Çanakkale'de son zamanlarda kadınlar arasında artış gösteren seramik ustalığı ekonomik kazanç kapısı oluşturdu. Kentte yaşayan kadınlar aldıkları eğitim ve kursların ardından atölyeleri kurarak işletme sahibi oluyor.
Kadınların atölyelerinde el hünerleri ve kendi hayal dünyalarını katarak, çamura verdikleri şekiller oldukça beğeniliyor. Çamurun elde verilen şekillerin ardından fırında pişirilmesi ve boyanmasının ardından seramik eserler atölyelerin camekanlarını süslüyor.
- Üretilen el emeği göz nuru eserler yurt içi ve yurt dışından da talep görüyor
Seramikle uğraşmaya 2014 yılında başlayan, aldığı eğitim ve kursların ardından 2017'de atölyesini açan evli ve iki çocuk annesi 35 yaşındaki Elif Çetin, şunları söyledi:
"Oğlum 2,5 yaşındayken çalışma hayatına ara verdim ve o dönemde seramik kurslarına başladım. Seramikle tanıştım. Çok hoşuma gitti ve bu benim hayatımın anlamı oldu bir şekilde. Fakat sadece o kurslarla kalmak istemedim. Bu sebeple de daha fazla eğitimler almaya başladım. Ustalarımın ve çevremin de yönlendirmesiyle Çanakkale'de seramik atölyesi açmaya karar verdim. 2014 yılından beri bu işle uğraşıyorum.Kendi atölyemi işletiyorum. Artık 3,5 - 4 sene oldu. Keyifli bir şekilde gidiyor. Seramiğe adım atarak, çok doğru bir iş yaptığımı anlamış oldum. Temel olarak günlük kullanım eşyaları yapıyoruz. Uzun yıllar bu işi sürdürmek istiyorum."
Çanakkale seramiklerinin çok köklü seramikler olduğunun altını çizen Çetin, şöyle devam etti:
"Bu seramikler herkesin evinin içinde kullanılabilir. Herkesin eline bir şekilde değmiş olmasını istiyorum, sadece raflarda tozlanmasını değil. Seramiklerin, hayatımızın bir parçası olmasını istiyorum. Bu sebeple de daha çok günlük kullanım eşyaları üretiyoruz. Bunu yaparken Çanakkale seramik tekniklerini kullanıyoruz."
Kadın gücü ve el emeği arttıkça bu işin daha da değerleneceğini ifade eden Çetin, "Yaptığımız iş çok kıymetli. Burada gördüğünüz ürünler tek tek elde yapılıyor. Bir işe kadının elinin değmesi, ekonomiye kadının elinin değmesi bence ülke ekonomisi anlamında hem de yaptığımız sanat anlamında bizi kesinlikle ileriye götürecektir. Ben kadın elinin değdiği her şeyin daha da güzelleştiğini düşünüyorum." değerlendirmesinde bulundu.
- "Bu işi severek yapıyorum"
Kendisine ait seramik atölyesi olan 36 yaşındaki Seda Görgün de işini severek yaptığını belirterek, "Son zamanlarda Çanakkale'de özellikle çok fazla seramik atölyesi açılmaya başladı. Daha çok da kadınlar atölye açıyorlar. Ben şöyle düşünüyorum. Zevkle ve keyifle yaptıkları için güzel ürünler üretiyorlar. İnsanlarda ilgi alanlarında girdiği için zaten seramik daha çok tercih ediliyor ve bu günden güne de artıyor." dedi. .
Kullanım eşyaları yaptığını ve ürünlerine tamamen kendi tarzını yansıtmaya çalıştığını vurgulayan Görgün, "Hitap ettiğim bir çevre var, bir kesim var. Bu da git gide yayılıyor, büyüyor. Çamura kadının eli değdi bu iş daha keyifli ve daha zevkli bir hale gelmeye başladı. Son zamanlarda çok tercih edilen bir iş kolu oldu. Ekonomik olarak getirisi de güzel. Hobi olarak da tercih ediyoruz. Kadınlar çok zevk alıyor bu işten. Meslek halinde de tercih ediyorlar. Yüksek talepler var. Şehir dışından hatta ülke dışından bile talepler oluyor." dedi.
- "Elim 30 yıldır çamurun içinde"
30 yıldır seramik işi yapan 51 yaşındaki evli iki çocuk annesi Esen Hüsmenoğlu da kendi tasarımlarını hazırladıklarını, söyleyerek, "Çanakkale seramiğinden etkilendiğimiz için kap, kacak, bardak onlardan vazgeçemiyoruz. Hızlıca ilerliyoruz bu da beni çok sevindiriyor. Çok az insan vardı daha önce. Yurt dışına da satıyoruz çok olmamak kaydıyla yurt içinde zaten çok müşterimiz var. Hepsi severek kullanıyor, geriye dönüşler oluyor. Gayet güzel gidiyor. Ürettiğimiz her şeyi satabiliyoruz çok şükür."diye konuştu.