Yeme-içme sektörünün gözü 1 Haziran için alınması beklenen açılma kararındayken, işletme sahipleri 24.00'e kadar hizmet verebilmeyi umuyor. Eğitimde ise ‘Türkiye’nin Telafi Eğitimi Yol Haritası’ başlıklı rapor hazırlayan Türk Eğitim Derneği Genel Başkanı Selçuk Pehlivanoğlu, “Ağustos başında yüz yüze eğitime başlanmalı” önerisini getirdi.
Türkiye 1 Haziran’da alınacak kararlara kilitlendi. Koronavirüse karşı yürütülen mücadelede vaka sayılarında önemli düşüş sağlarken, tam kapanma sürecinin ardından kontrollü normalleşme sürecine girilmişti.
Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, telafi eğitiminin haziranda başlayacağını duyurdu. ‘Türkiye’nin Telafi Eğitimi Yol Haritası’ başlıklı rapor hazırlayan Türk Eğitim Derneği Genel Başkanı Selçuk Pehlivanoğlu ise “Haziran başında okullar kapatılmalı, tüm hazırlıklar tamamlanarak ağustos başında yüz yüze eğitime başlanmalı” önerisini getirdi. Mart 2020’den bu yana okullarından uzak kalan öğrenciler için kapsamlı bir telafi programı üzerinde çalıştıklarını zaman zaman dile getiren Selçuk, artık hazır olduklarını söyledi.
YÜZ YÜZE EĞİTİME BAŞLANMALI
Bu açıklamanın ardından Türk Eğitim Derneği düşünce kuruluşu TEDMEM önemli bir rapor yayınladı. İlk ve ortaöğretimde salgın dönemine rastlayan yaklaşık 1.5 yıllık süreçte eğitimde öğrenme kayıpları yaşandığına dikkat çekilen “Türkiye’nin Telafi Eğitimi Yol Haritası” başlıklı raporda TEDMEM, milyonlarca öğrenciyi ilgilendiren bazı verilere yer verdi. TED Genel Başkanı Selçuk Pehlivanoğlu, “Karne artık bir yeterlilik belgesi değil formalite evrağıdır. Haziran ayı başında okullar kapatılmalı, tüm hazırlıklar tamamlanarak tüm kademelerde ağustos ayı başında yüz yüze eğitime başlanmalı” dedi.
Pehlivanoğlu, “İlkokul birinci sınıflar 16 Mart 2020- 2 Mart 2021 tarihine kadar 175 okul gününde 15 okul günü okula gitti. 2, 3 ve 4’üncü sınıflar 10 gün, 8 ve 12’nci sınıflar da 10 gün okullarında ders yapabildi” diyerek şunları söyledi: “Öğrenme kayıpları ciddi boyutlara ulaştı, çocuklarımızın sosyal ve duygusal gelişimleri sekteye uğradı. Öğrencilerimizin eşit koşullarda nitelikli eğitime erişimleri mümkün olmadı, eğitim sisteminde var olan eşitsizlikler derinleşti. Öğretmenler, öğrenciler, veliler uzaktan öğretim sürecinde çok yoruldu, devam etme motivasyonlarını kaybetti. Öğrencilerin eğitim-öğretim süreci onarılması zor hasarlar gördü. Sınavların kaldırılması öğrencilerin okulla olan son bağını da kopardı. Türkiye’de salgın nedeniyle gerçekleşen okul kapanmalarının öğrenme kayıpları üzerindeki etkisinin etraflıca değerlendirildiği bilimsel çalışmalara ihtiyaç duyuluyor. Bu aşamada, okulların en erken ve tamamen ne zaman açılacağını bilemesek de telafiyi içerecek yeni planlamalar yapılmasının önünde hiçbir engel bulunmuyor. Eğitim kayıpları telafi edilmezse, bir neslin felaketine yol açarsınız. Okul terkleri artar. Başarısızlığın getirdiği çocuk işçilik artar. Çocuk gelin sayısı artar. Bir neslin gerçekten yok olmasını istemiyorsak, bir neslin felaketine yol açmak istemiyorsak, geleceği iyi planlamak mecburiyetindeyiz."