İstanbul Büyükşehir Belediyesi Avcılar İtfaiye İstasyonu'nda staj yapan üniversite öğrencileri Betül Zeynep Saral ile Cemile Sena Demir, geleceğin kadın itfaiyecileri olma yolunda ilerliyor.
Yangınların yanında deprem, sel gibi doğal afetlerde, her türlü patlama, çökme gibi olağanüstü durumlarda, mahsur kalma olaylarında, arama kurtarma çalışmalarında görev yapan itfaiyeciler, en zorlu mesleklerden birini üstleniyor.
Genellikle erkeklerin ağırlıkta olduğu bu meslek grubuna da son yıllarda kadın eli değmeye başladı. Üniversitelerin Acil Yardım ve Afet Yönetimi bölümlerinde öğrenim gören kadın öğrenciler, itfaiyeciliği ilk başlarda mezun olunca yapmak istedikleri bir meslek olarak düşünmeseler de sahaya indikten ve hayat kurtarmanın önemini kavradıktan sonra bu fikirleri değişiyor.
Alevlerle mücadeleyi, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Avcılar İtfaiye İstasyonu'ndaki usta itfaiyecilerden aldıkları eğitim sayesinde öğrenen Biruni Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Acil Yardım ve Afet Yönetimi Bölümü öğrencileri Betül Zeynep Saral ile Cemile Sena Demir de gelecekte bu meslek grubunda var olmak isteyen iki genç kadın itfaiyeci adayı.
Saral ile Demir, her sabah Avcılar İtfaiye İstasyonu'nda içtima ile mesaiye başlıyor. İtfaiye araçlarını kontrol edip, eksiklerine bakarak tamamlayan genç kadın itfaiyeciler, istasyondaki boş vakitlerinde kendilerinden sorumlu hocalarından mesleğin inceliklerine ilişkin teknik ve teorik bilgileri alıyor.
İki genç kadın itfaiyeci adayı, mesleğin bir parçası olan yangın söndürme hortumunu kullanma, kaza kırım aracını çalıştırma gibi güç gerektiren işlerin de üstesinden geliyor.
Staj eğitimlerinin devam ettiği saat diliminde meydana gelen yangınlara, özel kıyafetlerini giyerek ekip arkadaşlarıyla birlikte giden kadın itfaiyeciler, en çok da olay yerinde halkın kendilerine gösterdiği ilgi ve sevgiden gurur duyuyor.
- "İnsanların bakışlarını görünce mutlu oluyorum"
Üniversite öğrencisi 20 yaşındaki Betül Zeynep Saral, Avcılar İtfaiye İstasyonu'nda görevli personelin kendilerini çok iyi eğiterek mesleğe hazırladıklarını, hangi malzemenin nerede kullanıldığı konusunda bilgiler verdiklerini söyledi.
Uygulamalı eğitimin daha akılda kalıcı olduğunu ifade eden Saral, "Okulda genellikle teorik eğitim alıyoruz. Bu nedenle staj yaptığımız merkezdeki itfaiyecilerin bize katkısı çok büyük." dedi.
Betül Zeynep Saral, "Mesleğin zorlukları var ama insanların kadın olduğumuz için bize olan bakışlarını görünce, kendi adıma mutlu oluyorum. Bu meslekte başka kadınlar da olsa güzel olur. Çünkü insanlar bize gururla bakıyor." diye konuştu.
- "Kendine güvenen kadınların itfaiyeci olabileceğine inanıyorum"
Acil Yardım ve Afet Yönetimi Bölümü'nü, insanlara yardımcı olmak amacıyla seçtiğini dile getiren Saral, "Kurtarmacı olmak istiyordum. İtfaiyecilik de sahada olunan bir meslek. Mezun olduktan sonra mesleğimde akademik olarak ilerlemek istiyorum. Buradan ne kadar çok bilgiyle dönersem o kadar iyi öğrenci yetiştirebileceğimi düşünüyorum. Tabii ki itfaiyeci olmak da en çok istediğim şeyler arasında." ifadelerini kullandı.
Saral, olay yerinin heyecan verici ve herkesin merak ettiği bir yer olduğu için 7'den 70'e her yaştan insanı orada gördüklerini özellikle küçük çocukların "Aaa itfaiyeci abla" şeklindeki samimi tavırlarının kendilerini çok mutlu ettiğini belirtti.
İtfaiyeciliğin zorlu bir meslek olduğunu bilerek bu istasyona geldiğini ve çok değerli insanların bu mesleğin içinde olduğunu gördüğünü ifade eden Saral, "Kadınlara bu mesleği tavsiye ediyorum. Kendine güvenen, 'ben güçlü bir kadınım, her işi yaparım' diyen bütün kadınların itfaiyeci olabileceğine inanıyorum." dedi.
- "Bu meslekle gurur duyuyorum"
Cemile Sena Demir de bu bölümü tercih ederken amacının insanlara yardım etmek olduğunu, ilk başlarda itfaiyeci olmayı düşünmediğini dile getirdi.
Staj yapacakları kurumlar arasında itfaiye birimlerinin de olduğunu aktaran Demir, "Pandemi sürecinde eğitimlerimizi online olarak yürüttük. Bu nedenle faydalı bir eğitim süreci yaşayamadık. Daha çok saha içinde olan bir meslek itfaiyecilik. Bu eğitimi alıyorsak, okuldan öğrenerek mezun olmak istedik. Arkadaşlarımla bu nedenle staj için itfaiye birimini seçtik." dedi.
Avcılar İtfaiye İstasyonu'nda mesleğe ilişkin eğitimler aldıklarını anlatan Demir, "Artık itfaiye istasyonundaki tüm ekipmanları biliyorum. Yangın olsa, en kısa sürede bilgili bir şekilde müdahale edebilirim." diye konuştu.
Olay yerine gittiklerinde ya da itfaiye aracı içindeyken çocukların sevgi gösterilerinin çok güzel bir duygu olduğunu ifade eden Demir, sözlerine şöyle devam etti:
"Bu meslekle gurur duyuyorum. Kadınların bu meslekte yer alması gerekir. İtfaiyeciliğin zor yanları da var. Çünkü belli bir sürede, bu aletleri taşımak gerçekten güç istiyor. Belli bir çalışma temposuyla üstesinden gelinebilir. Benim hedefim mezun olduktan sonra ilk başta aklımda itfaiyeci olmak yoktu ama artık yapabileceğime inanıyorum, istiyorum. Hocalarımız bize her konuda yardımcı oluyorlar. Onlar almasaydı yapamazdık. Her sabah içtima yapıyoruz. Araç kontrolleri yapılıyor. Eksikler varsa, malzemelerimizi kontrol ediyoruz."
Ne yapılması gerektiği bilindiğinde yangına müdahale etmenin kolay olduğunu ancak çevresel faktörlerin bu durumu etkilediğini anlatan Demir, en çok zorlandıkları şeyin hatalı parklar ve yanlış adres verilmesi olduğunu sözlerine ekledi.