Balıklar yaşama tutunabilmek için tersine göç etmeye çalışıyor
Kanalda bu görüntüler yaşanırken, su akışının birden kesilmesi sonucu kanal içerisinde mahsur kalan yüzlerce balık ise ölümle burun buruna kaldı. Bazılarının kanal içerisinde hareketsiz yatarak telef olduğu gözlendi. Kanalda yaşanan bu manzarayı gören vatandaşlar ise, ölümle karşı karşıya kalan sığ sulardaki balıkların kanaldan toplanarak yeniden göl sularıyla buluşturulmasını istedi.
Beyşehir Gölü sularının yaz dönemi öncesinde tarımsal sulama için Konya Ovası ile buluşturulması maksadıyla tarihi Taşköprü’nün regülatör kapaklarının açılması sonrasında halk arasında Çarşamba kanalı olarak bilinen Beyşehir Suğla Apa (BSA) Kanalı bahar döneminde yeniden sularla doldu. Gölden kanala su akışı ile beraber değişik türdeki binlerce üreme dönemindeki balık da sularla birlikte kanala akmaya başladı. Başta pullu sazan, tatlı su levreği, Çin Sazanı olmak üzere geçmişten günümüze pek çok türe yaşam alanı olan gölden BSA kanalına akan balıklar, kendilerini akıntıya bırakmak yerine tekrar göl sularına kavuşabilmek amacıyla tersine yolculuk yapabilmek için mücadele verirken renkli görüntüler oluşturdu.
BALIKLARIN YAŞAM MÜCADELESİ
Kanal üzerinde bu manzara yaşanırken, su akışının bir gün sonra aniden kesilmesi sonucu sığ sularda mahsur kalan yüzlerce balık ise ölümle burun buruna kaldı. Şelale noktasında bazı balıkların oksijen yetersizliği nedeniyle ölmeleri vatandaşların tepkisine neden oldu. Kanalın dibinde telef olan yaklaşık 2-3 kilo ağırlığındaki bir sazan balığını da gören vatandaşlar, kanalda ölümle yaşam arasında sıkışan ve sığ sularda sağa sola giderek yaşam mücadelesi veren adeta can çekişen balıkların toplanarak tekrar göl sularına bırakılmasını istedi.
Kanaldaki balıkları izleyen Ahmet Taşkın, su akışının kesilmesi sonucu su derinliği olmaması nedeniyle kanaldaki birçok balığın öldüğünü belirterek, “Gölden kanala akan balıklar, akıntıya karşı tersine göç etmeye çalışıyor. Yani ait olduğu göl sularına dönmenin mücadelesini yapıyor. Bu ancak, bu kanalda mümkün değil. Balıklar da aşağıya gitmek istemiyor. Kanala su verilirken bu balıkların bu duruma düşmemesi için önlem alınması da gerekir. Şu anda burada içler acısı bir görüntü var. Kanaldaki daha derin kesimde suyun dibinde ölmüş büyük bir sazan balığı da var. Bu balıkların hepsinin ölmemesi için buradan kurtarılması gerekiyor” dedi.
"BİRÇOK BALIK KANALA AKARAK TELEF OLDU"
Selim Koçer de, kanalın kapakları açılırken önlem alınmaması nedeniyle üreme dönemindeki birçok balığın kanala akarak telef olduğunu ve birçoğunun ise kurtarılmayı beklediğini vurgulayarak, “Burada sıkışan yüzlerce balık kanala su akışının kesilmesi sonucu ölümle burun buruna kaldı” diye konuştu.
Koçer, kanal içerisinde ölü balıklar da gördüklerini belirtirken, su derinliğinin azalması sonucu oksijensiz kalan türlerin su içerisinde çırpınarak yaşama tutunabilme mücadelesi verdiğini, yetkililerin bu duruma el atması gerektiğini kaydetti.
Abdurrahman Kırbaş ise, kanal içerisinde yaşanan manzaranın çok kötü olduğunu savunarak, “Yani bu balıkların buradan alınıp tekrar göl sularına bırakılması lazım. Bu balıklar yoksa ölecek, aşağıya doğru giden su yok. Ölü balıkları da görüyorsunuz. Üç kiloluk sazan var burada suyun daha derin olan kesimindeki dibinde. Yazık günah bu balıklara. Şu anda av yasağı var. Bu balıkları kurtarabilmek için kanala giremeyiz ancak izin versinler gönüllü olarak bizler girelim, bu balıkları kurtarıp tekrar ait olduğu göl sularıyla buluşturalım. Yetkililer bu duruma bir çözüm bulsun yoksa, burada kalan balıklar da bir iki gün içerisinde ölecek” uyarısında bulundu.
Öte yandan, kanal üzerinde su akışının kesilmesi üzerine şelale mevkisinde kanal içerisine giren iki genç de, su derinliğinin kaybolması üzerine su içerisinde can çekişen ve daha çok suyun olduğu sulara doğru gidebilmenin mücadelesini veren balıkları elleriyle yakalayarak kanalın daha derin olan kesimine doğru atıp kurtarmak için uzun süre mesai yaparken görüntülendi.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.