Ankaralı Meltem Kelleci: Kadın girişimci desteklenmeli

Yufkacı dükkanı açan  Ankaralı Meltem Kelleci, hem kendi işinin patronu olduğunu, hem de evinin geçimine katkı sağladığını belirterek, "Kendi işimi kurmaktan dolayı çok mutluyum. Kadın girişimci esnaf ve sanatkarların sayısının artması ve artan rekabet ortamında ayakta kalabilmesi için destek şart." dedi.

Kadın girişimci Meltem Kelleci, kendi imkanları ile Mamak'ta açtığı yufka dükkanı ile bölgeye hitap etmeye başladı.  Meltem Kelleci, 37 yaşında ve bir çocuk annesi. Kelleci, aile ekonomisine destek olmak amacıyla 4 ay önce Mamak'ta açtığı yufkacı dükkanını annesi ile birlikte işletmeye başladı. Meltem Kelleci, yufkacılık sayesinde hem kendi işinin patronu olduğunu, hem de evinin geçimine şimdilik az da olsa katkı sağladığını kaydetti.

Eşinin özel sektörde çalıştığını, evinin geçimine destek olmak için yufkacı dükkanı açtığını belirten Kelleci, "Burada daha önce bir yufkacı vardı. Kapatıp gitti. Biz de o sıralar konfeksiyon işimizi kapatmıştık. Burayı kiralayarak,  yufkacı dükkanı olarak işletmek, devam etmek istedik. Mayıs ayında dükkanın içini yaptırıp, gerekli prosedürleri  de yerine getirerek,  Mamak'ta Sudem Gözleme adıyla dükkanımızı açtık. Esnaf odamıza da kaydımızı yaptırdık. Kendi işimi kurmanın hayali içerisindeydim. Bu hayalimi gerçekleştirdiğim için çok mutluyum." dedi.

İşlerin şu anda çok iç açıcı olmadığını ifade eden Kelleci, “Açık söylemek gerekirse şu an öyle işimizin iyi olduğunu, iyi para kazandığımızı söyleyemeyiz. Bir de ekonomik krizin ciddi anlamda hissedildiği bir dönemdeyiz ve dolayısı ile ekonomik durgunluk hepimizin malumu. Ama işimizi severek, keyif alarak yapıyoruz. Şu an çok yeniyiz, ama işlerimizin daha iyi olacağı inancını taşıyoruz." diye konuştu.

"KENDİ İŞİNİ KURAN KADIN GİRİŞİMCİYE DESTEK ŞAR"

Kelleci, ayakta durmakta zorlandıklarını belirterek  yaşadığı zorlukları dile getirirken, kadın girişimci esnaf ve sanatkarlara destek verilmesi gerektiğini söyledi. Hiç destek almadan kendi işini kurduğunu ve Ankara Yufkacılar Esnaf Odası'na kayıtlı bir esnaf olarak faaliyetine devam ettiğini belirten Kelleci, KOSGEB uygulamalı girişimcilik eğitimlerine başvuru yaptıklarını ama henüz çağrılmadıklarını dile getirdi ve ekledi: "Kadın çalışmalı, kadın çalışıp kendi ayaklarının üzerinde durmalı, kendine özgüveni olmalı, ailesinin geçimine katkı sağlamalı. Çalışmak, kendi ayakları üzerinde durmak isteyen, yenilikçi fikri olan, özellikle iş kurma konusunda cesaretli olan kadın teşvik edilmeli ve desteklenmelidir. Sonuçta bizler ülkemiz ekonomisine katkıda buluyor, üretiyor, istihdam yaratıyoruz.  Kendi işini kuran kadın girişimciler, yatırımcılar mutlaka desteklenmelidir. Kadın esnaf ve sanatkarların artan rekabet ortamında ayakta kalabilmesi için destek şart."

YUFKA VE MAMULLERİNDE HİÇBİR KATKI MADDESİ YOK

Yufka ile başladıkları işe yufka ekmeği, bazlama, gözleme, mantı ve eriştenin de dahil olduğunu  ve ürettikleri mamullerde hiçbir katkı maddesinin olmadığını belirten Kelleci, yufka dahil tüm üretimin el yapımı olduğu için daha kaliteli ve lezzetli olduğunu vurgulayarak, şunları aktardı: "Yufkada, yufka ekmeğinde, erişte, gözleme ve mantıda  maya kullanmıyoruz. Sadece bazlamada maya kullanıyoruz. Mamullerimizde hiçbir katkı maddesi yoktur. El yufkası yapmak zahmetli bir iş. Yufkanın hamuruna sadece un, su ve tuz konuyor. Hamur açıldıktan sonra sacda çok az odun ateşinde pişiriliyor. Üst üste dizilen yufkalar teker teker alınıp suda ıslatılıyor, Bu sebeple yufka başta tüm mamullerimiz zor ve meşakkatli bir üretim süreci içerisinde üretiliyor. Tüm  Ürünlerimiz sağlığa faydalıdır. El emeğine dayalı mamullerimizi özellikle odun ateşi ile pişirdiğimiz için çok da lezzetli ve güzel bir tadı oluyor. Müşterilerimiz zaten burada üretimimizi görüyorlar. Bu da onlara güven veriyor. El açması yufka ve diğer mamullerimizi tavsiye ediyorum."

"HAKSIZ REKABET YÜZÜNDEN HAKKIMIZI ALAMIYORUZ"

Kızıyla birlikte dükkanda çalışan Anne Hülya Gökçe de, "Kızımın bu girişimciliğini destekliyor ve ona yardımcı olmaya çalışıyorum. Kızımın azmi ve becerisiyle işyeri sahibi olduk. Son zamanlarda Suriyeli ve Iraklı göçmenler, bizim işimizi engelliyorlar. Çok yakınlarımızda açtıkları  kayıtdışı pide ve ekmek fırınları ile mağduriyete yol açıyorlar. Bir de makine üretimi ile seri üretim yapıp çok ucuz satanlar yüzünden emeğimizin karşılığını alamıyoruz. Bu yüzden tamamen el emeğine dayalı kaliteli üretimimizin karşılığını alamıyor, çok düşük karlarla satış yapmak zorunda kalıyoruz. Çünkü müşteri kıyaslıyor; 'şurda bu fiyata satılıyor, siz bu fiyata veriyorsunuz' diye. Hakkımızın karşılığını alamıyoruz. Haksız rekabete yol açan bu durumların bir kontrol altına alınması lazım." şeklinde konuştu.

POLAT: KADIN GİRİŞİMCİLER DESTEKLENMELİ

Esnaf ve sanatkarların ticaret kapasitelerinin desteklenmesinin önemine vurgu yapan Ankara Yufkacılar ve Kadayıfçılar Esnaf Odası Başkanı Mehmet Polat da; "Sınırlı sermayesi  ve el emeği ile becerisine dayalı kurduğu işletmesinde ülke ekonomisine katkı sağlayan esnaf ve sanatkarımızın özellikle kriz döneminde nefes almasını sağlayacak, işlemleri  ve prosedürü yorucu olmayacak bir şekilde kullanabilecekleri faizsiz krediler ile ya da çok düşük faizli kredi imkanları ile desteklemesini istiyoruz. Son dönemde özellikle kadın yufkacı esnaf sayımızda bir artış söz konusu. Bu anlamda kadın esnaf ve sanatkar girişimci sayısının artması için kadınlar teşvik edilmeli, iş hayatına atılan kadınlar daha çok desteklenmelidir. Bunu devletin organlarının yapması lazım." dedi.

"İSTEDİKLERİ İNCELİKTE YAPABİLİYOR VE BU NEDENLE UCUZ SATIYORLAR"

Konuşmasının devamında el yapımı yufkanın farklı kalite özellikleri olduğunu kaydeden Polat şunları aktardı:

"Yufkanın esas özelliği el yapımı olmasıdır. Yufka iki çeşit üretiliyor. Bunlardan ilki;bizim klasik üretim şeklimiz olan; el açması dediğimiz usta marifeti eliyle, diğeri ise son zamanlarda teknolojinin gelişmesiyle yufka açmayı kolaylaştıran ama kaliteyi düşüren  tam otomatik teknolojik yufka açma makineleri ile üretim yapılıyor. Üretim kapasitesi yüksek bu makineler tarafından seri yufka üretimi yapılabilmekte. Bu makinelere yufkayı açarken, hamurun istenilen incelikte rahatlıkla açılması için bir katkı maddesi karıştırılıyor. Bu maddenin insan sağlığına ne kadarı karar, ne kadarı zarar olduğunu bilemiyoruz. Piyasada bu işi yapan ustalara sorduğumuzda, biri 'bir çay kaşığı' diyor, bir diğeri 'bir çorba kaşığı koyuyoruz' diyor. Bir diğer husus; bu makinelerin günlük iş bitiminden sonra temizlemesi lazım. Nasıl temizliyorlar, hijyen kurallarına uyan var mı bunu bilemiyoruz.

Makineyle üretip, paketlerine el açması diye yazıyorlar. Bunların kontrolü hala sağlık bir şekilde yapılabilmiş değil. 10-12  tanesini 6 liraya, el açmasına göre ucuza satıyorlar. 10 tane yufkayı gramaja koysak 600 gram da gelir, 500 gram da gelir. Bu makinelerle istedikleri gramajda yufkayı ayarlayıp açabiliyorlar. Makinede zayıf un kullanıp, katkı maddesi kullanılıyor. Klasik yufkacılarımız bu makinelerden kullanmıyor. El üretimi yapan yufkacılarımız  6 yufkayı 8 TL'ye satıyor. Odamızın verdiği fiyat tarifesi ise kg fiyatı; 6 adet 12 TL. Bugün haksız  rekabetten ve makinelerle yapılan seri üretimden dolayı  bizim klasik yufkacılarımız  6 adedini 8 liraya neredeyse maliyetine veriyor."

YUFKA ve KADAYIF KDV ORANLARI BİRBİRİYLE UYUMSUZ

Ürettikleri mamullerin arasındaki KDV oranlarının farklılıklarına değinen Oda Başkanı Polat, "Aynı işyerinde, aynı usta marifetiyle, aynı hammaddeyle işlenen yufkanın KDV'si yüzde 1 iken, tel kadayıf, ekmek kadayıfı ve erişte gibi ürünlerimizin KDV'si yüzde 8. Bizim bu işi yapan esnafımız büyük işletmeler değil. Kendi öz kısıtlı sermayesiyle ayakta durmaya çalışıyor. Devletimizin bu esnafımızdan ayrıca yüzde 8 gibi KDV adı altında vergi alması biraz haksızlık gibi. Bu konuyu devamlı gündeme getirmemize rağmen bir türlü dikkate aldıramadık. Yapılacak olan bir düzenle ile kadayıf ve türevlerinin ve diğer çeşitlerin KDV oranının yüzde 8'den yufkada olduğu gibi yüzde 1'e indirilmesi esnafımız açısından ciddi bir iyileştirme, destekleme olacaktır. Yapılacak bir düzenleme tüketici açısından da önemli bir indirim olacaktır. " şeklinde değerlendirmede bulundu.