Sultanbeyli’de 25 Ekim 2019 tarihinde işe gitmek için yola çıkan T.Y.(32) isimli kadın, zorla minibüse bindirilerek kaçırılmıştı. Bunun üzerine kadının bir yakını, özel halk otobüsüne binerek şoföre minibüsü takip etmesini söylemişti. Kaçırılan kadını kurtarma operasyonu ise cep telefonu kamerasına yansımıştı. Olaya ilişkin şüpheliler R.Ç.(34) ve S.G.(39) hakkında yürütülen soruşturma tamamlandı.
KAÇIRMAYI TASARLAMIŞ
Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, şüpheli R.Ç.’nin mağdur T.Y. ile geçmişte aynı işyerinde çalıştıkları, mağdura duygusal anlamda yakınlık duyduğu ve mağduru birlikteliğe zorlamak amacıyla kaçırmayı tasarladığı anlatıldı.
İşyerine tamir için bırakılan aracı alarak yola çıkan R.Ç.’nin arkadaşı S.G. ile birlikte mağdurun işe gittiği yolda beklemeye başladıkları, yarım saat sonra mağdur T.Y.’nin yoldan geçtiği sırada R.Ç.’nin mağdurun arkasından yaklaşarak şiddet kullanıp zorla araca bindirdiği belirtildi. Diğer şüpheli S.G.’nin ise direksiyonuna geçtiği ve olay yerinden ayrıldıkları kaydedildi.
OLAYI GÖRENLER MÜDAHALE ETTİ AMA BAŞARAMADI
Şüpheli R.Ç.’nin araç içerisinde kendisine karşı koyup direnen kadının ellerini ve ayaklarını bağladığı, çantasını ve cep telefonunu aldığı, bu sırada olayı gören vatandaşların araca müdahalede bulunarak durdurmaya çalıştıkları ancak başarılı olamadıkları anlatıldı.
TESADÜFEN YOLDAN GEÇEN ARACA KAÇARAK KURTULMUŞ
Şüphelilerin mağduru Osmangazi mezarlık mevkiinde bulunan ormanlık alana götürdükleri, burada araç değişimi yapmak isteyen R.Ç.’nin aracı diğer şüpheliye teslim ederek olay yerinden gönderdiği, bir süre mağdurla ormanlık alanda yalnız kaldıkları vurgulandı. İddianamede, bu sırada tesadüfen C.A. isimli bir adamın aracıyla oradan geçtiği, durumu fark ederek durması üzerine mağdurun kendisini tanığın aracına attığı ve şüphelinin elinden kurtulduğu, olayın ardından şüphelilerin yakalandığı belirtildi.
“ANİ BİR REFLEKSLE ARACA BİNDİRDİM, PİŞMANIM”
Şüpheli R.Ç. ifadesinde, müşteki ile aralarında duygusal birliktelik olduğunu ancak ayrıldıklarını, sonrasında kendisini başka biriyle evlendiğini, eşinin ölümünden sonra mağdurun kendisine başsağlığı mesajı atmasıyla yeniden aralarında duygusal bağ oluştuğunu, evlenmeye karar verdiklerini söyledi. Olay günü arkadaşıyla birlikte araçla test sürüşü için yola çıktıklarını söyleyen şüpheli, müştekiyi görmesi üzerine araçtan inerek konuşmak için arabaya binmesini teklif ettiğini, müştekinin panikle bağırdığını, ani bir refleksle kolundan tutarak aracına bindirdiğini anlattı. Müştekiyle baş başa görüşme yapmak istediğinden aracı ormanlık alana götürdüğünü, müştekinin çantasını ve eşyalarını diğer şüpheliyle gönderdiği araç içinde kaldığından iade edemediğini söyledi. Müştekiyi darp etmediğini ve pişman olduğunu iddia etti.
Diğer şüpheli S.G. ise, olay günü R.Ç.’nin kendisine işyerine bakım için bırakılan aracı test sürüşüne çıkarmayı teklif ettiğini ve kendisinin müştekiye yönelik bir eyleminin olmadığını söyledi.
BİRLİKTE KAÇIRIP ALIKOYDULAR
İddianamede, şüphelilerin mağdurun rızası olmadan şiddet kullanarak kaçırıp alıkoydukları, müştekinin cep telefonu ile içinde banka kartları, kimlik kartları ve nakit para bulunan çantasını aldıkları, bu şekilde atılı suçları birlikte işledikleri kaydedildi.
36’ŞAR YILA KADAR HAPİSLERİ İSTENDİ
İddianamede tutuklu şüpheli R.Ç. ve tutuksuz şüpheli S.G.’nin “cebir, tehdit veya hile kullanarak kişiyi hürriyetinden yoksun kılma” ve “nitelikli yağma” suçlarından 16’şar yıldan 36’şar yıla kadar hapisle cezalandırılması istendi. İddianame gönderildiği mahkeme tarafından kabul edildi. Şüphelilerin yargılanmasına önümüzdeki günlerde başlanacak.