Uzmanlar, insan kaynaklı küresel ısınma ve iklim değişikliğinin, sıcak hava dalgaları ve aşırı hava olaylarının görülme sıklığını artırdığını belirtiyor.
Dünya Meteoroloji Örgütü'nün (WMO) İklim İzleme ve Politikalar Departmanı Müdürü Dr. Omar Baddour, "Sera gazı yoğunluğunun küresel sıcaklıkları artırmasıyla, sıcak hava dalgaları daha sık ve yoğun şekilde görülüyor" yorumunu yaptı.
WMO'ya göre, sıcak hava dalgaları artık daha erken başlayıp daha geç sona eriyor ve bu durum insan hayatını tehlikeye sokan ve çevre üzerinde ciddi etkilere yol açan bir kriz halini alıyor.
İngiltere Meteoroloji Dairesi'nden iklim uzmanı Nikos Christidis, "İnsan kaynaklı iklim değişikliği olmasaydı, Haziran'da ABD'nin ve Kanada'nın batısında sıcaklık rekorları kırılması imkansızdı" değerlendirmesini yaptı.
Kanada'nın British Columbia eyaletinde bu hafta hava sıcaklığı, ülkede verilerin tutulduğu dönemde daha önce görülmedik düzeye yükseldi. Sıcak hava sonucu 5 günde 486 kişi hayatını kaybetti.
Normal şartlarda soğuk iklimiyle bilinen ve yaz aylarını da ılıman geçiren bölgelerde sıcaklığın bu derecelere yükselmesi, canlı yaşamı ve çevre üzerinde birçok olumsuz sonuç doğuruyor. Bunlar arasında başı çekenler şöyle:
- İnsanlar, hayvanlar ve bitkiler üzerinde yüksek sıcaklığın yarattığı biyolojik zararlar
- Hava kalitesinin düşmesi
- Orman yangını tehlikesi
- Dağlardaki buzulların erimesi ve bunun yarattığı toprak kaymaları
- Yüksek sıcaklığa uyumlu olmayan altyapı ve ulaşım sistemlerinin devre dışı kalması
Tüm bu faktörlerin başka sosyal ve ekonomik riskleri de beraberinde getirmesi muhtemel görülüyor.
ABD'nin kuzeybatısındaki Oregon'dan, Kanada'nın kuzey kutup bölgelerine kadar geniş bir alanı etkisi altına alan sıcak hava dalgasının, yüksek basıncın sıkıştırdığı bir sıcak hava tabakasından kaynaklandığı belirtiliyor.
İklim değişikliği ve küresel ısınma ise sıcak hava dalgasının yarattığı etkiyi ve görülme sıklığını artırıyor.
Greta Thunberg: Medya plajlardaki mutlu insanları gösteriyor
İsveçli çevre aktivisti Greta Thunberg, Dünya Meteoroloji Örgütü'nün Twitter mesajını paylaşarak, medyanın iklim kriziyle yüksek sıcaklık arasındaki ilişkiyi kuramadığı eleştirisini yaptı:
"Birçok medya kuruluşu bağlantıyı kuramıyor. Bunun yerine plajlardaki, havuzlardaki mutlu insanları gösteriyorlar. Birçok kişi aşırı sıcak nedeniyle ölüyor."
Lytton kasabasında yaşayan yaklaşık 250 kişi tahliye edildi. Kasabada Salı günü hava sıcaklığı 49,6 dereceye çıkmıştı.
Ülkede görülen aşırı sıcak havayla ilgili bilgiler paylaşan Kanada hükümetinin Çevre ve İklim Kurumu (ECCC), "Bu tarihi olayı anlatmaya kelimeler yetmiyor" mesajını paylaştı.
'Gece sıcaklığı, gündüz normallerinin üzerinde'
ECCC'den meteoroloji uzmanı Armel Castellan, yüksek sıcaklıkların insanları biyolojik olarak nasıl etkilediğini anlattı:
"Her sabah daha da sıcak bir havaya uyanıyoruz. İnsan bedenini susuz bırakan bu sıcaklıklar büyük tehlike oluşturuyor. Gece sıcaklık düşmesine rağmen, normalde gündüz görülen sıcaklık değerinin üstünde kalıyor. Oysa bedenimiz geceleri bir miktar serinleyip ertesi günkü sıcaklığa hazır hale gelmeye ihtiyaç duyuyor.
"Sahil kesimindeki evlerin yüzde 40'ından daha azında klima var. İnsanlar biraz olsun serinlemek için kütüphanelere ve alışveriş merkezlerine gidiyor."
British Columbia'daki birçok evde, yaz ayları genellikle ılıman geçtiği için klima bulunmuyor. Fransız haber ajansı AFP'ye konuşan bir Vancouver sakini de, insanların klima nedeniyle akın ettiği otellerde yer kalmadığını söyledi.
İklim krizi, aşırı hava olaylarını tetikliyor
Küresel ısınmanın 1,5°C yerine 2°C düzeyine yükselmesi, 420 milyon kişinin daha sıcak hava dalgalarının etkisinde kalması anlamına gelecek.
2018'de sıcak hava dalgalarından etkilenen 65 yaş üzerindeki savunmasız kişilerin sayısı 220 milyonu bularak rekor kırmıştı.
Dünyada ölçülen ortalama sıcaklıklar, sanayi öncesi döneme göre 1,2 santigrat derece artmış durumda. Uzmanlar bu artışın 1,5 derecede tutulmasının küresel ısınmanın etkilerini hafifleteceği görüşünde. Ancak mevcut eğilim, bu eşiğe öngörülenden daha hızlı ulaşılacağını gösteriyor.
Dünya Meteoroloji Örgütü'nün (WMO) raporuna göre 2025'e kadar, dünyanın sanayi öncesi seviyelerin 1.5 C derece üzerinde ısınması ihtimali %40 oranında. 1.5C derece eşiğe ulaşma ihtimali daha önceki araştırmalarda %20 oranında görülüyordu.
İklim değişikliğiyle bağlantılı riskler arasında, sağlık sorunları, yaşam alanlarının yok olması, gıda güvenliği sorunları, su kaynaklarının yitirilmesi, ekonomik ve sosyal sorunlar sayılıyor.