Gıda Okuryazarlığı İle Çocukluk Çağı Obezitesi Önlenebilir

Çocuklarda görülen ve çağımızın hastalığı olan obezite, ileride birçok sağlık sorunuyla mücadele eden yetişkinlerden oluşan bir toplum riski oluşturuyor.

Bu nedenle çocukluk çağı obezitesinin önüne geçmek büyük önem taşıyor. Sabri Ülker Vakfının paylaştığı bilgiler, gıda okuryazarlığının bu mücadelede büyük önem taşıdığına vurgu yapıyor.

Obezite ve fazla kilolu olma hali, sağlık için risk oluşturan aşırı yağ birikimi olarak tanımlanıyor. Fazla kilolu ve obez çocukların yetişkinlikte obez olma ve genç yaşta diyabet ve kardiyovasküler hastalıklar gibi bulaşıcı olmayan, beslenme ilişkili hastalıkları geliştirme olasılığının daha yüksek olduğu biliniyor. Fazla kilo ve obezite ile bunlarla ilişkili hastalıklar büyük ölçüde önlenebilir. Çocukluk çağı obezitesinin önlenmesi bu nedenle yüksek öncelik gerektiriyor. Çocukluk çağı obezitesinin önlenmesinde aile ve akran temelli müdahale uygulamaları, fiziksel aktiviteye yönelik girişimlerin yanı sıra okul çağı çocukları ve gençler için sağlıklı beslenme okuryazarlığı da oldukça önem taşıyor. Sabri Ülker Vakfı’nın derlediği bilgilere göre gıda okuryazarlığının düşük olması çocuklarda olumsuz beslenme davranışlarının görülme sıklığını artırabilen bir faktör olarak öne çıkıyor.

Çocukluk çağı obezitesinde mevcut veriler ne söylüyor?

Çocukluk çağı obezitesi, 21. yüzyılın en ciddi halk sağlığı sorunlarından birini oluşturuyor.  Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) 2019 yılı verilerine göre, dünya genelinde 5 yaşın altında 38 milyon çocuk fazla kilolu veya obez olarak nitelendirilebiliyor. Çocukluk çağı obezitesinde görülme sıklığı endişe verici oranda artıyor. Şişmanlık görülme sıklığında mevcut artma hızının devam etmesi durumunda 2025 yılında tüm dünyadaki fazla kilolu ve şişman çocuk sayısının 70 milyona ulaşacağı tahmin ediliyor. 

Çocukluk çağı obezitesinin önlenmesi neden önemli?

Obez çocukların ileride obez yetişkinler olup olmayacağını belirlemede etkili olan faktörler arasında çocuğun yaşı, ebeveynlerinin obez olup olmaması ve obezitenin derecesi yer alıyor. Obezite çocuğun yalnızca o anki sağlık durumunu etkilemiyor ve bu çocukların büyük bir kısmı obez yetişkinler olarak yaşamlarına devam etme riski taşıyor. Ayrıca obezite vücutta kronik inflamasyona yol açarak tip 2 diyabet, karaciğer yağlanması, hiperlipidemi, hipertansiyon ve bunlara bağlı olarak kalp hastalıklarına yakalanma riskini de artırabiliyor.

Gıda okuryazarlığı ve çocukluk çağı obeziteyle mücadele

Ocak 2016 yılında çocukluk çağı obezitesini sona erdirmek üzere bir komite kurulan ECHO (Commission on Ending Childhood Obesity) komitesinin çocukluk çağı obezitesinin önlenmesi üzerine sıraladığı öneriler içerisinde aile temelli müdahale uygulamalarından fiziksel aktiviteye yönelik girişimlere birçok öneri sıralanıyor. Bu öneriler içerisinde sağlıklı beslenme okuryazarlığının önemi de vurgulanıyor. Çocuklarda gıda okuryazarlığının düşük olması olumsuz beslenme davranışlarının görülme sıklığını artırıyor. Birçok alışkanlık çocukluk çağında kazanılıp yetişkinliğe taşındığı için gıda okuryazarlığı eğitiminin çocukluk döneminde başlaması gerekiyor. 

Sabri Ülker Vakfı’ndan gıda okur yazarlığının çocukluk çağında yaygınlaşmasına yönelik FAO iş birliği

Sağlıklı nesiller yetiştirmek hedefiyle projeler yürüten Sabri Ülker Vakfı, ilköğretim çağındaki çocukların sağlıklı beslenmeyi öğrenmesi amacıyla 2011 yılından beri sürdürdüğü Yemekte Denge Eğitim Projesine yepyeni bir modül ekliyor. Bu modül ile toplumda gıda okuryazarlığının yaygınlaşması, sağlıklı beslenme ve besin seçiminin geliştirilmesi ve sürdürülmesi amacıyla okul öncesi ve ilkokul öğrencilerinin gıda israfı özelinde gıda okuryazarlığı eğitimi alması hedefleniyor.

Sabri Ülker Vakfı hakkında:

Türk gıda sektörünün duayeni Sabri Ülker anısına kurulmuş olan ve misyonunu Sabri Ülker’in hayat felsefesinden derleyen Vakıf, toplumu beslenme ve sağlık alanlarında bilimsel ve güvenilir bilgi ile aydınlatmak üzere faaliyetlerini sürdürüyor. Avrupa Beslenme Vakıfları İletişim Platformu’nun Türkiye’den tek üyesi olan Vakıf, 2009 yılından bu yana topluma sağlıklı yaşam ve beslenme konularında güvenilir bilimsel bilgiyi ulaştırmakta ve dünya genelinde referans kabul edilen kurumlar ile iş birliği içinde Türkiye’nin referans kurumu olma hedefiyle yoluna devam etmektedir.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Sağlık Haberleri