Ankara'da Pazar günü yasak var mı, sokağa çıkma yasağı kalktı mı? O Tarihte sona eriyor
Kabine toplantısı sona erdi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan açıklamalarda bulundu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, "1 Temmuz itibariyle başlamak üzere sokağa çıkma kısıtlamalarını tümüyle kaldırıyoruz." dedi.
Kademeli normalleşmede yeni adımlar bugün Beştepe’de görüşüldü. Cumhurbaşkanı Erdoğan, başkanlık ettiği toplantının ardından açıklamalarda bulundu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
Geçtiğimiz ayın sonunda yaptığımız son kabine toplantımızın ardından haziranla birlikte başlayacak yeni dönem uygulamalarını kamuoyuyla paylaşmıştık. Bugünkü toplantımızda da önümüzdeki dönemde uygulamaya geçireceğimiz kimi hususların istişaresini yaptık.
İŞTE AÇIKLANAN YENİ KARARLAR
- 1 Temmuz itibariyle başlamak üzere sokağa çıkma kısıtlamalarını tümüyle kaldırıyoruz. Müzikle ilgili sınırlamayı da daha ileri bir saat olan 24'e çekiyoruz.
- Şehirlerarası seyahat kısıtlamaları ile şehir içi toplu taşıma araçlarındaki sınırlamalar sona eriyor.
- Kamu kurum ve kuruluşlarında normal mesai düzenine geçiliyor. Kamu ve özel sektördeki iş ve işlemlerin tamamında Sağlık Bakanlığı'nın hazırladığı salgın yönetimi ve çalışma rehberlerine uyulması hassasiyetle takip edilecektir.
- HES kodu uygulaması yaygınlaştırılarak sürdürülecektir.
Konuyla ilgili diğer ayrıntılar İçişleri Bakanlığımızın genelgesinde yer alacaktır.
NATO ZİRVESİ
NATO zirvesiyle başlayan, Azerbaycan'daki temaslarımızla devam eden yoğun bir haftayı geride bıraktık. Bugünkü Kabine toplantısında bu yoğun programlar enine boyuna değerlendirdik. Türkiye, 1952 yılında NATO'ya katılmıştır. Ülkemiz tehditlerle mücadele için NATO üyesi olurken ekonomiden ticarete kadar yeni bir tercihte bulunmuştur. Türkiye ittifaka karşı sorumluluklarını eksiksiz yerine getirmiştir. Soğuk savaş sonrası bölgesel krizler, terör ve salgın gibi sorunlarla yüzleşirken, NATO'nun önemi bir kez daha görülmüştür. Irak'tan Suriye'ye, Filistin'den Libya'ya kadar can yakıcı durumda NATO kendisinden beklenen güçlü iradeyi ortaya koyamamıştır.
'SINIRLARIMIZDA BAŞKA BİR TERÖR ÖRGÜTÜNE İZİN VERMEYECEĞİZ'
İttifakın önümüzdeki 10 yılık haritasını oluşturan NATO 2030 sürecini bu bakımdan önemli görüyoruz. Gerçekleştirdiğimiz temaslarda NATO konseptinin askeri ve diğer şartların günümüz durumuna uyması görüşünü paylaştık. NATO'nun sorumluluk alanlarıyla ilgili önceliklerini müttefiklerimize tekrar sunduk. Suriye'de bir dönem ittifakın en önemli sorunu olarak gösterilen DEAŞ'a karşı tek mücadeleyi yapan Türkiye'yi herkese hatırlattık. Ülkemizin bu gayretine rağmen güney sınırlarımızdaki başka bir terör örgütü üzerinden tehlikeli yapılaşmaların oluşmasına asla izin vermeyeceğimizi hatırlattık. Bu konuda daha samimi ve güçlü katkı beklediğimiz anlattık. Bu zirvede bir kez daha görülmüştür ki Türkiye'siz bir NATO'nun varlığını sürdürmesi güçtür. Türkiye en çok desteğe ihtiyaç duyduğu dönemde yalnız bırakılmış olmasına rağmen NATO'nun korunması önemini kabul etmektedir. Bu anlayışla hükümlülüklerimizi yerine getirirken bir kez daha aynı sıkıntıların yaşanmaması için tekliflerimizi sürdürmeye devam edeceğiz. Önümüzdeki dönemde hem ittifakla hem de müttefiklerimizle daha yakın ve olumlu işbirliği içinde olacağız.
NATO ZİRVESİ'NDE GÖRÜŞMELER
NATO Zirvesi marjında çeşitli ülkelerin liderleriyle çok kapsamlı görüşmeleri ele aldık. Zirve günü olan 14 Haziran'da Fransa Cumhurbaşkanı Macron'la, İngiltere Başbakanı Johnson, Almanya Şansölyesi Merkel, Yunanistan Başbakanı Miçotakis ve son olarak ABD Başkanı Biden ile bir araya geldik. Ayrıca zirve sırasında pek çok ülke temsilcisi ile de görüştük. Sayın Macron, Miçotakis ve Biden ile doğrudan temaslarımızı sıklaştırma konusunda mutabık kaldık. Çözüm yollarını bulma konusunda karşılıklı olarak ifade ettik. Biden ile yapılan görüşme göreve geldikten sonra ilk yüz yüze yapılan görüşme açısından çok önemliydi. Bu görüşmede ülkelerimiz arasında bilinen sorunları karşılıklı ifade ederek tekrar ortaya koyduk. Bununla kalmadık, asıl bundan sonraki işbirliği kapsamında görüş alışverişinde bulunduk. Biden, görüşme sonrası yaptığı açıklamalarda bu yöndeki değerlendirmeleri kamuoyuyla paylaştı. Sayın Biden ile yakaladığımız bu güzel iklimi ülkelerimiz adına maksimum verime dönüştürmekte kararlıyız. Aramızdaki sorun başlıklarını ise karşılıklı hassasiyetlerimiz, beklentilerimiz içerisinde çözüme kavuşturacağımıza inanıyoruz. Bu şartla her ülkeyle olduğu gibi ABD ile de yakın müttefiklik ilişkileri geliştirmeye hazırız. ABD ile de olumlu ve yapıcı bir temelde yeni bir dönemin kapısını araladığımıza inanıyoruz.
'ŞUŞA'NIN NASIL YIKILDIĞINI, YAKILDIĞINI GÖRDÜK'
Azerbaycan'daki programlarımız için Salı günü geç de olsak Bakü'ye ulaştık. Aliyev ile birlikte Şuşa şehrine hareket ettik. Heyet üyelerimizle birlikte Şuşa'ya birlikte giderken savaşın acılarını görme imkanımız oldu. Her tarafın nasıl yıkıldığını, nasıl yakıldığını gördük. Bütün bunlarla beraber bunların kalkıp dünyaya, "Gelin Karabağ'ı görün." Minsk 3'lüsünün buraları tekrar tekrar görün. Altyapının hiç olmadığı ya da tümüyle bozulduğu tarihi ve kültürel mirasların ağaçların yıkıldığı bu güzel coğrafyanın ayağa kaldırılma anına şahit olduk.
'ŞUŞA BEYANNAMESİ İLE YENİ BİR DÖNEMİ BAŞLATTIK'
Zor bir coğrafyada başardıkları önemli işleri görünce ülkemiz adına gurur duyduk. Bu bölgenin en geç 1 yıl içinde tamamen yeni bir çehreye kavuşmuş olacağına inanıyorum. Şuşa Karabağ savaşında en son kurtarılan yerlerden biridir. Azerbaycan tarihine damga vurmuş pek çok sanat, bilim erbabı Şuşa'dan çıkmıştır. Yüzlerce tarihi eser bölgeye vurulan Türk mührünü kazımak için vandalca ortadan kaldırılmıştır. Yıllarca vatan hasreti çeken muhacir kardeşlerimizin en kısa sürede evlerine dönmeleri için Türkiye olarak elimizden ne geliyorsa yapmaya devam edeceğiz. Aliyev'le birlikte imzaladığımız Şuşa beyannamesi ile ilişkilerimizde yeni bir dönemi başlattık.
ANTALYA DİPLOMASİ FORUMU
Perşembe günü Antalya'da Güney Doğu Avrupa Bölgesi işbirliğini toplantısını gerçekleştirdik. Bu zirve örgütünün 25. yıl kuruluşu olması sebebiyle ayrıca anlamlıydı. Belgrad, Saray Bosna otoyolundan salgın ve göç meselesine kadar bir çok konuyu zirvede ele aldık. Üye ülkeler olarak aramızda bölgesel sahiplenme ilkeleri içerisinde çözemeyeceğimiz hiçbir sorun üzerinde çalışıyoruz. Cuma günü ise ülkemizin uluslararası düzeyde Antalya Diploması forumuna katıldık. Foruma yoğun bir katılım oldu. 11 devlet ve hükümet başkanı 60'a yakın örgüt temsilcisi iş dünyasından isimler görüş alışverişinde bulundular. Salgın döneminde yaşananlar bu gerçeği bir kez daha gösterdi. Küresel siyasi ve ekonomik sistemin yeniden yapılanma ihtiyacı bu süreçte bir kez daha gündeme gelmiştir. Ülkemizle ilgili gündeme getirilen eksen tartışmalarının gerisinde diploması dilinin kimi çevrelerde yol açtığı hazımsızlık vardı. Bunun aksine doğru bildiğimiz yolda ilerlemeyi, en iyi olanı, en hakkaniyetli olanı sürdürmeye devam edeceğiz. Öncelik verdiğimiz coğrafyalarda kendimize yakışır mücadelemizi sürdüreceğiz.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.