2021 yaz mevsimini de 2020 yılında olduğu gibi COVID-19 pandemisi ile geçecek. Kısıtlamalarla geçen bir kış mevsiminin ardından tatil dönemi başladı. Tatilde önlem alınmış, güvenilebilecek yerlerde konaklamanın kuşkusuz hayati önem taşıdığının altını çizen Anadolu Sağlık Merkezi Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Elif Hakko, “Bu yaz da geçtiğimiz yıl olduğu gibi konaklama için yazlık ev, karavan, çadır, yayla ve tekne gibi alternatifleri tercih edilebilir. Mümkün olduğunca kalabalık ortamlardan kaçınmaya devam edilmeli” hatırlatmasında bulundu.
Virüs deniz ve havuzdan bulaşmaz
Yaz aylarının gelmesiyle deniz ya da havuza girmenin riskli olup olmadığı konusunun merak edildiğini söyleyen Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Elif Hakko, “Unutulmamalı ki virüs, doğru oranda klorlanmış havuz suyuna ya da denize girmekle bulaşmaz. Ancak sudan çıktıktan sonra güneşlenirken sosyal mesafeye dikkat etmeli, kişiye özel havlular kullanılmalıdır. Ayrıca kullanacağınız şezlongların da temizlendiğinden emin olunmalı. Ortak kullanılan alanlara temas ettikten sonra eller maskeye, yüze, ağız ve burna değdirilmemeli, mutlaka yıkanmalı” dedi.
Uçak veya otobüste maskeyi çıkarmayın
Uçak veya otobüs yolculuklarında maskelerin kesinlikle çıkarılmaması ve kurallara uygun olarak maskenin takılması gerektiğinin altını çizen Doç. Dr. Elif Hakko, “Kalabalık alanlarda kapı kollarına dokunduktan sonra ellerinizi mutlaka dezenfekte edin. Bekleme alanlarında sosyal mesafeye dikkat edin. Koltuğa oturduğunuzda oturduğunuz koltuğun kol kısımları ve masayı dezenfekte edin. Eli temizlemeden maskeye veya yüze temastan kaçının. Yanınızda yedek maske bulundurun. Çocuklarınızı virüs konusunda bilgilendirin; onlara hijyen kurallarını ve doğru maske kullanımını anlatın. En önemlisi örnek olun” açıklamasında bulundu.
COVID-19’a karşı kendinize yapacağınız 9 iyilik
Yaz tatilinde de bağışıklık sisteminin önemsenmesi gerektiğini vurgulayan Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Elif Hakko, COVID-19’a karşı daha güçlü bir bağışıklık için 9 öneride bulundu:
Vücut direnciniz için sağlıklı beslenin.
Şeker ve karbonhidrat tüketiminize dikkat edin. Unutmayın ki, sofra şekeri ve şekerle yapılan yiyecekler, ihtiyacımız olmadığı gibi bağışıklık sistemimizi de baskılıyor.
Uykunuza dikkat edin.
Uyku kalitesi ve süresi, iyi çalışan bir bağışıklık sistemi için çok önemli. Bunun için de erişkinlerin günde en az 7 saat, çocukların ise 12 saat uyumaları uygundur.
Egzersiz yapın.
Yapılan bilimsel çalışmalara göre düzenli yapılan orta şiddetteki egzersizler vücuttaki antikor oranını artırıyor. Bu nedenle yürüyüş ve evde yapılacak basit egzersizlerle bağışıklık sisteminizi destekleyin.
Bol su tüketin.
Bu, vücuttaki toksinlerden arınmak ve metabolizmayı canlandırmak için önemli.
Mevsimlere dikkat edin.
Mevsim değişikliklerinde görülen üşütme, soğuk algınlığı gibi rahatsızlıklardan korunun. Geceleri cam açık yatmamaya özen gösterin.
Maskenizi sık sık değiştirin.
Maskeniz kirlendiğinde ve nemlendiğinde yenisiyle değiştirmeye özen gösterin.
Durumu kabullenin ve kendinize zaman ayırın.
Durumun düzelmesini beklemek kaygı seviyenizi artırabilir; onun yerine mevcut durumu kabullenip şu an yapmanız gerekenlere odaklanmanız daha sağlıklıdır. Evde olduğunuz sürelerde kendinize zaman ayırın.
Nefes egzersizleri yapın.
COVID-19’a karşı en önemli mücadele bölgesi solunum yolları ve akciğerler. Nefes eğersizleri, hastalık sebebiyle oluşan nefes darlığı semptomunun azaltılmasına ve kaygıyı azaltmaya destek olur.
Sigara içmeyin.
Sigara, akciğerleri hedef alan COVID-19’un akciğerlerde tutunmasını kolaylaştırdığı için özellikle pandemi döneminde tütün kullanımından uzak durun.