SGK’dan Sigortalı Olsalar Bile Emekli Olamayacaklar

Sigortalı bir işte çalışanların en büyük hayali malum emeklilik şartlarını yerine getirerek emekli olabilmek. Bunun için yapılan son düzenlemeye göre sigortalı çalışanların belirli bir prim ödemeleri ve gün doldurmaları gerekiyor. Dolayısıyla Sosyal Güvenlik Kurumu’na bağlı olarak çalışma hayatlarını sürdürmenin sonucunda vatandaşlar emekliliklerine kavuşabiliyorlar. Ancak ülkemizde farklı yollardan emeklilik hayali kuranlar da bulunuyor. Bunlar arasından da en hanımlarına yönelik kullanılan bir yöntem son dönemde oldukça gündeme gelmişti. Zira emeklilik hayali kuran bu ev hanımlarını yakından ilgilendiren bir karar verildi. Bu karara göre eşinin yanında çalışarak sigorta primlerini dolduran kişiler, emeklilik hakkına sahip olamayacağı açıklandı.

Ödenen Sigorta Primleri Geçersiz Sayılıyor!

Ülkemizde belki de milyonlarca kişiyi yakından ilgilendiren bir gelişme, son dakika haberi olarak gündemdeki güncelliğini koruyor. Yargıtay’ın vermiş olduğu emsal karar neticesinde; eşlerine ait iş yerlerinde kendilerini sigortalı olarak göstererek prim günlerini doldurmak amacıyla emekli olma hayalleri kuran ev hanımları, bu hayallerini gerçekleştiremeyecek. Zira Yüksek Mahkeme, eşinin yanında herhangi bir ücret almadan çalışma koşulunu sigortalı sayılmanın gereklilikleri içinde bulunmadığına hükmetti. Dolayısıyla eşine ait iş yerinde maaş almadan sadece sigorta primlerinin yatırılmasıyla emekli olmanın hayallerini kuran ev hanımlarının ödedikleri primler geçersiz sayıldı.

Yargıtay’a intikal eden davada, söz konusu yöntem ile emekli olmanın hayalini kuran bir ev hanımı, eksik olan prim gün sayılarını doldurmak için eşinin PVC ücretim firmasında kendini sigortalı göstererek bu primleri ödemeye başladı. Sosyal Güvenlik Kurumu denetçi memurlar, işyerinin kapanma işlemleriyle ilgili olarak yaptıkları incelemelerde 2014 yılı kontrolünde bu durumu fark etti. Patronun eşinin 2005 ve 2006 yılları arasında bu PVC atölyesinde sigortalı olarak gösterildiğini tespit eden Sosyal Güvenlik Kurumu denetçi memurları bu durumu kurumun yetkililerine bildirdi. Bu tespitin ardından harekete geçen Sosyal Güvenlik Kurumu, söz konusu ev kadının belirtilen tarihler arasında ödenen prim gün sayılarını geçersiz saydı. Bununla birlikte bu süre içerisinde ev hanımının almış olduğu sağlık yardımının da kuruma geri iade edilmesini istedi. Sigortalı kadın ve patron eşi, Sosyal Güvenlik Kurumu’nun bu tebliğini olumsuz karşıladı ve çağrıya yanıt vermedi. Bunun üzerine kurum söz konusu sigortalı kadınla icralık oldu.

Gerçek Çalışma Kapsamı Dışında Kabul Edildi

Söz konusu duruma ilişkin eşinin yanında ücretsiz olarak çalıştığını ifade eden kadın, 1.500 lirayı Sosyal Güvenlik Kurumu’na ödedi. Ancak hakkındaki bu işlemin iptali için İş Mahkemesi’ne başvuruda bulunan kadın, eşinin PVC atölyesinde çalıştığı sürelerin davalı Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından gerçek çalışma kapsamı içine alınmadığı gerekçesiyle iptal edildiğini belirtti.

Emekli olmak isteyen davacı kadın, SGK’nın başlatmış olduğu işlemin iptali ve kuruma herhangi bir borcunun olmadığına ilişkin tespit ve istirdat talebinde bulundu. Mahkemeye sunduğu dilekçesinde eşinden de söz konusu sigortalı olarak çalıştığı süre zarfında da herhangi bir ücret almadığını vurguladı. Yetkili iş mahkemesi, davalı kurumun vatandaşların temel sosyal güvenlik hakkını koruma amaçlarının dışında bir harekette bulunmasının mümkün olmadığına hükmederek davanın kabulüne karar verdi. SGK bu kararı temyiz etmesinin ardından dava dosyası Yargıtay 10. Hukuk Dairesi’ne intikal etti.

Yargıtay Kararı Bozdu

Dava dosyasını inceleyen ve değerlendirmeye alan Yargıtay, sigorta kavramında işçi ile işveren arasında bulunan iş ilişkisinin hizmet akdine dayanması gerektiğine vurgu yaptı. Yüksek Mahkeme’nin almış olduğu kararda, kanunen işverenin ücretsiz olarak çalışan eşinin sigortalı sayılamayacağının belirtildiğine dikkat çekildi. Bununla birlikte davacı kadının, iş mahkemesine yapmış olduğu şikayet dilekçesinde, PVC atölyesi sahibi eşinin yanında ücretsiz olarak çalıştığını yönünde imzalı beyanının olduğuna vurgu yapıldı. Dolayısıyla bu şekilde davacı olan kadının sigortalı sayılamayacağının göz önünde bulundurularak davanın reddine karar verilmesi gerekirken iş mahkemesinin vermiş olduğu kararın isabetsiz olduğu belirtildi. Bu neticede eksik inceleme ve hatalı değerlendirmenin akabinde yazılı şekilde karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olduğu gerekçesiyle bozma nedeni olarak görüldü. Yüksek Mahkeme, yerel mahkemeden verilen bu kararın oy birliği ile bozulmasına karar verdi.

Bu kararın ardından ülkemizdeki milyonlarca ev hanımının, eşlerine ait iş yerlerinde kendilerini sigortalı göstererek ücret almadan çalışmaları durumunda, yatırılan primleri Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından geçersiz sayıldığı gibi, söz konusu üreler içinde verilen sağlık hizmetlerinin iadesi de kurum tarafından istenmektedir.