Trafik kazalarından orataya çıkıp kaza mağdurlarının peşine düşen bazı kişi ve kurumlar, yaptıkları hatalarla kaza mağdurlarını ikinci kez zarara uğratıyorlar.Avukat Armağan Dinlenç; "Bu konuda kaza mağdurlarını uyarıyorum. Kaza sonrası ortaya çıkan haklarınızın tek ve yetkili savunucusu barolara kayıtlı avukatlardır." diyor.
Avukat Armağan Dinleç konuyla ilgili olarak şu detaylı açıklamaları yapıyor;
Trafik kazası yapan birinin, hakları bakımından bekleyen büyük tehlike, yanlış yorumlanan uzlaşma müessesedir. Yargıtay uygulaması ile kaza mağduru için devlet eliyle oluşturulmuş adeta bir tuzaktır.
Uzlaşmanın trafik kazası mağduru için Yargıtay yorumu ile bir devlet tuzağı haline geldiğini izah etmek. Trafik kazasında uzlaşma tuzağı diye tehlikeden bahsetmek istiyorum. Uzlaşma yapanın, sadece araç sahibini değil onun sigortasını da ibra ettiğini bilmez, uyarılmaz ve sigorta da haksız olarak ve primlerini almış olduğu poliçenin tazminatını ödemekten kurtulabileceğini sizlere anlatacağım. Bu yazımızda da uzlaşma ile amaçladığımız hedefe, bu tuzağa düşmeden nasıl ulaşırız konusuna değinip çözüm önereceğim.
UZLAŞMADA AMAÇ NEDİR?
Uzlaşmada amaç, kaza ile size zarar vermiş kişinin yargılanmasını ve ceza almasını engellemektir. Mantık, kazadır olmuş bende de görünürde fazla bir zarar yok. Hepimizin başına gelebilir mantığıdır. Devletin kazancı da soruşturma ve ceza davası emek ve masrafından kurtulmaktır.
UZLAŞMA YERİNE NE YAPMALI
Eğer amaç, karşı taraf ceza almasın ise uzlaşma yerine yapılması gereken şey şikayetten feragat etmektir. Bir bedel istiyorsanız bu bedeli alır feragat dilekçesini de savcılığa verirsiniz. Her kaza şikayete bağlı olmadığından bazen bu mümkün olmayabilir ancak zaten ceza yargılaması yapılsa bile kolay kolay kimseye hapis cezası verilmemekte, verilse de ertelenmektedir.
Soruşturma yapılması halinde savcılığın ifadeleri alması, delilleri toplaması ve kusur raporu alması da söz konusu olacağından ileride tazminat davası açmak isterseniz o tazminat davanıza da bu dosyanın büyük faydası olur.
HAKKI SAKLI TUTMAK?
Ben illa uzlaşacağım diyorsanız, uzlaşma tutanağına “ sigortadan alacak haklarım saklıdır “ diye yazdırın. Kanımca Yargıtay, ileride bunu da kabul etmeyecektir o nedenle uzlaşma böyle bile tehlikelidir diye düşünüyorum.
UZLAŞMA NEDİR?
Uzlaşma, savcılığın dosyanızı resmi uzlaştırmacıya göndermesi ile başlar. Amaç, tarafların ve devletin masraf ve mesai yapmadan hakları konusunda tarafların anlaşmasıdır.
NEDEN TUZAK
Ahmet, arabası ile Ayşe’ ye kusurlu olarak çarpıp yaralıyor.
Savcılık dosyayı uzlaştırmacıya gönderiyor.
Uzlaştırmacı Ahmet’ e ve Ayşe’ yi çağırıyor ve anlaşır mısınız diyor.
Ayşe, karşısında Ahmet’ i muhatap görüyor. Çünkü kendisine çarpan da uzlaşmaya gelen de Ahmet. İşte tuzak burada. Gizlenen bir taraf var o da trafik sigortası.
Ayşe, kazadır Ahmet ceza almasın diyor. Bedelli, bedelsiz uzlaşıyor.
Ahmet’ in yaptığı ödemenin sigortaya ne zararı var ki kurtuluyor.
En fazla ödemesi gereken tazminattan Ahmet’ in MADDİ tazminat ödemesini mahsup edebilmeli. Teknik olacak ama en fazla rücuya tabi bir durum varsa ödemekten kurtulabilmeli ki aslında bu da doğru değil.
Uzlaşmada yapılan feragat sigortayı neden kurtarmamalı:
Sigorta uzlaşmada taraf değil, cismi de imzası da yoktur.
Ayşe, kanunen halef olması ( zorlamadır ) nedeni ile ibra edilmiş olunacağı konusunda ikaz edilmemiştir.
İrade, vatandaş ceza almasındır. Sigortayı ibra etmek değildir.
Uzlaşma ortamı ceza takibatı ortamında yapılıyor. Kimsenin aklına hukuk mahkemelerinin konusu olan sigorta şirketi ve tazminat hakları aklına gelmiyor. Netice olarak kanunun zorlama ile bu şekilde yorumlanması, mağdur vatandaşı, primleri kasasına koymuş olan güçlü sigorta şirketi karşısında perişan ediyor.