Miras Davası Nasıl Açılır?

Miras Davası Nasıl Açılır?

Miras davası açma işlemleri, miras hukuku kapsamında murisin vefat etmesinin akabinde hak ettiği mirasına ulaşamayan, yasal mirasçı veya atanmış mirasçı konumunda olan hak sahibinin başvurduğu hukuki bir yolu işaret etmektedir. Bu noktada miras hukuku kapsamının geniş olması sebebiyle miras davalarında da pek çok farklı çeşitten bahsetmek mümkün olmaktadır. Ancak bu yazımızda genel itibarıyla miras davası nasıl açılır sorusuna yanıt vermekteyiz.

Murisin yani miras bırakanın vefat etmesinin akabinde söz konusu murisin üzerine kayıtlı ola mevcut durumdaki malvarlığı hukuken doğrudan yasal mirasçılarına geçmektedir. Miras hukuku kapsamında kullanılan terminolojide elbirliği mülkiyeti olarak nitelendirilen bu mirasın geçişi işlemlerinde uygulanması gereken birtakım hukuki prosedürler bulunmaktadır. Nitekim tapuda söz konusu murisin miras bıraktığı taşınır veya taşınmaz malların intikalinin yapılabilmesi için birtakım esaslara da uyulması gerekmektedir. Bu noktada miras hukuku kapsamında gündeme gelen miras davasının açılmasında davanın türü de önemli bir etken olarak öne çıkmaktadır.

Miras Davası Nasıl Açılır, Dava Açma Prosedürleri Nelerdir?

Muris sağlığında malvarlığının bir kısmı muvazaalı olarak diğer mirasçılara ya da üçüncü şahıslara devredilmiş olabilmektedir. Bunun dışında ölüme bağlı tasarrufta da görüldüğü üzere düzenlenen bir vasiyetname ile mirasçılardan birine diğer mirasçılarının saklı payını ihlal edecek miktarda mal varlığı bırakılmış olabilmektedir. Bu tür durumlarda yaşanan miras hukuku ihtilaflarının giderilmesi için muris muvazaası adı altında diğer bir ismiyle de mal kaçırma davasının açılması gerekmektedir.

Murisin yapmış olduğu tasarruf saklı paylı mirasçıların saklı paylarını ihlal etmesi durumunda da gündeme tenkis davası gelmektedir. Bu kapsamda ilgili kanunda yer alan hükümlere göre mirasçıların bir kısım payı saklı pay olarak nitelendirilmiştir. Muris saklı paylı mirasçıların saklı payını ihlal edecek tasarruflar yapması kanunen yasal görülmemektedir. Bu durumun aksine bir hal oluşması halinde tenkis davası ile ihlal edilen saklı pay dava edilebilmektir.

Bu bağlamda en miras hukuku konusunda en sık görülen davalardan biri olan muris muvazaası tapu iptal ve tescil davaları açılmasında yetkili mahkeme olan Asliye Hukuk Mahkemelerine dava talebi ile başvuruda bulunulması gerekmektedir. Bununla birlikte davanın murisin ikametinin bulunduğu ilde bulunan veya taşınmaz malların bulunduğu ilde bulunan adliyede görevli Asliye Hukuk Mahkemelerinde görülmesi gerekir. Bu bağlamda miras davası nasıl açılır sorusunun yanıtı olarak hak sahiplerinin söz konusu yetkili mahkemelere başvurması yeterli olmaktadır. Bunun dışında konuya ilişkin detaylı bilgileri hukuk büromuzdan danışmanlık hizmeti alarak edinebilirsiniz.

Miras Davasına Hangi Mahkemede Açılır?

Miras davasında yetkili mahkeme, hukuk sistemimizde ilgili kanun ve yönetmelikler nezdinde düzenlenerek belirlenmiştir. Buna göre miras davalarının görüldüğü yetkili mahkeme dışındaki mahkemelerde söz konusu miras davasına ilişkin hukuki uyuşmazlıkların çözümü mümkün olmamaktadır. Bu bağlamda miras davasına hangi mahkeme bakar sorusunun yanıtlarını ilgili kanunda yer alan hükümlere bakarak vermek mümkün olmaktadır. Konuya ilişkin detayları yazımızın devamında bulabilirsiniz.

Türk Medeni Kanunu’na tabi olarak görülen ve miras hukuku kapsamına alınan miras davaları, vefat eden miras bırakanın ardından yasal mirasçılarının ve atanmış mirasçıların söz konusu miras kalan menkul veya gayrimenkul değerler veya borç durumları üzerinde hak iddia etme durumlarını konu edinmektedir. Bu bağlamda oldukça karışık ve geniş bir kapsama sahip olan miras davalarında birtakım hukuki prosedürler uygulanmaktadır. Bunlardan biri de söz konusu miras davalarının görüldüğü yetkili mahkemeler ile ilgilidir.

Miras Davasında Yetkili Mahkeme

4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nda ve Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nda yer alan hükümlere göre miras hukuku kapsamında görülen miras davalarında yetkili mahkeme düzenlenmiştir. Buna göre miras davasının görüleceği yetkili mahkeme; vefat etmesi sebebiyle miras bırakanın son yerleşim yerinde bulunan mahkeme olarak belirlenmiştir. Fakat kanunlar nezdinde bu şekilde belirlenmiş olsa da miras davalarında yetkili mahkemeler birtakım özel durumlara göre değişiklik gösterebilmektedir.

Miras mal paylaşımı davası da başta olmak üzere tüm miras hukuku davalarında, birtakım durumlara göre Sulh Ceza Mahkemeleri de yetki ve görev sahibi iken bazı durumlarda da Asliye Hukuk Mahkemeleri yetki ve görev sahibi haline gelmektedir.

Hukuk sistemimizde 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 495. maddesinden 682. maddesine kadar oldukça geniş bir alanı kaplayan miras hukuku davaları, gösterdikleri çeşitlilik ve dava içeriğine göre birtakım özel durumlara tabi tutulabilmektedir. Bu bağlamda miras bırakanın son yerleşim yeri olan yerdeki yetkili mahkemenin bakmakla yükümlü olduğu miras hukuku uyuşmazlıkları ve davaları şunlardan oluşmaktadır:

Terekenin paylaşılması
Miras konusunda yapılan paylaşma sözleşmesinin geçersizliği
Ölüme bağlı tasarrufların iptali ve tenkisi
Miras sebebiyle istihkaka ilişkin davalar
Mirasçılar arasında terekenin yönetiminden kaynaklanan davalar
Terekenin kesin paylaşımına kadar mirasçılara karşı açılması söz konusu olan tüm davalar
Miras hukuku kapsamında yaşanılan uyuşmazlıkların giderilmesinde ve hak sahibi konumunda olan yasal mirasçının veya atanmış mirasçıların menfaatlerinin en iyi şekilde savunması konusunda, Ankara merkezli hukuk büromuzdan profesyonel destek alabilirsiniz. Bunun yanında miras davasına hangi mahkeme bakar sorusuna ilişkin detaylı bilgiler ulaşmak için hukuk büromuzdan danışmanlık hizmeti alabilirsiniz.

Miras Hukuku Avukat ve Danışma Konuları

Miras hukuku alanında uzman avukat desteği, Ankara merkezli kurulan hukuk büromuzdan tahsis edebileceğiniz profesyonel hizmetlerimiz arasında yer almaktadır. Günümüzde gelinen noktada özellikle gayrimenkul değerler üzerinde gündeme gelen miras konusu, taraflar arasında pek çok uyuşmazlığın da temel nedeni olarak öne çıkmaktadır. Bu bağlamda hak sahipleri ile miras üzerinde hak iddia eden kişilerin yaşadığı ihtilafların çözümünde alanında deneyim sahibi miras hukuku uzman avukat desteği her zaman kişilerin menfaatlerinin korunmasında önemli bir rol üstlenmektedir.

Hukuku sistemimizde özel bir hukuk alanı olarak gündeme gelen miras konusunda yaşanan uyuşmazlıklar, tarafların olası hak kayıplarına uğramadan çözüme kavuşturulması gereken birtakım unsurları da içinde barındırmaktadır. Bu bağlamda öncelikle hukuki anlamda mirasın tanımı ve ne şekilde hak sahiplerine paylaştırılacağına dair detayların hukuki usul ve esaslara göre icra edilmesi konusuna dikkat edilmesi gerekmektedir.

Miras Hukuku Davaları Nelerdir?

Miras, bir kimsenin vefatının ardından aktif olarak sahip olduğu tüm malvarlığının mirasçılara geçmesini ifade eden bir kavramdır. Hukuk sistemimizde bir malvarlığının miras yoluyla, vefat eden kişiden sonraki hak sahiplerine geçmesinin yanında, miras bırakanın üzerinde bulunan borçlar da mirasçılara devredilmektedir. Bu bağlamda miras hukuku kapsamında kişinin mirasının hangi şartlarda devredileceği bu özel hukuk alanında belirlenen hükümlere göre tahsis edilmektedir.

Miras hukuku kapsamına giren davalar aynı zamanda alanında uzman miras hukuku avukatının da aktif olarak rol aldığı hukuki uyuşmazlıkları ifade etmektedir. Bu bağlamda yetkili mahkemelerde görülen miras hukuku davaları şunlardan oluşmaktadır:

Tapu iptali davası
Tenkis davası
Reddi miras davası
Ortaklığın giderilmesi (izalei şuyu) davası
Muris muvazaası davası
Ölünceye kadar bakma sözleşmesi
Mirasçılık belgesinin iptali davası
Mirasın satışının istemi
Tapu hisselerinin devri
Mirastan feragat sözleşmesi
Miras paylaşım sözleşmesi (miras taksim sözleşmesi)
Vasiyetnamenin hazırlanması
Mirasta saklı pay sözleşmeleri

Miras Hukuku Davalarında Avukatın Önemi Nedir?

Görüldüğü üzere yetkili mahkemelere konu olan miras hukuku davaları, çok geniş bir kapsamda ve karışık bir sistem içinde icra edilmektedir. Bu bağlamda her ne kadar miras hukukunu konu alan davalarda, hak sahiplerinin avukat tutma zorunluluğu bulunmasa da alanında uzman bir avukatın desteği her zaman fark yaratmaktadır. Nitekim hak sahibi kimselerin miras konusunda yaşanan uyuşmazlıklarda olası hak kayıpları yaşamaması için miras hukuku avukatı desteği alması kaçınılmaz olmaktadır. Bu bağlamda tüm miras hukuku ihtilaflarında menfaatlerinize yönelik yaratıcı çözümlere ulaşmak için hukuk büromuzla iletişime geçerek avukat desteğimizden yararlanabilirsiniz.