sınırlı da olsa arttığı sonucuna işaret ediyor. Ancak tarihsel ortalamalara kıyasla 2021 yılında geçişkenliği fiili olarak düşük kılan unsurları mevcut. Bu unsurlar kamu maliyesi tedbirleri ile yakından bağlantılı. Bu konuya ilişkin daha önce Merkez Bankası olarak gerek enflasyon raporlarında yer alan kutularla gerek blok yazılar ile açıklamalar getirmiştik. Bu sorunun yanıtı için bu çalışmaya göz atabilirsiniz." diye konuştu.
Buradaki geçişkenliğin daha önceden de çalışmalarda paylaştıkları analizlerde mevcut olduğunu belirten Kavcıoğlu, buradaki gelişmeleri de yakından izlediklerini vurguladı.
"Baz senaryomuzda nisan ayı enflasyonu verisinin zirveyi oluşturacağını öngörüyoruz"
Kavcıoğlu, baz senaryoda nisan ayı enflasyonu verisinin zirveyi oluşturacağını öngördüklerini anlatarak, bu aydan sonra enflasyonun aşağıya doğru geleceğini tahmin ettiklerini söyledi.
Para politikasını enflasyondaki düşüşün sürekliliğini temin edecek bir sıklık üzerinde belirlemeye devam edeceklerine dikkati çeken Kavcıoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bunun üzerinde çok tereddüt ediliyor ama bu konuda hiç taviz vermeden sıkı duruşumuzu sürdüreceğiz. Bu kapsamda enflasyon üzerindeki ithalat fiyatları ve döviz kuru kaynaklı birikimli etkileri önemli ölçüde zayıflayacağı bir görünüm öngörüyoruz. İlaveten salgına bağlı arz kısıtlarının kademeli olarak ortadan kalkacağı ve yurt içi talebin ılımlı seyrettiği bir çerçevede arz talep dengesinin enflasyona düşüş yönlü katkı yapacağı bir çerçevede tahminlerimizi ürettik. Sunumumda verdiğim tahmin muhasebesi de bu konuda daha fazla bilgi içeriyor. Sonuçta uygulamakta olduğumuz enflasyon hedeflemesi rejiminde Merkez Bankası para politikasını gerekli şekilde kullanacaktır."
Kavcıoğlu, politika faizini güçlü dezenflasyonist etkiyi muhafaza edecek şekilde enflasyonun üzerinde bir düzeyde oluşturmaya devam edeceklerini ifade ederek, "Para politikası duruşunu belirlerken gerçekleşen ve beklenen enflasyon üzerinde bir politika faizini dikkate alacağımızı her zaman ifade ettik. Mevcut görünümü değerlendirdiğimizde, enflasyon ve enflasyon beklentilerinin mevcut seviyeleri sıkı bir para politikası duruşu gerektirmektedir. Şu ana kadar atılmış olan politika adımlarının etkilerini gözlemleyeceğiz. Mevcut parasal duruşun krediler ve iç talep üzerindeki yavaşlatıcı etkilerinin önümüzdeki dönemde belirginleşeceğini öngörüyoruz. Bu politikalar ışığında da yıl sonuna doğru gerekli adımları politika adımlarımız çerçevesinde atmaya devam edeceğiz." şeklinde konuştu.
"Sıkı duruşumuzda herhangi bir değişiklik olmadığını çok net ifade edeyim"
Kavcıoğlu, son karar metnindeki değişikliklere bütüncül olarak bakmak gerektiğini vurgulayarak, karar metnine ekledikleri, "Enflasyonda kalıcı düşüşe işaret eden güçlü göstergeler oluşana ve orta vadeli yüzde 5 hedefine ulaşıncaya kadar politika faizinin güçlü dezenflasyonist etkiyi muhafaza edecek şekilde enflasyonun üzerinde bir düzeyde oluşturmaya devam edecektir" cümlesiyle yönlendirme açısından daha net bir duruş sergilediklerine inandığını dile getirdi.
Mart ayından önden yüklemeli ve güçlü bir ilave parasal sıkılaştırmaya gidildiğini anımsatan Kavcıoğlu, şunları kaydetti:
"Bulunduğumuz noktada parasal duruşumuza ilişkin iletişimimizi güçlendirdiğimizi söyleyebilirim. Enflasyon hedeflemesi rejiminde doğru olan yapılır. Bu nedenle böyle bir cümlenin PPK duyurusunda olmamasına çok önem atfedilmesine açıkçası biraz da şaşırıyorum. Kurul eskiden olduğu gibi kararlarını şeffaf, öngörülebilir ve veri odaklı bir çerçevede almaya devam edecektir. Daha önceki ifadeyi değiştirirken bunu özellikle ifade etmek istedim. Sıkı duruşumuzda herhangi bir değişiklik olmadığını çok net ifade edeyim. Daha önemlisi de bütün paydaşlarımıza çok net mesaj vermeye çalışıyoruz. Bunu da şeffaf ve öngörülebilir şekilde yapmaya çalışıyoruz. Değerlendirmelerimizi bu bağlamda alıp, sıkı duruşumuzda hiçbir şekilde taviz vermeyeceğimizi her seferinde ifade ettiğimiz noktayı daha fazla öne çıkarırsanız memnun olurum."