Yüksek tansiyonun önemli sebeplerinden biri de böbrek üstü bezleri tarafından aldosteron hormonunun aşırı miktarda salgılanması olarak gösteriliyor. 30 yaşın altında veya 50 yaş üstünde, üçten fazla ilaç ile ancak kontrol altına alınabilen dirençli ve kontrolsüz hipertansiyona neden olan aldosteron hormonunun yüksekliği, hayati risklere neden olabiliyor. Memorial Ankara Hastanesi Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Bölümü’nden Doç. Dr. Ethem Turgay Cerit, aldosteron hormonu yüksekliğine bağlı gelişen hipertansiyon hakkında bilgi verdi.
Aldosteron hormonu, böbreküstü (adrenal) bezlerinde üretilen hayati önemi olan bir hormondur. Bu hormon vücudumuzdaki sodyum (tuz) ve potasyum dengesinin sağlanmasında önemli role sahiptir. Aldosteron hormonu, vücudumuzda kan basıncı ve sıvı dengesini düzenleyen hormonal sistemin önemli bir parçasını oluşturmaktadır. Bu nedenle normalin üzerinde salgılanan aldosteron hormonu, hastalar için hayati sorunlara neden olabilmektedir.
Aldosteron fazlalığına sıklıkla iyi huylu kitleler neden olur
Hiperaldosteronizm denilen aldosteron fazlalığı, böbrek üstü bezlerinin çeşitli sebeplerle gereğinden fazla aldosteron üretmesi olarak tanımlanmaktadır. Hiperaldosteronizmin sebebi böbrek üstü bezlerine bağlı ise primer (birincil) hiperaldosteronizm, böbrek üstü bezleri dışında bir sebebe bağlı ise sekonder (ikincil) hiperaldosteronizm olarak adlandırılır.
Adrenal beze bağlı sebepler; adrenal bezin aldosteron salgılayan kısmının kalınlaşması (hiperplazi) veya adrenal bezde aldosteron salgılayan sıklıkla iyi huylu ancak nadiren de kötü huylu olabilen kitleleri olabilmektedir. Bu hormon fazlalığı bazı durumlarda aile geçişli de olabilmektedir.
Dirençli ve kontrolsüz hipertansiyon en önemli belirtisi
İleri derecede halsizlik ve kas krampları olan yüksek tansiyon, üçten fazla ilaç ile ancak kontrol altına alınabilen yüksek tansiyon, 30 yaşın altında veya 50 yaş üzerinde başlamış yüksek tansiyon, ailede genç yaşta inme öyküsü, kanda düşük potasyum seviyesi (hipokalemi) gibi belirti ve bulgular aldosteron yüksekliğine işaret etmektedir. Bu gibi durumlarda mutlaka aldosteron yüksekliğinin araştırılması önerilmektedir.
Aldosteron fazlalığı varsa…
Kandaki aldosteron hormonunun yüksek olması vücutta su ve tuz tutulumuna yol açmaktadır. Bu durum dirençli ve kontrolsüz hipertansiyonun yanı sıra; aldosteron hormonunun direkt etkisine bağlı olarak inme başta olmak üzere, kalp damar hastalıklarına neden olur.
Aldosteron yüksekliğinin yol açtığı bir diğer hayati problem de kandaki sodyum (tuz) ve potasyum dengesizliği olmaktadır. Bu durumda vücutta potasyum düşüklüğü meydana gelir ve bu da ciddi kalp ritim problemleri ile kas güçsüzlüğü-halsizlik gibi belirtilere yol açar.
Kandaki aldosteron düzeyine bakılarak tarama testi yapılır
Aldosteron fazlalığı, yapılacak olan testlerle belirlenebilmektedir. Plazmada (kan sıvısında) belirli koşullar altında alınan aldosteron düzeyi ve renin aktivitelerine bakılarak tarama testi yapılır. Tarama testlerinde şüphelenilen hastalarda dinamik testler ile kandaki aldosteron düzeyine bakılarak kesin tanı konulur. Sebebe yönelik araştırmalar için ise çeşitli görüntüleme yöntemlerinden faydalanılmaktadır.
Hiperaldosteronizmin tedavisi altta yatan sebebe bağlı olarak değişkenlik göstermektedir. Yaşam tarzı değişiklikleri ve ilaç ile tedavi edilebileceği gibi duruma göre cerrahi müdahaleler de gerekebilmektedir.
Ailesinde inme öyküsü olanlar risk grubunda
30 yaşından önce veya 50 yaşından sonra yeni ortaya çıkan yüksek tansiyon, buna eşlik eden potasyum düşüklüğü, üçlü ilaç tedavisine rağmen kontrol edilemeyen dirençli tansiyon, ailesinde benzer hastalığı olanlar, ailesinde inme geçirme öyküsü olan kişiler ve tesadüfi olarak adrenal bezinde kalınlaşma veya kitle tespit edilenler hiperaldosteronizm açısından değerlendirilmesi gereken ve risk altında bulunan hasta grubunu oluşturmaktadır.
Genç yaşta dirençli yüksek tansiyonu olanlar hiperaldostronizmden şüphelenmeli
Primer hiperaldostronizmde en önemli nokta, hastalık konusunda bilinçli olunması ve erken tanı ile uygun şekilde tedavi yoluna gidilmesidir. Bu nedenle aldosteron yüksekliği bulguları olan ve özellikle de genç yaşta başlayan dirençli hipertansiyonu olan hastaların kardiyolojik ve nefrolojik kontrollerin yanı sıra böbrek üstü bezi açısından da değerlendirilmek üzere bir endokrinoloji uzmanına yönlendirilmesi önem taşımaktadır.