Yaşam tarzımız ne kadar sağlıklı olursa hastalıklara karşı direncimiz o kadar fazla oluyor. Keza hastalıklar ile mücadelede en etkili tedavi şekli, hastalığın önlenmesi! Bunun için de yaşam tarzımızda öne çıkan bazı faktörleri gözden geçirmek ve bu farkındalıkla bazı düzenlemeler yapmakta büyük fayda var.
Acıbadem Üniversitesi Atakent Hastanesi Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Ahmet Karabulut, dünyada ölüm nedenleri arasında ilk sırada yer alan kalp hastalıklarının da günlük yaşam tarzından doğrudan etkilendiğini belirtirken, hazırladığı ‘sağlıklı yaşam testi’ ile modern dünyanın getirdiği bazı olumsuzlara karşı nasıl bir yol izlemek gerektiği konusunda ışık tutacak açıklamalar yaptı, önemli uyarılar ve önerilerde bulundu.
Düzenli egzersiz yapıyor musunuz?
Sağlıklı yaşamın temel koşullarından birini hareketsizlikten uzak kalmak yani düzenli egzersiz yapmak oluşturuyor. Prof. Dr. Ahmet Karabulut “Hareket şart hatta hareket yaşam tarzımızın merkezinde yer almalı. Hareketsiz, durağan bir yaşam süren kişiler yaşa bakmaksızın kalp hastalığından, tansiyona, diyabetten kansere kadar birçok hastalığa daha yatkındır. Sağlıklı yaşam için atacağınız her adım sizi kronik hastalıklardan uzaklaştıracaktır. Günlük hedef en az 5000 adım olmalıdır. Adımlama sayısı 10 binin üzerine çıktığında alınacak fayda artacaktır. Adımlarınız tempolu ise göreceğiniz fayda katlanacaktır. En azından haftada üç gün 45’er dakikalık düzenli, tempolu yürüyüşü yaşantınıza ekleyin” diyor.
Beslenme şekliniz nasıl?
Tüm dünyada kabul görmüş en sağlıklı beslenme şekli Akdeniz diyetidir. Bu beslenme tarzının temelinde sebze ve kararında zeytinyağı tüketimi ön plandadır. Et tüketimi ılımlı miktarda yapılmalı, ekmek tercihinde esmer tam tahıllı formlar tercih edilmelidir. Atıştırmalıklar için meyve ve taze kuruyemişler tercih edilmelidir. Haftada 2 kez fırında ya da buğulama yöntemiyle yapılmış balık tüketimi sizi birçok hastalığa karşı dirençli hale getirecektir.
Sigara ve alkol kullanıyor musunuz?
Sigara ve alkol bütün dünyada en önde gelen bağımlılık türüdür. Özellikle tütün ürünleri tüketimi nedeniyle kalp- damar hastalıkları ve kansere yakalanma riskinde ciddi artış olmaktadır. Fazla miktarda alkol tüketimi ise kronik karaciğer hastalığının en önde gelen sebebi olduğu gibi, alkol kullanımı ile kanser gelişimi arasında da doğrudan bağlantı vardır. Alkol ve tütün ürünlerinden kaçınmak bizi kronik hastalıklara karşı koruyacaktır.
Gece yeterince uyuyor musunuz?
Gece uykusu vücudu tamir eder. Uyku vücudun dinlenme fırsatı bulduğu tek zamandır. Uyku sırasında hücre tamirleri yapılır. Vücut kendisini ertesi güne hazırlar. 7 saatlik derin ve kaliteli uyku ile vücut yeni güne dinç başlar. Uykusuzluk ile kalp hastalıkları arasında doğrudan ilişki vardır. Uykusuzluk çeken kişilerde ritim bozukluğu ve kalp krizi riski artmıştır. İdeal uykuya gidiş saati gece 23:00-01:00 arasıdır. Gece uykusu gündüz uykusundan daha kıymetlidir.
Stresi yönetebiliyor musunuz?
Prof. Dr. Ahmet Karabulut, sağlıklı yaşam için olmazsa olmazlardan birinin de ‘stresi kontrol edebilmek’ olduğunu belirterek şöyle konuşuyor: “Stres modern çağın hastalığı olarak adlandırılabilir. Herkeste az ya da çok stres vardır. Stres hayatın her safhasında ortaya çıkabilir. Hafif stres motivasyon kaynağı dahi olabilir. Ancak yaşantısında stres yükü orta ya da ağır olan kişilerin kronik hastalıklara yakalanma riski daha yüksektir. Uzun süreli stres mutsuzluk ve depresyon demektir. Stres ile etkin mücadele bizi kronik hastalıklardan uzaklaştıracaktır. Stres ile mücadelede farklı yöntemler kullanılabilir. Günlük düzenli meditasyon stresi azaltmada belirgin fayda sağlayabilir. Vücudu dinlendirecek, günlük rutinden uzaklaştıracak küçük tatiller de strese çözüm olabilir. Tüm çabalarınıza karşın aşırı strese kapılıyor, stresi kontrol edemiyorsanız uzman desteği almak yaşam kaliteniz ve sağlıklı yaşam sürdürebilmeniz adına fayda sağlayacaktır” diyor.