Pandemi döneminin ders başarısı üzerinde olumsuz etkileri olduğunu kaydeden uzmanlar, “Ebeveyn çocuk ilişkisi karnede görülen notlardan daha önemlidir. Çocuğun ders durumunu nasıl düzeltilebilir konusunda çocukla iş birliği sağlanmalı ve karşılıklı konuşulmalıdır. Sadece ailenin aldığı kararlar ve değerlendirmeler bir çözüm yolu sunmaz” uyarısında bulundu. Uzmanlar, çocuğun olumlu ve pozitif yönlerinin güçlendirilmesi gerektiğine dikkat çekiyor.
Üsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL Beyin Hastanesi Uzman Klinik Psikolog Nuran Günana, karnenin nasıl değerlendirilmesi gerektiğine ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Karnenin öğrencilerin öğretim dönemi sonrasında başarı düzeylerini gösteren bir belge olduğunu kaydeden Nuran Günana, “Fakat maalesef ki karne kimi ailelerde çocukların her konuda değerlendirildikleri bir araç haline gelmektedir. Bu durum çocukların görevi olmaktan çıkıp ailelerin görevi haline gelmektedir.
Çocuklar da böylelikle ders çalışma sorumluluğunu kendileri almak yerine ailelerine hesap vermek zorunda kaldıkları bir konuya dönüştürürler. Bu durum çocuk ve gençlerin kendileri hakkında olumsuz değerlendirmeler yapmalarına ve performanslarını da etkilemektedir.
Çocukların kendilerine olan bakış açıları ne kadar güçlüyse yani kendilerine olan inançları ne kadar kuvvetliyse performansları da o kadar olumlu etkilenmektedir” diye konuştu.
Yıkıcı yaklaşım yerine yapıcı olunmalı
Çocuğun başarısının sadece aldığı notlara göre değerlendirilmemesi gerektiğini kaydeden Nuran Günana, “Unutulmamalıdır ki akademik başarı hayat başarısı anlamına gelmemektedir. Karnenin değerlendirilmesi açısından ebeveynlerin yıkıcı bir yaklaşımı benimsemeleri yerine yapıcı olmalarında fayda olacaktır. Karne notları, ebeveynler ile çocuk arasında bir çatışmaya dönüştürülmemelidir” uyarısında bulundu.
Karneyi çocuk değerlendirmeli
“Ebeveynlerin yapmaları gereken önemli adımlardan biri, çocuk ve gençlerin karnelerini öncelikli olarak kendileri değerlendirmeleri olacaktır” diyen Nuran Günana, “Karnedeki notlarla ilgili ne yaptıklarına, hangi konularda daha iyi nasıl yapabilirlerdi konusunda kendilerini değerlendirmelerine fırsat sağlanmalıdır. Aileler bu konuda çocuklarını teşvik etmeli ve destek olmalılardır” dedi.
Pandemi ders başarısını etkiledi
Pandemi ile birlikte eğitim sisteminde oldukça büyük değişimler gerçekleştiğini kaydeden Nuran Günana, “Çocuklar ve gençler bu sisteme ayak uydurma konusunda zorlanmış olabilirler. Bu durum çoğu aile için de zorlu bir süreç olabilir. Pandemi dönemi hem okula devamı olumsuz yönde etkiledi hem de kaygı ve stres yönünden çocuk ve gençlerin ders başarılarını olumsuz yönde etkilemiş olabilir” diye konuştu.
Ebeveynlere önemli görevler düşüyor
Pandeminin çocuk ve gençler üzerindeki etkilerinin birçok açıdan değerlendirilmesi gerektiğini kaydeden Nuran Günana, ailelere önemli tavsiyelerde bulundu:
“Çocukların uzun süre sosyal etkileşimden ve eğitimden uzak kalması bir sorundur. Sosyal etkileşime ve akran ilişkisine en fazla ihtiyaç duydukları çocukluk ve ergenlik döneminde yaşadıkları bu olağanüstü durumun ve yaşanılan zorlukların üzerine bir de ders başarısı beklentisi eklenirse işin içinden çıkılamaz bir hal alır. Ebeveynlerin bu olağanüstü durumu sağlıklı bir şekilde ele almaları ve değerlendirmeleri gerekmektedir. Bunun için gereken şey bu dönemde çocuğun akademik başarısını bir kenara koyup çocuğun etrafında olan biteni sağlıklı bir şekilde işleyebilmesi için ev ortamını sıcak, güvenli, huzurlu, anlayışlı, keyifli ve karşılıklı iletişimin olduğu bir ortam yaratmak faydalı olacaktır. Aile içerisinde olumsuz iletişim yerine olumlu ve yapıcı iletişimi sağlamak gerekmektedir.”
Çocuğun pozitif yönleri güçlendirilmeli
Çocuk ve gençlerin pozitif ve olumlu yönlerini güçlendiren bir tutum içerisine girilmesi gerektiğini de vurgulayan Nuran Günana, “Unutulmamalıdır ki ebeveyn çocuk ilişkisi karnede görülen notlardan daha önemlidir. Çocuğun ders durumunu nasıl düzeltilebilir konusunda çocukla iş birliği sağlanmalı ve karşılıklı konuşulmalıdır. Sadece ailenin aldığı kararlar ve değerlendirmeler bir çözüm yolu sunmaz. Aksine çocuğun alması gereken sorumluluğu aile almış olur ve çocuğun kendini sorumluluk sahibi olmasını ve değerli hissetmesini engeller. Çocuğun değerli hissedip hissetmemesini oluşturan ölçüm aleti karne olmamalıdır. Karne başarı yolunda oluşan basamaklardan bir tanesidir” diye konuştu.
Destekleyici konuşma önemlidir
Uzman Klinik Psikolog Nuran Günana, sözlerini şöyle tamamladı:
“Karnedeki notlar üzerinden eksik olan konular çıkartılarak destekleyici sözlerle tavsiyelerde bulunulmalıdır. ‘Bak çocuğum bu zamana kadar çalıştın elinden gelen çabayı gösterdin fakat bazı konular eksik kalmış olabilir veya gereken önemi verememiş olabilirsin ama bu bir son değil, hatalarını ve eksiklerini düzeltmek için hala zamanın var’ diyebilmek çocukla iş birliği sağlar, iletişimi güçlendirir ve çocuğun kendine duyduğu güveni zedelemez.”