Kırklareli'nde yeni tip koronavirüse ( Kovid-19) yakalanıp 10 gün hastanede tedavi gören 40 yaşındaki aile hekimi Dr. Pelin Aktan Çalışkan, "Ağır bir öksürük kriziyle başlayan bir rahatsızlığım oldu. Sanki akciğerlerim ağzımdan çıkacak gibiydi." dedi.
Lüleburgaz ilçesine bağlı Kırıkköy'de Aile Sağlığı Merkezinde görev yapan ve mayısta Kovid-19'a yakalanan Dr. Çalışkan, hastalığı sürecinde yaşadıklarını AA muhabirine anlattı.
Çalışkan, bu sürecin çok ağır geçtiğini söyledi.
Hastalığı 10 günde yoğun tedavi sonucu yendiğini belirten Çalışkan, "Allah'a şükür, şanslı hastalardan biriyim çünkü yoğun bakıma girmedim." dedi.
Çalışkan, bu hastalığa herkesin yakalanabileceğini vurgulayarak, şöyle devam etti:
"Ağır bir öksürük kriziyle başlayan bir rahatsızlığım oldu. Sanki akciğerlerim ağzımdan çıkacak gibiydi. Ne gece uykum vardı ne de gündüz doğru düzgün çalışabiliyordum. Hastaneye gittiğimde doktorum, 'Yatırıyoruz, koronavirüs olmuşsunuz doktor hanım.' dediğinde sanki başımdan kaynar sular boşaldı. 'Nasıl geçecek, hastanede yatış nasıl olacak, yoğun bakımlık olacak mıyım, ölecek miyim, ailemi bir daha görebilecek miyim?', bunların düşüncesiyle yaklaşık 10 günlük hastane sürecim oldu."
Bir sağlık çalışanı olarak tüm tedbirleri almasına rağmen bu hastalığa yakalandığına işaret eden Çalışkan, "Ben hasta olmam, maskemi takıyorum, ellerimi yıkıyorum demekle olmuyor. Her dakika, her sanayi çok dikkat etmek gerekiyor çünkü riskli bir hastalık. 'Sağlıklıyım, gencim, sigara kullanmıyorum, ayakta atlatırım.' diye de bir şey yok. Sigara içmiyorum, gencim de kronik rahatsızlığım da yok, kapalı alanda çalışıyorum ve buna rağmen bu hastalığa yakalandıysam herkes yakalanabilir." ifadelerini kullandı.
- "Halen yorgunluk ve halsizlik yaşıyorum"
Çalışkan, salgının önüne geçilmesinde en önemli etkenin tedbirlere uyulması olduğunu vurgulayarak, "Kendi hayatımız bir yana, çevremizdekilerin hayatını tehlikeye atmamak için tedbirli olmak gerekiyor." diye konuştu.
Herkesin maske takması, ellerini sık sık yıkaması ve sosyal mesafe kuralına uyması gerektiğine dikkati çeken Çalışkan, "Allah kimsenin başına vermesin, inşallah benim de başıma bir daha gelmesin. Çok basit önlemler alınması gerekirken almıyoruz. Kendi hayatımız bir yana çevremizdekilerin de hayatını tehlikeye atıyoruz." dedi.
Çalışkan, bu hastalığın birçok çocuğu anne ve babasından kopardığını anlatarak, şunları kaydetti:
"Hastalığı atlatalı 1,5 ay oldu ama halen yorgunluk ve halsizlik yaşıyorum. Yoğun bakımdan çıkan hastaların halini düşünemiyorum bile. Allah herkese yardım etsin. Hastanede çok izole bir odada kaldım. Hastalıktan dolayı odadan dışarıya çıkamıyorsunuz. İki çocuğum var, çocuklarımla görüntülü konuşmaya çalıştım. Çocuklarım küçük olduğu için bana uzaktan baktılar. Onlarla konuşurken dirayetli olmaya çalıştım ama sonrasında hep ağladım."