Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan ‘müsilaj’ açıklaması - Video Haber

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 5 Haziran Dünya Çevre Günü Toplu Açılış Töreni'nde açıklamalarda bulundu. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:"Gerçekten şehrimize yakışan güzel eseri Zonguldak'a kazandırmaktan memnuniyet duyduk. İstanbul, Aydın, Kars, Malatya, Muş, Trabzon, Mersin ve Adıyaman'daki 10 ayrı millet bahçemizi daha bugün hizmete açıyoruz. Van, Niğde, Batman'daki atık su artıma, Artvin'deki içme suyu tesislerinin açılışlarını gerçekleştiriyoruz. "

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 5 Haziran Dünya Çevre Günü Toplu Açılış Töreni'nde açıklamalarda bulundu. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:

Gerçekten şehrimize yakışan güzel eseri Zonguldak'a kazandırmaktan memnuniyet duyduk. İstanbul, Aydın, Kars, Malatya, Muş, Trabzon, Mersin ve Adıyaman'daki 10 ayrı millet bahçemizi daha bugün hizmete açıyoruz. Van, Niğde, Batman'daki atık su artıma, Artvin'deki içme suyu tesislerinin açılışlarını gerçekleştiriyoruz. Bugün aynı zamanda Kaş, Pendik, Kulu, Seydikemer ilçelerindeki bisiklet yollarımızın resmi açılışını yapıyoruz. Toplamda 814 milyon lirayı bulan yatırımla tesisleri halkımızın istifadesine sunmuş oluyoruz. Muğla'da 34 mavi bayraklı halk plajımız, Muğla Gökova, Konya Beyşehir, Samsun Kızılırmak'ta 120 koruma izleme alanımız ile ilgili çalışmaların da resmi açılışlarını burada yapıyoruz. Tüm bu eserlerin tesislerin şehirlerimize ve milletimize hayırlı olmasını diliyorum.

CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN'DAN MÜSİLAJ AÇIKLAMASI

Marmara'da karşımıza çıkan müsilaj gibi sorunların kaynağı arıtılmadan denizlere bırakılan atık sulardır. Bakanıma talimatı verdim. Hiç gecikmeden, İBB niye yapmıyor, Konya niye yapmıyor demeyeceğiz. Çevre Şehircilik Bakanlığı olarak koordinasyonunuza alacaksınız, üniversiteler ile el ele verip bu müsilaj belasından denizlerimizi kurtaracağız. Biz bunu Haliç'te yaptık. Haliç'i nasıl temizlediysek müsilaj belasından da denizlerimizi kurtaracağız. Karadeniz'e yayılırsa bela büyüktür. Gecikmeden bu adımı atmamız lazım. Deniz suyundaki sıcaklık artışının da bunda etkisi var. Kirlilik kaynağı olacak her yerde denetimler sürüyor. Belediyelerden özel sektöre ortak gayretle çözülecek bir sorundur. Tüm kurumlarımızın katkısını alarak bu meselenin üstesinden geleceğimize inanıyorum. Kritik öneme sahip hizmetleri geçmişle mukayese edilemeyecek kadar ileriye taşıdık. Bu hizmetleri her geçen yıl artırarak sürdürmeye kararlıyız.

Hastanelerimiz salgın döneminde milletimizin sağlığını korumada hayati öneme sahipse millet bahçeleri ve yeşil alanlarımız da adeta insanlarımıza nefes borusu görevi görmüştür. Pek çok şehrimize yapışan hava kirliliği sorununun azaltılması, doğal gazın yaygınlaşması ve parkların açılması milletimize faydalı olmuştur. Ülkemizin tamamında toplam 56 milyon metrekarelik alanı bulan 324 millet bahçesi yapmak için kollarımızı sıvamıştık. 61 millet bahçesini tamamladık. 46 ilimizde 80 millet bahçesi şu anda yapım aşamasındadır. Ülke genelinde 183 millet bahçesiyle ilgili çalışmalarımızda sürüyor.

Proje ile sadece yeşil alan değil her kesimin ihtiyaç duyduğu sosyal altyapıyı milletimizin hizmetine sunuyoruz. Cazibe alanları oluşturuyoruz. Millet bahçelerimiz insanlarımıza yürüme mesafesinde erişim sağladığı için afetlerde toplanma alanı olarak da hizmet verecektir. Uzun Mehmet Cami'ni açtık, cami ile birlikte oradan itibaren Karadeniz sahilini adeta bir kordon boyu olarak bitirecek yeni bir projeyi de Zonguldak'ta hayata geçireceğiz.

İBB'de görevi devraldığımda ağaç yoktu zaten. Yollarımızın kenarlarına, refüjlere ağaç diktik. Fidan dikmedik, ağaç diktik. Fidanlar zaman alır. Ağaçlandırma merkezlerinden tutun, ithal edene kadar 10-15 yaşında ağaçlarla tamamen döşedik ve bir anda İstanbulumuz ağaçlandırılmış oldu. 81 ilimizin tamamında şehirlerimizi çok daha fazla yeşil alanla buluşturduk. Çevre, yeşil bizim işimiz. Biz bundan sonra da bunu yapmakla kalmayacak bu noktada özellikle ağaçlandırmadaki faaliyetlerimizi daha da hızlandıracağız. Bisiklet yollarımızı da hayat kalitesini artıran hizmetler arasında görüyorum.

Bisiklet kullanımını teşvik ediyoruz. Tıpkı Konya gibi. Konya bir örnek. Bisikleti tercih edenler kesintisiz ulaşım imkanı sağlıyoruz. Türkiye Bisiklet Yolu Master Planını tamamladığımız Avrupa ile bütünleştirmiş olacağız. Edirne'den bisiklete binen Hakkari'ye kadar güvenli ve kolay şekilde gidebilecektir.

Katı atık toplama tesislerini de artırıyoruz. Yer altı ve yer üstü su kaynaklarını korumanın önemi artıyor. Çöplerden yayılan metan ve karbondioksit oranlarını kontrol altına almayı başardık. Kartal, Pendik burada da yine metan gazı çöp depolama alanlarıyla bir tehdit vardı. Bu tehditten de Pendik, Kartal'ı biz kurtardık.

Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Başta Marmara olmak üzere, bu müsilaj belasından denizlerimizi kurtaracağız. Biz bunu yapar mıyız? Yaparız. Biz bunu Haliç'te yaptık mı? Yaptık. Haliç'i nasıl temizlediysek ki daha büyük bela idi, inşallah müsilaj belasından da denizlerimizi kurtaracağız." dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, yapımı tamamlanan Pendik Millet Bahçesi'nde düzenlenen "5 Haziran Dünya Çevre Günü Toplu Açılış Töreni"ndeki konuşmasında, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı için görevi devraldığında kentte ağaç olmadığını, bütün yolların kenarlarını, orta refüjleri ağaçlandırdıklarını anlattı.

Erdoğan, "Fidan dikmedik ağaç diktik. Fidanlar zaman alırdı, onun için tüm bizim için ağaçlandırma merkezlerinden tutun ithale varıncaya kadar ağaç ithal ederek bu noktada 10-15 yaş grubundan ağaçlarla İstanbul'umuzun orta şevleri, yol kenarlarını bu ağaçlarla tamamen döşedik ve bir anda İstanbul'umuz ağaçlandırılmış oldu." dedi.

Bu anlayışla geçmişte şehir merkezlerindeki alanları, vatandaşlarına kapatan zihniyetin bıraktığı kötü izlerin tamamını silmekle kalmadıklarını, 81 ilin tamamında şehirleri çok daha fazla yeşil alanla buluşturduklarını vurgulayan Erdoğan, "Çevre bizim işimiz. Yeşil bizim işimiz. Biz bundan sonra da bunu yapmakla kalmayacak, bu noktada özellikle ağaçlandırmadaki faaliyetlerimizi daha da hızlandıracağız." ifadelerini kullandı.

Erdoğan, bisiklet yollarını da şehirlerdeki insanların hayat kalitesini artıran hizmetler arasında gördüğünü ifade ederek, bilhassa büyükşehirlerde fiziki hareketleri giderek azalan insanların sağlıklarını korumak ve trafik yükünü azaltmak için bisiklet kullanımını teşvik ettiklerini söyledi.

Konya'nın bu noktada bir örnek olduğunu dile getiren Erdoğan, giderek yaygınlaştırdıkları bisiklet yolları sayesinde bu aracı tercih eden insanlara kesintisiz ulaşım imkanı sağladıklarını kaydetti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Hazırlıklarını sürdürdüğümüz Türkiye Bisiklet Yolu Master Planı'nı tamamladığımızda Avrupa bisiklet ağı ile ülkemizi bütünleştirmiş olacağız. Planın tamamlanan güzergahlarıyla ilgili uygulama projelerinin önemli bir kısmını bu yaz aylarına yetiştirmeye gayret edeceğiz. Proje tamamlandığında Edirne'den bisiklete binen bir vatandaşımız Hakkari'ye kadar güvenli ve kolay bir şekilde gidebilecektir." diye konuştu.

İnsan ve çevre sağlığının korunmasında kritik öneme sahip katı atık toplama tesislerini de ülke genelinde yaygınlaştırdıklarını vurgulayan Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Kuraklığın giderek daha büyük bir tehdit halini aldığı şu dönemde yer altı ve yer üstü su kaynaklarımızı korumanın önemi artıyor. Küresel ısınmanın en önemli sebeplerinden biri olan çöplerden yayılan metan gazı ve karbondioksit emisyonlarını inşa ettiğimiz katı atık toplama tesisleriyle kontrol altına almayı başardık. Aynı şekilde biliyorsunuz Kartal, Pendik burada da yine metan gazı çöp depolama alanlarıyla bir tehdit vardı ve bu tehditten de Pendik'imizi, Kartal'ımızı yine biz kurtardık. Şimdi oralarda konutlar var. Yaptığımız yatırımlarla sayısını 15'ten 90'a yükselttiğimiz katı atık toplama tesislerimiz nüfusumuzun 70 milyonuna hizmet veriyor. İnsan sağlığını koruma ve suyun kirlenmesini önlemede bir diğer önemli yatırımımız atık su arıtma tesisleridir. Ülkemizdeki atık su arıtma tesislerinin sayısını 145'ten 1170'e çıkartarak belediye nüfusunun yüzde 90'ına hizmet verebilir hale getirdik. Gelişen teknoloji sayesinde artık atık suyun pek çok farklı alanda kullanılma imkanı doğmuştur. Bu yöndeki yatırımları ve çalışmaları da destekliyoruz."

- "Müsilaj belasından da denizlerimizi kurtaracağız"

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, konuşmasında Marmara Denizi'nde görülen müsilaj sorununa ilişkin de şunları kaydetti:

"Son dönemde Marmara'da karşımıza çıkan müsilaj gibi sorunların kaynağı arıtılmadan denizlere bırakılan atık sulardır. Bu konuda Çevre Şehircilik Bakanıma talimatı verdim. Hiç gecikmeden 'İstanbul Büyükşehir Belediyesi niye bunu yapmıyor, İzmir niye yapmıyor, Konya bunu niye yapmıyor, şu niye yapmıyor, bu niye yapmıyor?' demeyeceğiz. Çevre Şehircilik Bakanlığı olarak bu işi koordinasyonuna alacaksınız, üniversitelerle beraber el ele verip bütün başta Marmara olmak üzere, bu müsilaj belasından denizlerimizi kurtaracağız. Biz bunu yapar mıyız? Yaparız. Biz bunu Haliç'te yaptık mı? Yaptık. Haliç'i nasıl temizlediysek ki daha büyük bela idi, inşallah müsilaj belasından da denizlerimizi kurtaracağız. Tabii benim korkum şimdi bu Karadeniz'e yayılır, Karadeniz'den bir de Marmara'ya bunun bir girdisi olursa bela büyüktür. Hiç gecikmeden bu adımı atmamız lazım. Tabii iklim değişikliği sebebiyle deniz suyu sıcaklığındaki artışın da bu tabloda önemli bir payı var. Bakanlığımız 300 kişilik bir ekiple Marmara'nın 91 ayrı noktasında, karada da tüm atık su arıtma, katı atık tesisleriyle kirlilik kaynağı olabilecek her yerde şu anda denetimlerini sürdürüyor. Müsilaj istilası ancak belediyelerden üniversitelere ve özel sektörümüze kadar tüm kurumlarımızın ortak gayretiyle çözülebilecek bir sorundur. Hazırladığımız eylem planıyla tüm kurumlarımızın katkısını alarak bu meselenin üstesinden geleceğimize inanıyorum."

Çevre başlığı altındaki her alanda nüfusu yoğun yerleşim yerlerinde kritik öneme sahip hizmetleri geçmişle karşılaştırılamayacak kadar ileriye taşıdıklarını dile getiren Erdoğan, sonraki nesillerin kendilerini hayırla yad edeceği bu hizmetleri her geçen yıl artırarak sürdürmekte kararlı olduklarını vurguladı.

- "Çevreye saygısı ve üretimiyle değer katan insan hayatını nerede sürdürürse sürdürsün medenidir"

Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti:

"Eşref-i mahlukat sıfatıyla insanın en başta gelen görevi de Allah'ın emanetleri olan tabiata, hayvanlara, canlı, cansız diğer tüm varlıklara müşfik davranmak, onlarla uyum içerisinde hayatını sürdürmektir. İnsanla çevre arasındaki bu ilahi ölçü şehirleşme anlayışımızın da özünü oluşturur. Şehirde yaşayanın 'medeni', şehir dışında yaşayanın 'vahşi' olduğu anlayışı bize ait değildir. Tam tersine bizde vahşi, nerede yaşarsa yaşasın vahşidir. Medeni de aynı şekilde nerede yaşarsa yaşasın medenidir. Bir başka deyişle yaşadığı çevreye saygısı ve üretimiyle değer katan insan hayatını nerede sürdürürse sürdürsün medenidir. Buna karşılık yaşadığı çevreyi tüketen, kirleten, çirkinleştiren, sadece alan ama ona hiçbir şey vermeyen kişi de nerede yaşarsa yaşasın medeniyet dairesinin dışında demektir. Köylerde nice medeni insana rastlarken, şehirlerde de nice vahşinin kol gezdiğini görebiliyoruz. İçtiği sudan soluduğu havaya, kopardığı bitkiden tükettiği yiyeceğe kadar her konuda emanet bilinciyle, kul hakkı şuuruyla hareket eden insanlardan oluşan bir toplumda diğer pek çok araz gibi, çevre sorunu da olamaz. Rahmetli bir hocam şöyle derdi; 'Arabasında giderken içtiği sigarayı kalkıp da arabasının penceresinden dışarı atıyorsa o bir çevre katliamı yapıyor demektir.' İnceliği görüyor musunuz? 'Sigarasının paketini atıyorsa o bir çevre katliamı yapıyor demektir.' Affınıza sığınıyorum, 'Eğer giderken yolun kenarına tükürse bile o bir çevre katliamı yapıyor demektir.' İşte biz böyle bir medeniyetten geliyoruz. Şehirlerimize de bu anlayışla bakmamız şarttır."

Etiketler :
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.