Tarih tekerrürden ibarettir. Hiç ibret alınsaydı tekerrür eder miydi? derler. Kader, kaderi İlahi demekten başka bir söz bulamıyorum. Dün; yedi düvel, ecdadıma ne yaptı ise, bugünde aynısını yapıyor diye başımızı ellerimize alıp şöyle bir düşünse idik, acaba tarih hiç tekerrür eder miydi? Hainler hainliklerini, Kahpeler kahpeliklerini, Yüzsüzler yüzsüzlüklerini, Şerefsizler şerefsizliklerini gene yaparlar mıydı? Elbette yapmaz, yapamazlardı. Lâkin görünen o ki, tarih gene tekerrür ediyor. Va asefa... Gene hainler hainliklerini, Şerefsizler şerefsizliklerini, Kahpeler kahpeliklerini yapıyor ve yapmaya da devam edecekler. Şair Mehmet Emin YURDAKULUN aşağıdaki VUR şiiri sanki bugün, birileri yada bir çokları için yazılmış gibi. Her bir satırını okuyunca Vur şu sövenleri, Vur kandili, Vur onlara destek verenleri, Vur onlara alkış tutan kahpeleri , Vur Türk'e düşman olan köpekleri, Çelik kolların kopana kadar olanca aşkınla, şiddetinle vur , Vur şehitler senden bunu bekliyor... Peygamber aşkına vur, ALLAH (c.c) aşkına vur . Vur, vur ki şu dağlanmış kalbimiz artık ferahlasın. VUR... VUR... VUR... Gelin; şiiri birde sahibinden okuyalım. Okuyalım. Dün kimler için VUR demiş ise bugünde, VUR, VUR; VUR, diyelim, diyebilelim.
VUR
Ey Türk vur, vatanın bakirlerine Günahkar gömleği biçenleri vur Kemikten taslarla şarap yerine Şehitler kanını içenleri vur
Vur güzel aşıklar cenazesinden Kırmızı meşaleler yakanları vur Şehvetin raksına yetim sesinden Besteler şarkılar yapanları vur
Vur o katlin kızıl sapanlarıyla Dünyaya ölümler ekenleri vur Vur zulmün o kanlı urganlarıyla Bir kavmi iplere çekenleri vur
Vur aşkın ve hakkın zaferi için Vur dünya bak senden bunu istiyor Vur yerde bak tarih senin seyircin Vur gökten bak Allah sana vur diyor
Vur çelik kolların kopana kadar Olanca aşkınla şiddetinle vur Son düşman son kızıl ölene kadar Olanca aşkınla kuvvetinle vur
Mehmet Emin Yurdakul
Selâm ve dua ile